AB Kültür Büyükelçisi Fazıl Say, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e yazdığı mektupta "Silik ve anlamsız bir AKP- AB müzakereciliği yapan Egemen Bağış'ın her söylediği benim için geçersizdir, hatta ironidir.Çünkü Bağış'ın kültür düzeyinin yetersiz olduğunu, batıyı anlamadığını düşünüyorum" dedi.
Say, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin, "Avrupa Birliği oluşumunu , sadece "iyi niyetli" yaklaşımlarla ele almak gerektiğini düşünenlerdenim. Türkiye de, her açıdan , bu "iyi niyetli" formülün parçasıdır, parçası olmalıdır, olması dünya barışı için iyi olur" dedi.
Fazıl Say'ın Angela Merkel'e yazdığı mektup şöyle:
''Sayın Merkel;
Aslında size ana dilim gibi bildiğim almanca'dan da yazabilirim, ama bu mektubu, kendi dilimde yazıyorum, bağışlayın.
Bugün televizyonlarda "Türkiye AB'ye giremez, girmemelidir" dediğinizi, ve bunu bu sefer "çok net" ve "kesin" dediğinizi anlattılar.
Bunu sadece anlık bir kızgınlık ile söylediğinizi ümit ediyorum...
Ben şahsen buna üzüldüm.
Buna en çok , Türkiye'deki GeziPark direnişçileri, özgürlükçüler, doğacılar,demokratlar, batılı Türkler, Türkiye'deki laikler üzülmüştür.
Evet onlar üzülmüştür.
Kim mi sevinmiştir bu sözlerinize?
En çok da herhalde Tayyip Erdoğan ve destekçileri sevinmiştir. Erdoğan'ın özgürlükçü, hür ve liberal insanlarımıza nasıl davrandığını hep beraber televizyonlarda haftalarca seyrettik.
Türkiye'de AB'ye girmeyi fazlasıyla hakeden milyonlarca insan var sayın Merkel. Tahmin etmediğiniz kadar çok var.
Türkiye ile Almanya'nın daha iyi ilişkiler içinde olmasını isteriz. Bu sadece gaz-para-inşaat olmamalıdır. Bu sadece Almanya'daki Türk işçilerinin entegrasyon sorunları çıkmazına, ya da Türkiye'deki Alman turistlerin sorunları çıkmazına saplanmamalıdır.
İki büyük kültür çok daha iyi kucaklaşabilir.
Şunu da eklemek isterim;
Silik ve anlamsız bir AKP- AB müzakereciliği yapan Egemen Bağış'ın her söylediği benim için geçersizdir, hatta ironidir.Çünkü Bağış'ın kültür düzeyinin yetersiz olduğunu, batıyı anlamadığını düşünüyorum.
Keza, bir çok batılıdan da , doğuyu daha iyi anlamalarını bekliyorum.
"Fidan" olarak, "bitki" olarak , insanların doğusu ve batısının anlaşabileceğini düşünüyorum.
Konumuz siyasi değil sosyal olmalıdır.
Konumuz tarihi ve kültürel olmalıdır.
Felsefi temellere oturtulmalıdır.
Lütfen bunu anlayın.
Bir AB büyükelçisi olarak, ben açıkçası çok da büyük bir AB hayranı değilimdir.
AB'nin pek çok sorunu zaten var. Bunu benden çok daha iyi, siz bilirsiniz, anlatmama gerek yok...
Ama, Avrupa Birliği oluşumunu , sadece "iyi niyetli" yaklaşımlarla ele almak gerektiğini düşünenlerdenim.
Türkiye de, her açıdan , bu "iyi niyetli" formülün parçasıdır, parçası olmalıdır, olması dünya barışı için iyi olur...
Bu gerçek.