Medya

 Sedat Ergin: Gazetecileri hedef alan saldırılarda cezasızlık kültürü son bulmalı

12 Mart 2021 07:39

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin,Geçen pazartesi akşamı İstanbul’da Bakırköy ilçesinin kalbi sayılan Tarık Akan Özgürlük Meydanı’na uzanan, semtin en işlek merkezlerinden Fahri Korutürk Caddesi’nde bir meslektaşımız herkesin gözü önünde ciddi bir saldırıya uğradı. Gazetecileri hedef alan saldırılarda cezasızlık kültürü son bulmalı” değerlendirmesini yaptı.

Ergin yazısında, "Saldırıların bu şekilde tekrarlanabilmesinin gerisinde ilk sıralardaki faktörlerden biri, ne yazık ki gazetecileri bazen de siyasetçileri dövmeyi aklına koyan saldırganları harekete geçmekten alıkoyacak etkili bir caydırıcılığın bulunmamasıdır. 'Cezasızlık kültürü' sorunu, caydırıcılık alanında yaşanan eksikliğinin önemli bir boyutudur." düşüncesini dile getirdi.

22 ay önce saldırıya uğrayan Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ dosyasında davanın da açılmadığını hatırlatan Ergin şu ifadeleri kullandı:

"Verdiğim özellikle son örnek, cezasızlık kültürü meselesinde yargının gazetecileri hedef alan fiili saldırlar karşısındaki hareketsizliğini göstermesi bakımından çok düşündürücü. Şunu söylemek herhalde bir hata olmaz. Eğer bundan önceki saldırılar karşısında Türkiye’deki yargı sistemi süratli ve etkili bir şekilde işlevini yerine getirip failleri cezalandırmış olsaydı, muhtemelen sonraki saldırılara dönük bir caydırıcılık yaratılabilecekti. En azından saldırganlar yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağını bileceklerdi.

Bu gibi örneklere bakınca, insan, Levent Gültekin’e düzenlenen saldırının akıbetinin farklı olabileceği konusunda ne yazık ki çok iyimser olamıyor. İnşallah bu düşüncemde yanılırım.

Tabii, caydırıcılığın yaratılabilmesi bakımından eylem planlarından önce siyaset kurumuna, özellikle ülkenin karar vericilerine düşen önemli bir görev var. Şiddet içeren bu tür hadiseler karşısında kamuoyunun hissedebileceği ölçülerde kuvvetli, tavırlı bir söylemin ortaya konması şarttır. Yalnızca “Geçmiş olsun, şiddet tasvip edilemez” şeklindeki üzüntü ifadelerinin ilerisine geçen en azından bir -kınama- atılabilecek adımların başında geliyor."