T24 - Mahkeme parasız eğitim açtıkları için 16 aydır cezaevinde tutulan 2 gencin tutukluluk hallerinin devam etmesine karar verdi.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre; ‘Parasız eğitim istiyoruz’ yazılı pankart açıp örgüt üyeliği savıyla 16 aydır cezaevinde olan Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz’ın tutukluluğunun devamına karar verildi. Mahkeme ‘delillere ve savcının talebine uygun olarak’ bu kararı aldığını kayda geçirdi. Oysa önceki günkü HSYK kararnamesi ile özel yetkisi kaldırılarak Büyükçekmece Adliyesi’ne atanan Kasım İlimoğlu, 2 gencin beraatini ve derhal tahliye edilmelerini istiyordu.
Gençlerin avukatı Taylan Tanay, mahkemenin savcının mütaalasını okumadan karar verdiğini savunarak, “Bir taraftan savcı tahliye istiyor. Ama aynı gerekçelerle heyet, tutukluluk halinin devamına karar veriyor. Duruşma 6 Ekim’de görülecek. Dolayısıyla tutukluluk süreleri 19 aya çıkmış olacak. Mahkemenin bundan sonraki yaklaşımının ne olacağını merak ediyoruz. Umarız savcının değişmesiyle birlikte bu mütaaladan geri adım atmaz. İlimoğlu özgürlükçü yaklaşan bir savcıydı. Mahkemenin savcıyı yok saydığı anlaşılıyor” dedi.
Parasız eğitim istemenin bedeli
Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz, 14 Mart 2010’da İstanbul’daki Roman Kurultayı’nda Başbakan Erdoğan’ın konuşması sırasında ‘Parasız eğitim istiyoruz, alacağız’ yazılı pankartı açınca tartaklanarak gözaltına alındı ve ‘yasadışı örgüt üyeliği’ savıyla tutuklandı. 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 genç hakkında 7.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmış; 25 Mayıs 2011’deki duruşmada ise Savcı İlimoğlu, eylemin düşünce açıklama özgürlüğü içerisinde kaldığı yönünde mütaala verip beraat ve tahliye istedi. Fakat mahkeme, tutukluluğun devamına karar verdi, tutukluluk incelemesini 22 Haziran’a, duruşmayı 6 Ekim 2011’e bıraktı.
Savcı İlimoğlu dünkü tutukluluk incelemesi öncesi son mütaalasını yazdı. Savcı İlimoğlu, beraat ve tahliye isteğini yineleyerek, şöyle dedi: “Tutuklu sanıklar Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz’ın, üzerlerine atılı suçların niteliği ve içeriği, mevcut delil durumu, yargılamanın bulunduğu aşama, 25 Mayıs 2011 günlü duruşmada vermiş olduğumuz mütaalada ‘suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların ayrı ayrı beraatlerinin’ talep edilmesi göz önünde bulundurularak sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle bihakkın tahliyelerine karar verilmesi kamu adına talep ve mütaala olunur.”
Ardından 10. Ağır Ceza Mahkemesi Hakim Ömer Diken başkanlığında toplandı. Diken ve üye hakimler Ali Alçık ile İbrahim Balık, savcının mütaalasına uymarak, oybirliğiyle tutukluluğun devamına karar verdi. Fakat kararda, “Sanıkların, atılı suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç süphesini gösteren olgular bulunması, delil drurumu, tutuklu kaldıkları süreler” dikkate alınarak, “Cumhuriyet savcısının talebine uygun” şekilde karar verildiği ifade edildi.