Politika

Silivri'de açıklama yapan Burhanettin Bulut: Beş arkadaşımız tamamen siyasi gerekçelerle içeride

01 Şubat 2025 17:41

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Silivri'de Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Gezi tutukluları Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ı ziyaret etti. Bulut, "Burada bahsettiğimiz beş arkadaşımız ve içeride olan birçok arkadaşımız tamamen siyasi gerekçelerle içeride. Hukuki hiçbir dayanakları yok. Bu tümüyle iktidarın oy kaybını engellemeye yönelik bir operasyonu" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut zuyaretinin ardından açıklamada yaptı. Bulut, şunları söyledi:

"Yaptığım ziyaretlerde ilk aklıma gelen şey bugünkü iktdarın aynası neresi nerseniz, yani neresi orayı çok iyi sembolize eder derseniz şu Silivri Cezaevi diye söyleyebilirim. Çünkü Silivri Cezaevi'nde hemen hemen her alandan her meslek grubundan birileri burada. Ama hepsinin ortak özelliği var bugünkü iktidarın yaptığı hakszılıklara, hukuksuzluklara karşı gelmek yada kendi sistemlerin kurabilmek adına insanları sindirmek, korkutmak adına içeri aldıkları insanların bulunduğu yer. Ama şunu kaçırıyorlar. Beş arkadaşımızı ziyaret ettim beşinin de ortak özelliği hani briket tığla ne kadar çok ısınırsa o kadar direnci artar Buradaki arkadaşlarımız da o edada. Çünkü yaptıkları bir şey yok. Yaptıkları demokrasiye destek. Yaptıkları gazetecilik. Yaptıkları belediyecikil hizmeti yani halka hizmet. Diğeri de Gezi olaylarında orada bir vatandaşın herkesin gösterdiği duyarlılıkla orada olması. Onun dışında yaptıklaır hiçbir suç yok. Haksızca orada tutuluyorlar.

"Kendi milletvekilinin hakkını koruyamamış Türkiye'de bir Meclis var"

Özellikle Gezi olaylarında bulunan arkadaşlarımız bin günü buldu, üç yılı geçti oradalar ve hiçbir şekilde bir suçları yok.Tayfun Kahraman ve Can Atalay. Can Atalay söylediği çok kıymetli bir şey var; Meclis Türkiye'nin sorunlarına, Türkiye'nin dertlerine çözüm arıyor diyor ya kendi çapağını temizlemiş değil diyor. Kendi milletvekilinin hakkını koruyamamış bu Meclis.

Önce onu bir çözmesi gerekiyor. Önce milletvekili seçilmiş ve tümüyle hakları mahkemece belirtilmiş kişi şu anda milletvekilliği yapamıyor ve ben de bir yasama görevlisi olarak söylüyorum bu utancın içerisinde ben de varım elbette, kendi milletvekilinin hakkını koruyamamış Türkiye'de bir Meclis var. Bu da heralde bize yeter.

Tayfun Kahraman bin günü geçti, üç yılın üzerinde burada hakszıca, hukuksuzca, çocuğu büyüyor ama o burada. Onun da beklentisi var elbette AYM'den bir an önce bu haksızlığın giderilmesini bekliyor. Can'la da Tayfun'la da yine de toplumsal duyarlılıklarını öne alarak memleket meselelerine ilişkin sohbetler ettik.

"Ahmet Özer Belediye Başkanımız; 'şu anda tutuklu olan tek kayyım benim' diyor"

Belediye başkanlarımıza ilişkin de aldığım kısa notlardan ifade edeyim. Ahmet Özer 'ben buradayım ama suçumu bilmiyorum' diyor. Bir iddianame yok. 95'inci gün olmuş hala iddianame yok. Bugün o doyayı açan savcının en önemli özelliklerinden birisi bu iddianame konusunda becerisi. Bir günde kaç tane iddianame yazdığını tüm Türkiye biliyor. 200'e yakın iddianame hazırlamış ama bugün 95 gün olmuş hala bir iddianame yok.

Ben savunma yapacağım suçumu bilmiyorum diyor ve kendisiyle alaklı en önemli hususun bilirkişi raporu üzerinden olduğunu söylüyor. Kendisinin denetçiler tarafından bir şüpheli bile olamayacağını, yine kendisinin suçlu olmadığı bilirkişi tarafından söylendiğini söylüyor. Orada da bilirkişi burada tutuklanacak bir gerekçe yok ancak görevi ihmal olabilir diye ifade ediyor. Burada kendinin soruşturmaya tabii olan konuyla ilgili kayyımun hala aynı şirkette çalıştığını, o şirkette devam ettiğini ve çok önemli bir şey daha söyledi Ahmet Özer Belediye Başkanımız; 'şu anda tutuklu olan tek kayyım benim' diyor.

Diğer kayyımlar yani 10'a yakın belediyeye kayyım atandı. Son belediye başkanı hariç hiçbirinin bir tutukluluk hali yok ama suçu bile belli olmayan bir belediye başkanı var, kayyım atanmış. Ama burada ne küçük bir dahili yok. Ve tecit ortamında bulunduğunu ifade ediyor. Bunu özellikle belirtmemizi söyledi.

Rıza Başkanımızı gayet iyi gördüm, gayet moralli gördüm. Çünkü meselenin kendisiyle alakalı olmaıdığını biliyor. Burada yapılan soruşturmanın da soruşturma konusunun da tümüyle siyasi olduğunu, hukuki hiçbir dyaanağının olmadığını kendisi çok net bir şekilde ifade etti. Dostlarına, mesai arkadaşlarına çok selam var. Özellikle şunu belirtti; Beşiktaş Belediyesi'nde çalışan arkadaşlarına, emekçi dostlarına hizmetlere devam etmeleri gerektiğini ifade etti. Daha önce ne kadar çalışıyorsanız şimdi daha çok çalışın diye özellikle söyledi. Beşiktaşlılara hizmet vermeye devam edelim diye ifade etti.

"Bugün Suat Toktaş içerideyse gazetecilik mesleği şu an tutuklu"

Bugün görüşmede en çok vakit ayırdığımız kişi doğal olarak Suat Toktaş oldu. Çünkü ilk gün Halk TV'ye bu soruşturma açıldığında Genel Başkanımız bir heyet oluşturdu. Heyetinin başına da genel başkan yardımcısı olarak beni vermişti. Güzel bir sohbetimiz oldu. Suat özellikle şunu belirtmemi istedi; hiç izlemediğim kadar Halk TV izliyorum dedi. Çünkü orada çalışırken şunu yayınlayalım bunu yapalım diyordum ama çok izleyemiyordum ama şimdi tüm zamanımı Halk TV izliyerek geçiriryorum diyor ve arkadaşlarımla çok gurur duyuyorum dedi.

Demek ki başarılı buluyor. Hepinize ayrı ayrı selamı var sizlerle gurur duyduğunu söylüyor. Bu dosya dışında da sohbet ettik. Ne kadar deneyimli bir gazeteci olduğunu eğer bugün birçok ayrı kanalda çalışan birçok arkadaşımız, havuz medyası diye tarif ettiğimiz televizyonlarla dahil bir çok arkadaşla çalıştığını o yüzden de gazetecilik mesleğine bakışını, yaptığı çalışmaları herkesin çok iyi bildiğini söylüyor.

O yüzden de yaptığı işin tamamen gazetecilik olduğunu ve en azından onun huzuru içeriisnde bugün burada olduğunu ifade ediyor. Basın ve yayıncılık hizmeti dışında en küçük bir hedefinin olmadığını ifade etti. Böyle bir haberde habere konu olan kişiye ulaşmak bir habercilik gereğidir dedi. 'O gün yaptığımız da oydu' dedi. Sorumluluğunu bilen, dürüst ve yaptığı iş konusunda da en küçük hiç kimsenin eleştiri yapamayacağı bir insan Suat. Bugün Suat Toktaş içerideyse gazetecilik mesleği şu an tutuklu.

Burada bahsettiğimiz beş arkadaşımız ve içeride olan birçok arkadaşımız tamamen siyasi gerekçelerle içeride. Hukuki hiçbir dayanakları yok. Bu tümüyle iktidarın oy kaybını engellemeye yönelik bir operasyonu.

Bunun bilinmesi gerekiyor. Bu arkadaşlarımıza gönülden destek vermek gerekiyor. Bu tür yaşanan olaylar Türkiye siyasi tarihinde çokça var. 15 Temmuz öncesi de bunlar yaşandı. Balyoz da Ergenekon da yaşandı. Geçmiş olsun diye bu arkadaşlarımıza buradan da ifade etmiş olayım. Bir an önce ailelerine, bizlere kavuşmalarını diliyorum." (ANKA)