Kültür-Sanat

Şaşırtan benzerlik

Ressam Neriman Oyman’ın resimlerinin, bir dönem atölyesinde çalıştığı ressam Muzaffer Akyol’un resimleriyle şaşırtan benzerliği

04 Mart 2009 02:00
Ressam Neriman Oyman’ın resimlerinin, bir dönem atölyesinde çalıştığı ressam Muzaffer Akyol’un resimlerine benzerliği sanat dünyasında tartışma başlattı.

Milliyet Sanat dergisinin mart sayısında yer alan “Etkilenme mi intihal mi?” başlıklı yazıda ressam Neriman Oyman’ın resimlerinin Muzaffer Akyol’un eserlerine benzerliğine dikkat çekildi.

Yıldız Cıbıroğlu imzalı haberde, Neriman Oyman’ın 10 Ekim 2008’de Bilim Sanat Galerisi’nde açılan sergisi dolayısıyla yayımlanan katoloğunda yer alan resimlerinin Muzaffer Akyol’un çalışmalarıyla büyük benzerlik taşıdığı belirtildi.

Neriman Oyman’ın 1996 - 2008 arasında Muzaffer Akyol’un resim atölyesine devam ettiği ifade edilerek; “Neriman Oyman’ın resimleri ‘üslup’ açısından Muzaffer Akyol atölyesine gitmeden öncesi ve sonrası olmak üzere iki gruba ayrılır. Oyman’ın 1996’dan önceki resimleriyle 1996’dan sonraki çalışmaları arasında büyük bir dönüşüm, değişim farkı var. Bu dönüşüm katalogdaki resimlerde de net biçimde görülüyor” denildi.

Oyman resimleriyle Akyol resimleri karşılaştırmalı incelendiğinde kullanılacak en hafif terimin ‘benzerlik’ olduğu ifade edildi.

Görüşüne başvurduğumuz Neriman Oyman ise, hiçbir zaman Akyol’un atölyesinde eğitim almadığını vurguladı ve dava açacağını belirtti: “Sadece 1990 - 92 arasında Avni Memedoğlu’nun atölyesinde çalıştım.

‘Bir dönem yardım ettim’

Kim kimden etkilendi bunu sanat tarihi belirleyecek. Bir suçlamayla karşı karşıyayım. Muzaffer Bey’e bir dönem yardım ettim resimlerinde. Onun desteğini de inkar etmiyorum ama ben de ona yıllarca destek verdim. Bunu inkar ettiği için bir savaş halindeyiz. Bugüne kadar resimlerimde bir değişim de olmadı. Onun resimleriyle aramda kesinlikle benzerlik yok.”
Muzaffer Akyol ise Oyman’ın açıklamaları karşısında şunları söyledi:

Atölyemde çalıştı tabii ki; 5 yıl atölyemin anahtarı ondaydı. Hem resimlerimle iç içe oldu hem de resim bilgisi, kültürünü ona anlattım. Benim resimlerime yardım ettiği de doğru değil. Zaten bana akademik boyutta herhangi bir katkısının olması mümkün değil.

‘Bütün sembollerimi almış’

Bütün sembollerimi almış süslemiş, püslemiş; anlatım dengesini çalmış, kitsch denilen bir anlayışa sürüklemiş. Bugüne kadar bir şey söylemedim. Katoloğunda benim etkimi inkâr etmeseydi yine de söylemezdim. Öğrencisi olmadım diyor. Resimlerin benzerliği gökten zembille mi indi?”