Hükümet bu yıl sonuna kadar milyonlarca çalışanı ilgilendiren kamu personel sisteminde köklü değişiklik yapmayı, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nı değiştirmeyi hedeflerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, kamuda özel sektör modeli istedi. KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, "Hükümete bağlı memur sistemi yaşama geçirilmek isteniyor. Burada sormak lazım kaç tane müsteşar var? Sonuçta hükümet müsteşarlara ilişkin istediği düzenlemeleri yapabilir" değerlendirmesinde bulundu. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük ise, "İş güvencemizin alınmasının kaygısını taşıyoruz. 657 kırmızı çizgimizdir" görüşünü dile getirdi.
Erdoğan, kamuda müsteşar olabilmek için 12 yıl hizmet şartının yanlış olduğunu, değişmesi gerektiğini söyledi. Buna göre, hükümet, referandumun ardından kamu personel sisteminde değişikliğe hız verecek. İktidar tarafından “kamu personel reformu” olarak nitelendirilen değişikliğin yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda kamudaki tüm istihdam biçimleri masaya yatırılacak. Kamuda “ömür boyu” iş güvencesine son verilmesinin hedeflendiği yorumu yapıldı.
Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Çakır'ın haberine göre, kamudaki tüm istihdam biçimleri masaya yatırılacak. Sözleşmeli, geçici personelin durumu da bu değişiklikle ele alınacak. Yine kamudaki 750 bin taşeron işçinin durumu da bu değişiklikle netleşecek. Hükümet değişiklikle birlikte performans sistemini yaşama geçirecek. Ayrıca kamuda “ömür boyu” iş güvencesine son verilmesi hedefleniyor.
"Babadan oğula geçsin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan da önceki akşam 'gençlerle büyük buluşma' programında 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın değişmesi gerektiğini bir kez daha söyledi. Erdoğan, başkanlıktan sonra, başkanın dışarıdan rahatlıkla eleman alacağına işaret ederek, "Benim bir tezim var. 657 sayılı özellikle bu istihdam politikasının değişmesi lazım" dedi. Kamuda müsteşar olabilmek için 12 yıl hizmet şartını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Mesela 12 yıl dolmadan birisi müsteşar olamaz. Bu yanlış bir şey, değişmesi lazım. Temenni ederim ki o dönemde parlamentoda bir uzlaşma sağlanır da bunlar da kalkar. Şimdi özel sektöre bakın. 25 yaşında bir gencin ama iyi yetişmiş bir gencin, bakıyorsunuz 5 milyar dolar, 10 milyar dolarlık bir şirketi babası ona veriyor, o yönetiyor. Bütün mesele nedir? O kabiliyetin olmasıdır.”
"İş güvencemize sahip çıkacağız"
657 sayılı yasada değişiklik konusunda bazı memur konfederasyonlarının değerlendirmeleri de şöyle:
KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen: AKP 2012 yılından bu yana kamu çalışanlarının iş güvencesini kısmi olarak koruyan 657 sayılı yasayı ortadan kaldırıp kamu alanında çalışma yaşamını esnek, kuralsız, güvencesiz hale getirmeye çalışıyor. Hükümete bağlı memur sistemi yaşama geçirilmek isteniyor. Burada sormak lazım kaç tane müsteşar var? Sonuçta hükümet müsteşarlara ilişkin istediği düzenlemeleri yapabilir. Ancak 3 milyon kamu çalışanı var. KHK’lerle yapılan ihraçların somut göstergesi budur. Hükümet, “istediğim insanla çalışırım, istediğimi kamu çalışanı yaparak, istemediğimi, beğenmediğimi, benden yana olmayan, benim gibi düşünmeyen yurttaşı kamu çalışanı yapmam” anlayışında. Referandum sonrasında bu programları öne çıkarırlarsa KESK olarak mücadeleye devam edeceğiz. İş güvencemize sahip çıkacağız.
"Amaç başka..."
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük: Gerek Cumhurbaşkanı, gerek başbakan 657’deki iş güvencesinden rahatsız olduklarını açıklıyorlar. Buradaki amaç verimliliği, üretimi ya da hizmeti daha iyi sunma değil. Amaç iktidar kamusal yaşamı kendi siyasal tercihine göre dizayn etmek, şekillendirmek ve yönetmek istiyor. 657 sayılı yasa bize 1965’te verilmiştir. Amaç da şudur: İktidarlar değişebilir ama devlet adına topluma en iyi hizmeti sunma görevi devletin memurunundur. Memur da hizmeti en iyi şekilde yansıtabilmek için kendisini güvencede hissedecektir. İş güvencemizin alınmasının kaygısını taşıyoruz. 657 kırmızı çizgimizdir.