Eşi bir suçtan dolayı cezaevinde olan ve Kütahya’dan gelen akrabaları Necati Okıt ve ailesini gezdirmek için Gazimihal Mahallesi’ndeki evinden çıkan Meryem Canbazoğlu, tarihi Selimiye Camiine geldi ve burada yakınlarına camiyi gezdirmeye başladı. Akciğer kanseri tedavisi gördüğü öğrenilen ve elinde taşıdığı poşetin içinde ilaçları bulunan Meryem Canbazoğlu, aniden fenalaştı ve ağzından kan gelmeye başladı. Bunun üzerine cami içindekiler Meryem Canbazoğlu’na müezzin mahfilinin altından akan sudan içirmek istendi. Ancak Canbazoğlu mahfilin altında yere yığıldı. Camii içindekilerin haber vermesiyle gelen 112 Acil Servis ekipleri Canbazoğlu’nun öldüğünü tespit etti ve polise haber verildi.
Ziyarete devam edildi
Bu sırada ise ziyarete açık olan camiyi vatandaşlar dolaşmayı sürdürdü. Kadın ve çocukların bulunduğu çok sayıda kişi ise cesedin yakınında hatıra fotoğrafı çektirdi. Kimisi de hiç birşey olmamış gibi yerde yatan cesedin 1 metre arkasında bulunan ve şifalı olduğu düşünülen şebeke suyunu içmeyi sürdürdü. Bu sırada ise Meryem Canbazoğlu’nun poşet içinde çalan cep telefonunu bir polis memuru açtı ve “Meryem hanım rahatsız, ben polis memuruyum. Selimiye camiindeyiz” diyebildi. Bu sırada ölüm haberini alarak camiye gelen Canbazoğlu’nun yakınları sinir krizleri geçirdi.
Öğle ezanı okunuca da cemaat namazını kıldı ve polis ekipleri ise yaptığı incelemenin ardından gelen doktorun normal ölüm raporu vermesinden sonra ceset Edirne Belediyesi Cenaze aracı ile Edirne Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Camiyi gezdiği sırada Meryem Canbazoğlu’nun aniden fenalaştığını belirten akrabası Necati Okıt, “Biz Edirne’ye ziyarete gelmiştik. Meryem abla da bizi gezdirmek için camiye getirdi. Akciğer hastalığı tedavisi görüyordu. Birden yere yığıldı ve ağzından kan gelmeye başladı. Sağlık ekipleri geldi ancak kurtaramadı” dedi.
Selimiye camii Başmüezzini Erdal Albayrak ise, “7 yıldır bu camide görev yapıyorum. İlk defa böyle bir şeye tanık oldum. Üzüntüm çok büyük” dedi.