Hava sıcaklığının artması, günlerin uzaması ve aktivite artışı nedeniyle vücudumuzun sıvı kaybı, kış aylarına göre, hemen hemen iki kat artar. Gerek terleme gerekse buharlaşma yoluyla kaybedilen sıvıyla birlikte vücuttaki tuz dengesi de bozulur.
Bu bozukluklar; halsizlik, fenalık hissi, kas ağrıları, kramplar hatta kalpte ritim bozukluklarına bile neden olabilir. Bunun için diyabet hastalarının mümkün olduğu kadar sıvı almaları, beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Uzun süre aç kalmamalı, bir kerede çok fazla yemek yememelidirler. Gerek insülin, gerekse ağızdan şeker düşürücü ilaç alan hastaların, bu ilaçların etkilerinin en fazla olduğu dönemlerdeki ara öğünleri atlamamaları çok önemli.
Yaz meyvelerine dikkat!
Uzman Doktor Murat Görgülü Zaman gazetesine yaptığı açıklamada, “Yaz mevsiminde hastalarımız için sıkça karşılaşılan bir durum da lezzetli yaz meyvelerinin ve dondurmanın sık ve bol tüketilmesi sorunudur. Kalorisi ve şeker düzeyi yüksek olan çilek, kiraz, kavun ve diğer tüm meyveler, ana ve ara öğünlerde kalori değerleri göz önüne alınarak doktor tavsiyesine göre tüketilmelidir. Uygun miktarda yenildiğinde çok faydalı olan meyveleri de çok tüketirsek kan şekerimiz yükselir ve buna bağlı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Yaz aylarının en lezzetli yiyeceği dondurma da maalesef kan şekeri ayarımızı bozan yiyeceklerden biridir. Ancak şekersiz üretilmiş diyet dondurmalar, doktor kontrolünde ve diyet değişim listesi ile kalorisi hesaplanarak kullanılabilir. Bunda da aşırıya kaçmamak gereklidir çünkü bu ürünlerde bildiğimiz normal şeker olmasa da fruktoz (meyve şekeri) gibi daha düşük kalorili şekerler ve dondurmanın yapıldığı besinlerin kalorileri vardır” diye konuşuyor.
Yazın ‘ayaklar’a ekstra özen...
Yaz aylarında ayak bakımı da çok önemli bir konudur. Çorapsız ayakkabı ve terlik giyme alışkanlığı, şeker hastalığına bağlı olarak duyu azalması ve damarlarda daralmalar oluşturabileceğinden ayaklarımızda yara açılmasına neden olabilir. O yüzden yazın da rahat kesimli, ortopedik tabanlı, iç astarlı ayakkabı ve yumuşak, sıkmayan çorap giyip ayaklarımızı her gün yıkayıp, herhangi bir yara ya da renk değişikliği var mı diye kontrol etmeliyiz. Kumsalda, taşlık kesimde ve kırlık arazide çıplak ayakla dolaşmamalı, kumsalda ayaklarımızın yanmaması için güneşlenirken üstünü ince bir tülbentle örtmeliyiz. Yine gerek ayaklarımız ve bacaklarımız gerekse vücudumuzun diğer bölgeleri böcek ısırmalarına karşı korunmalıdır, bu ısırık bölgeleri enfeksiyon kaynağı olabilir.
Yaz aylarında dik gelen güneş ışınlarından kaçınmak önemli bir konudur. Şeker hastalığına bağlı olarak duyu kusuru oluşmuş hastalarda, güneşlenirken ya da çalışırken uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmaya bağlı olarak yanıklar oluşabilir ve bu yanıkların tedavisi büyük güçlükler doğurabilir. Hastalarımız sabah erken saatlerde ya da akşamüstü güneş ışınlarının eğik geldiği zamanlarda güneşlenmeli ve güneşte 20-30 dakika gibi kısa süre durulmalıdır. Şapka ile başlarını korumalı ve tercihen güneşlenirken bile ince bir giysi giymelidirler.
Şeker hastaları yaylada tatil yapmalı
Diyabetik hastalar, tatilleri için çok fazla sıcak ve nemli kıyılar yerine, daha az nem ve daha bol oksijen bulunan yayla turizmini ve kültür turizmini tercih etmelidirler. Ayrıca 24 saat yiyecek servisi olan açık büfe kahvaltı ve yemek veren tatil tesislerinde çok dikkat edip gerekirse durumlarına uygun menü hazırlanmasını sağlamalıdırlar.
Artmış aktivite ve öğün saatlerinin aksatılması, hastalarda hipoglisemi denilen şeker düşüklüğüne neden olabilir. Bu durum hastalarımız için çok tehlikeli durumlar oluşturabilir. Bu yüzden uzun yürüyüş, yolculuk gibi durumlarda ara öğünlerini aksatmamak için yiyecek taşımak, uyku saatine ve süresine dikkat etmek gerekiyor. Alkol almak da kan şekeri ayarını bozacağından alkolsüz ve şekersiz sıvı gıdaların tüketimine önem vermek hastalar için önemli.