Magazin

Savaşmayın…sevişin…

17. Kral Müzik Ödülleri Kral Tv ve NTV ortak yayını ile ekranlara geldi...

20 Mayıs 2011 03:00



Çağnur Öztürk 
cozturk@doganburda.com 

17. Kral Müzik Ödülleri Kral Tv ve NTV ortak yayını ile ekranlara geldi.

Tören öncesi kırmızı halı röportajlarını Ömür Gedik, Ece Erken ve Mesut Yar yaptı. Mesut Yar dışarıda sunum yaparken soğuğun gazabına uğradı, işi hayli zordu. 

Genel olarak tören öncesi röportajlarda sunumları başarılıydı. Hemen sonrasında bütün adayların gösterildiği bantın çok uzun olması izleyicinin sıkılıp zapping yapmasına neden olmuş olabilir. 

Orhan Gencebay, Onur Ödülü’nü aldıktan sonra Batsın Bu Dünya’yı söyledi bol bol alkışlandı ama tam sahneden inerken tekrar ödül vermek için sahneye çağrıldı.

Bantlar yayına verilirken salondaki atmosferi göremedik çoğu zaman. Örneğin Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses’in Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü aldığını açıkladı tüm duygusallığıyla ama sonrasını göremedik; hemen İbrahim Tatlıses için yapılmış özel bir bant girdi.

Sunucu krizine dış ses ile çözüm bulunmuş, ellerindeki kağıtları okumaktan başka bir şey yapmayan, hitabet gücü olmayan sunucuların yerine daha risksiz bir seçim olmuş. 

Kral Tv Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay (Gezegen Mehmet) konuşmasının başında yer konusunda özür diledi konuklardan, anlaşılan o ki her törenimizde olduğu gibi yer sıkıntısı yaşanmış, yer gösterici yokmuş ve konuklar nereye oturacaklarını bilememiş.

Ödül alanların salonda olup olmadığı bilgisi hala yok, ödülü veren kişi kazananı açıklıyor ama ödülü kazananın yerine alacak kişi de yok haliyle…ödül verecek olan ödülü veremedem kulise geri dönüyor.

Ödül verenin kulisten gelmesi gerektiğini çözdük ancak ödül veren ile ödül alanın beraber kulise dönmesi gerektiğini de bir türlü çözemedik. 

Gecenin en güzel anı Müjde Ar’ın, annesi Aysel Gürel’in En İyi Şarkı Sözü Ödülü’nü almak için onun gibi sahneye gelmesiydi. Aysel Gürel gibi olabilsek keşke dedim

Müjde Ar, rüyasında gördüğü annesinin anlamlı sözlerini aktardı;

‘’Bütün kültür sanat insanları; tiyatrocular, sinemacılar, yazarlar, gazeteciler, eli kalem tutanlar; şarkıcılar, şarkı sözü yazarları, müzisyenler hepsi cennetteler. Arada baktım hiç siyasetçi göremedim. Burada olduğu gibi orada da çok kavga ettikleri için girer girmez dışarı atılmışlar.

Onlara bir küçük öğüdüm var. Aslında her şey, bütün güzellikler burada. Onun için sevgili dostlar, bu canım dünyada kavgayı falan bir tarafa bırakın sevişin.. sevişin..."

Bu sözler her şeyi o kadar güzel özetliyor ki… keşke dedim…

Sezen Aksu’nun yeni şarkılarını dinlemek; Sertab Erener, Levent Yüksel ve Aşkın Nur Yengi ile nostalji fikri güzeldi ama playbackti, canlı canlı dinlemek isterdim bu sesleri… seneye canlı orkestra olmalı kesinlikle böyle törenlerde özellikle de müziğin ödüllendirildiği bir gecede…

Veee Tarkan…gecenin sürpriziydi, ödülleri topladı, son albümünün şarkılarını kolaj yapmış minicik bir konser verdi.

Sözün özü; sürprizler dışında tören için vasattı diyebilirim, yaratıcılık yoktu ama kazasız atlatıldı.

Türkiye’de Müziğin Oscarları gibi tabirleri bırakalım, her törene Oscar yakıştırması sıkıştırmayalım, komik oluyor.

Daha iyi törenler için öncelikle yaratıcılığa ve rejisel değişiklere ihtiyacımız var.

Çok güzel bir tören efendimi bırakalım...kabul edelim eksiklerimiz var…

Bir gün umarım ülkecek tam anlamıyla tören düzenlemeyi öğreneceğiz efendim…