A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür, 29 Mart'taki yerel seçimlerde 'en karlı' partinin CHP olacağını söyledi.
Gür, AKP ve CHP’nin yerel seçimlerde alacağı toplam oyun yüzde 70’e çıkacağını, bu toplam oyun 2007 Temmuz genel seçimlerinde yüzde 67 olduğunu, bu seçimde yüzde 70’e çıkacak toplam oy içinde AKP’nin oylarının geçen seçime göre düşeceğini, CHP oylarının artacağını, CHP ile AKP arasındaki oy farkının önemli ölçüde azalacağını söyledi.
Baykal'ın genel başkanlığı sürecek
A&G Başkanı Adil Gür, yerel seçimlerle ilgili şunları söyledi:
"AKP tarafından son günlerde yaptırıldığı söylenen bir anketin sonuçlarına göre AK Parti yüzde 43, CHP yüzde 26, MHP yüzde 16.5, DTP yüzde 5.5, SP yüzde 3.2, DP yüzde 2.6 ve DSP yüzde 1.5 oy oranında.
Bu tablodan afaki bir şekilde şunu okunabilir mi, bir yanda 43, öteki yanda 26+16.5+2.6+1.5 eşittir 46.5, yani, CHP+MHP+DP+DSP eşittir 46.5.
Bundan bir dahaki genel seçimde AKP’ye alternatif bir koalisyon tablosu çıkar mı? Hayır, çıkmaz. Çünkü yüzde 10 altı oy alan partiler baraj dışı kalır.
İki partili seçim sonucu devam edecek. Ancak yerel seçimlerde şöyle bir yenilik var. Bu seçimin en karlı partisi CHP olacak. CHP başarılı olduğu için mi? Hayır. Yarılan parti olduğu için.
İktidar partisinden memnuniyetsiz ve iktidar partisini cezalandırmak isteyen seçmen oyunu yarışan partiye verecek. Temmuz 2007 seçimlerinde AKP ile CHP’nin aldığı toplam oy yüzde 67 idi.
CHP yüzde 20.9, AKP yüzde 46.5 oranında oy almıştı. Bu genel seçimde AKP ve CHP’nin aldığı toplam oy yüzde 70 dolaylarına çıkacak. Ancak bu toplam yüzde 70’in içindeki oy oranı geçen seçime göre AKP aleyhine azalacak ve CHP lehine artacak.
Eğer CHP yakınlarda başladığı merkez sağa açılma politikasını devam ettirirse bu orta vadede CHP’nin AKP seçmeninden de oy alması sonucunu doğurur ve bu yolla orta vadede Türkiye’de sosyal-demokrat bir iktidar ortaya çıkabilir. CHP bu seçimde merkez sağ açılımı nedeniyle oy almaz ama orta vadede alabilir."
Adil Gür sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu orta vadede CHP’nin oy tabanını genişletir eğer sürdürülürse bu politika. CHP şu ana kadar merkez sağ ve saü tabanda din düşmanı olarak algılandı ama artık bu algıyı yıkmak için adım attı CHP.
Bu seçim sonucunda da CHP’nin oylarını artırdığı, AKP’nin azalttığı ve iki parti arasındaki oy farkının CHP lehine döneceği görülecek. Bunun bir sonucu da Deniz Baykal’ın genel başkanlığının garantiye alınması olacak. Baykal genel başkanlığı sürdürecek, hatta ölene kadar da sürdürebilir.
Orta vade için şöyle baskın bir görüş de var araştırmacılar arasında. Yerel seçimlerden sonra krizin faturası seçmene daha ağır olarak yansıyacak. Bu durum seçmenin iktidar partisinden kaçışını hızlandıracak."
1 ay önce yaptığımız araştırmada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İl Genel Meclis oylarını yüzde 45.5, belediye başkanı oy oranını yüzde 42 olarak okuduk.
Ancak AKP son haftalarda oy kaybetti. Seçmen ekonomik krizi daha çok hissetmeye başladı çünkü. Son iki hafta sonunda yaptığımız araştırmalar bugün için AKP açısından seçim sonucunu İl Genel Meclisi oylarında yüzde 42, belediye başkanlığında ise, yüzde 40 olarak gösteriyor.
Bugün seçim olsa Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oyları yüzde 40’ın altında olabilir. Ancak seçime daha vakit var. Kesin tahminlerimizi seçimden 2 gün önce 27 Martta bildireceğiz.
Küresel mali krizin özellikle dar gelirli vatandaşları olumsuz etkilediğine değinen Gür şunları söyledi:
"Tekstil, otomobil sanayinde, küçük ve orta boy işletmelerde çok sayıda işten çıkarma oldu, çok sayıda işletmede işçiler yarım vardiya çalıştırılmaya başladı.Kriz seçmenin cebini vurduğu anda yarışan partiye kaçış başlar. Başbakan Erdoğan miting konuşmalarında çok büyük bir hata yapıyor son haftalarda. Baykal ve Bahçeli’ye birlikte vuruyor. Bu da CHP ile MHP arasındaki oy geçişkenliğini artırıyor. Bir yerde, mesela, CHP daha güçlüyse MHP seçmeni CHP’ye, MHP güçlüyse CHP seçmeni MHP’ye geçiyor AKP’ye oy kaybettirmek için."
Miting meydanları sonucu göstermez
Miting meydanlarındaki mevcut fotoğrafın seçim sonuçlarına yansımayacağını kaydeden Adil Gür şöyle konuştu:
"Meydanlar seçim sonuçlarını göstermede çok önemsizdir. Bir partiye oy vereceklerin yüzde 10’u bile meydanlara gitmez. İktidar partileri teşkilat, belediye, belde avantajı nedeniyle daha organizedir. Komşu il ve ilçelerden insan taşıyabilecek imkanlara daha çok sahiptirler. Ama bir meydanda bir partinin iki katı dinleyicisi varsa, o parti ötekinin iki katı oy alacak anlamına gelmez bu. Sadece bir partinin organizasyon ve teşkilat gücünü gösterir. Teşkilat gücü de seçim sonucuna etki eder tabii ama meydandaki sayı yine de oy oranına ışık tutmaz. Mesela Refah Partisi, Saadet Partisi meydanlara çok insan toplar.
Çünkü bu partilerin teşkilatları çok daha cansiperane, seçmeni de daha fedakardır. Mitinglere çok insan gider ama diğer partilerden az oy alırlar. Bunun dışında, genel olarak bir de, mitinge giden vatandaşların çoğu meraktan gider veya teşkilatların topladığı eş, dost, akrabalardır. AKP mitinglerinde bir de Tayyip Erdoğan faktörü var. Vatandaş onu merak ediyor. Ama bu da seçim sonucunu gösteren önemli bir veri değildir. Hatta, ben siyasi partilerin mitinglere neden bu kadar para, emek ve zaman harcadıklarını anlamıyorum. Mitingler teknolojinin olmadığı zamanlarda anlamlıydı. Bugün böyle bir anlamı kalmadı artık."