Toplumsal Tarih dergisi şubat sayısında "Bizans ve Osmanlı’da Aşk, Aşıklar ve Cinsellik" başlıklı özel bir dosya ile Bizans ve Osmanlı imparatorluklarında aşk, ilişkiler ve cinsellik konularına odaklandı.
Dosyada aşk ve cinselliğin tarihsel olgular olduğu, farklı dönemlerde farklı biçimlerde algılanıp yaşandığı üzerinde durulurken; dönemin eşcinsellik ve “makbul sevgilinin cinsiyeti” tartışmalarından, sevgililerine ve özgürlüklerine kavuşmak için hukuk mücadelesi vermekten çekinmeyen kadınlardan örneklere yer veriliyor.
Akademisyen İrvin Cemil Schick "Sevgilinin makbûlü mahbûb mudur; mahbûbe mi?" başlıklı makalede eski Yunan, Abbasi ve Osmanlı dönemlerinde heteroseksüellik ve eşcinsellik tartışmasından örnekler aktarıyor. Bir erkek için sevgilinin makbulünün kadın mı yoksa erkek mi olduğu sorusu üzerinden eşcinselliğin ve cinsel yönelimin tarihsel sürecine odaklanıyor.
Schick yazısında Yunan, Abbasi ve Osmanlı dönemlerindeki tartışmaları şu çerçeveye oturtuyor.
" Genelleştirelim meseleyi... Bir erkek için sevgilinin makbulü kadın mıdır oğlan mı? Cinsel yönelimin kişinin özüne dayanan temel bir kimlik addedildiği çağımızda bu soru birçoğuna anlamsız gelecektir. Çünkü her insanın asli ve sabit bir cinselliğe sahip olduğuna, dolayısıyla da sevgilisinin cinsiyetinin bir tercih değil bir doğa meselesi olduğuna inanagelmiştir modern çağda. Yani balıklar havada uçmaktansa suda yüzmeyi nasıl seçmiyorsa, insanlar da erkeklerle mi yoksa kadınlarla mı sevişeceklerini seçmiyorlar bu inanca göre. Ancak bu görüşün tarihselleştirilmesi gereklidir çünkü cinselliğe her devirde bu gözle bakılmadığına günümüze ulaşan birçok tarihsel kaynak açık bir biçimde tanıklık ediyor"
Mahbûb ve Mahbûbe nedir?
Mahbûb: Erkek sevgili Mahbûbe: Kadın sevgili
|
Dergide aynı zamanda İpek Hüner Cora; Enderunlu Vâsıf’ın Divan’ında yer alan ve bir annenin evlilik ve kadınlık üzerine öğütleri ile kızının bu öğütlere itirazını içeren iki metnin incelemesini yaparak 19. yüzyılda üst sınıfa mensup olmayan farklı yaş gruplarından kadınların yaşamları, arzuları ve beklentilerine ışık tutuyor.
Başak Tuğ da rızaları alınmadan yapılmış evlilikleri ya da sevdiklerine kavuşabilmek veya özgür kalabilmek için başkasıyla yaptıkları nikâhı bozmaya çalışan genç kadınların hikâyelerini inceliyor.
Toplumsal Tarih dergisi Tarih Vakfı'nın yayın organı.