Çanakkale Yenice’de Sofular Köyü yakınlarındaki Asartepe antik kenti taş ocaklarının iş makineleriyle delik deşik edildi. Asartepe, bilimsel olarak tespit edilip SİT korumasına alınmamış onlarca kültürel varlıktan biri.
Sofular Asartepe’nin bugünkü içler acısı durumu aslında gelecekte SİT korumasına alınmamış kültürel varlıkların ne hale geleceğinin de bir göstergesi. Çanakkale ve çevresinde yüzey araştırması dahi yapılmamış onlarca-yüzlerce antik kentten bahsediliyor. Yüzey araştırmaları ile bilimsel olarak tespiti yapılan Asartepe’nin hali bu değerlerin yok olma tehdidinin ne kadar da yakın olduğunu ortaya koyuyor.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, Prof. Dr. Reyhan Körpe 2008 yılında basılan Yenice Değerleri Sempozyumu kitabında yer alan “Yenice ve çevresindeki yapılan arkeolojik Yüzey Araştırmaları” makalesinde Asartepe’yi şöyle anlatıyor; “Diğer bir Klasik dönem (M.Ö. 5-4. yüzyıllar) yerleşim yeri Granikos ve Aesopos nehirleri arasında yer alan Sofular Asartepe’dir. Burası da nekropolü ile birlikte bir tepe üstü yerleşim yeridir. Asartepe’nin hemen aşağısında tespit edilen on bir tümülüsün tamamı kaçak kazılarla tahrip edilmiştir.”
ÇOMÜ Öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. DeryaYalçıklı’nın “Neolitik, Kalkolitik ve Tunç Çağlarında, Ege ve Marmara Bölgeleri arasında Yol Güzergahları” konulu yüzey araştırmasında verdiği 2011 Yılı Araştırma sonuçlarında da Sofular Asartepe “Çanakkale/Yenice ilçesi Tunç Çağı sonrasında tarihlenen arkeolojik alanlar” tablosunda Klasik Dönem antik kentleri arasında sayılmış.
Bilimsel araştırmalarla tespit edilen Asartepe, bugün taş ocakları tarafından talan ediliyor. Asartepe’deki taş ocağı için 29 Mart 2013’te verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının ardından çalışmalara başlayan şirketin yarattığı tahribat, bugün gözle görülebilir düzeylere ulaştı.