Sivas'taki çok sayıda tarihi yapı, restorasyon çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşturuluyor.
Sivas, yazısız ve yazılı tarih dönemlerinin çeşitli uygarlık izlerini ve eserlerini halen bünyesinde barındırıyor.
Birçok medeniyetin izlerini barındıran adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Sivas'taki çok sayıda tarihi yapı, restorasyon çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşturuluyor.
Sivas Belediyesince çalışmaları devam eden "Sivas Selçuklu Parkı ve Kent Meydanı Projesi" ile birçok tarihi yapının bulunduğu kent meydanındaki eserlerin de ön plana çıkarılarak kent turizminin hareketlendirilmesi hedefleniyor.
Kentteki bazı tarihi yapılar
Kentte bulunan tarihi eserlerden İlhanlı Veziri Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından yaptırılan ve sadece doğu yönündeki asıl cephesi günümüze kadar ayakta kalmayı başaran Çifte Minareli Medrese, Sivas'ın simgelerinden biri olarak biliniyor.
Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırılan, adını taç kapı üzerinde yükselen tuğla örgülü iki minaresindeki mavi çinilerden alan Gökmedrese ise mermer taş işçiliğinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ayrıca kentte Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılan Anadolu Selçuklu hastanelerinin en eskisi ve en büyük boyutlusu olan Şifahiye Medresesi, Anadolu Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, dönemin ileri gelenlerinden Hibetullah Burucerdi oğlu Muzaffer tarafından yaptırılan Buruciye Medresesi, 'Dünya Kültür Mirası' listesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, tarihi konaklar gibi çok sayıda önemli tarihi eser bulunuyor.
Restorasyon çalışmaları
Sivas Valisi Veysel Dalmaz, özellikle belli dönemlerin ve medeniyetlerin izini taşıyan Sivas'ın bu canlı kalan tarih hazineleriyle geleceğin en önde gelen marka şehirlerinden biri
olacağını düşündüğünü söyledi.
Zaten bunu da dikkate alan Kültür ve Turizm Bakanlığının Türkiye'de marka şehirler içine Sivas'ı da aldığını belirten Dalmaz, "Sivas'ta başta Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün gayretleriyle, onların sağladığı ödenekle ve ilde de bu ödenekleri yerinde harcayan bir ekiple beraber
güzel çalışmaların olduğunu görüyoruz" dedi.
Bu eserlerin en önde gelenlerinden birisi olan Gökmedrese'nin restorasyonunun şu anda bitmek üzere olduğunu bildiren Dalmaz, "Arkasından yine bir dönemin Anadolu'daki en büyük şifahanesi olarak adlandırılan Şifahiye Medresesi de şu anda restorasyonda. İnşallah o da yıl sonuna bitirilecek" diye konuştu.
Sivas turizmde adından söz ettirecek
Çifte Minareli Medrese'nin de onarımının devam ettiğini kaydeden Dalmaz, şu bilgileri verdi:
"Bunun yanında yeni onarıma alınacak Behrampaşa Kervansarayı var. Proje çalışmalarımız devam ediyor. Bütün bunlar eğer tarihi kent meydanı projesiyle birlikte ayağa kaldırıldığı takdirde ben öyle ümit ediyorum, Sivas şimdiye kadar turizm noktasında hiç adından bahsedilmezken, bundan sonra kültür, tarih ve doğa turizmi noktasında adından söz edilmeye başlayan illerden birisi olacak.
Çeşitli konakların da restore edilerek işletilmesi de bu anlamda Sivas'a ayrı bir değer kattı. Bunun gibi daha belki özel sektör işletmeciliğinin devreye konulabileceği çok alanlarımız var. Bunlar birbir devreye girdikçe bence Sivas'ta yaşam kalitesi ve geleceğe güven daha da artacak.
Hedef Divriği Ulu Camii'nin restorasyonu
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nın da turizme kazandırılmasını, onarılmasını ve insanlık hizmetine sunulmasını amaçladıklarını vurgulayan Dalmaz, "Çalışmalarımız devam ediyor. Bu sadece bizi ilgilendiren bir konu da değil. Üniversiteyi, vakıfları, bilim otoritelerini herkesi ilgilendiren bir konu" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuyu hep ön planda tuttuğunu belirten Dalmaz, şunları söyledi: "Öncelikle bizim istediğimiz, Divriği'nin sadece Divriği Ulu Camii ile değil, etrafıyla birlikte, yani kalesi, kalesindeki camisi, kale eteğindeki kilisesi, hamamları, türbeleri, konakları, camileriyle ve her yeriyle beraber ele alınması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.