Politika

Sarıgül: Gülen Cemaati'yle aram iyi, AKP'nin yüzde 18 oyunu alırım

Mustafa Sarıgül, aday gösterilmesi halinde, AKP'nin İstanbul'daki oylarının yüzde 18'ini alacağını öne sürdü

31 Ekim 2013 00:33
CHP'ye katılarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması beklenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Gülen Cemaati'yle arasının iyi olduğunu belirterek, "Ben herkesten oy alacağıma inanıyorum. AKP seçmenin yüzde 18’i, BDP seçmenin yüzde 65’i, Milliyetçi Hareket Partisi seçmenin büyük bir bölümü ‘Sarıgül’e oy veririz’ diyor" dedi.
CNN Türk’te yayınlanan ‘Aykırı Sorulara’ katılan Sarıgül'ün, CHP’ye katılımı, belediye başkan adaylığı ve gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 
 

Partinin her kademesinde görev yaptım

 
"Türkiye’de sosyal demokraside bir arkadaşınız, CHP’de her kademede görev yapan bir arkadaşınızım. Şu anda bütün Genel Merkez dahil Adnan Abi (Adnan Keskin) hariç 1974 yılından beri Gençlik Kolu Sekreteri, Gençlik Kolu Başkanı, ilçe başkanlığı, il yönetimleri, milletvekilliği, TBMM Başkanlık Divanı üyeliği, üç dönemdir belediye başkanlığı yapan kimse yok. Ben her kademede görev yapan bir arkadaşınızın, Parti Meclisi üyelerinin konuyu en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. "
 

Şimdiye başbakandım

 
Sarıgül, Başbakan Erdoğan’la ilgili “Başbakanı en çok eleştiren benim ama agresif olmam. Bir kere öfkelendim, 100 oyla kurultay kaybettim. Yoksa şimdi başbakandım…” dedi.
Milletvekilliğini, ön seçimlerle ve söke söke aldığını ifade eden Sarıgül, 94'te kaybettiği seçimler sonrası üç gün boyunca ağladığını anlattı. O dönemde Demirel'in yazdığı bir kitaptaki demokrasi tanımının kendisini oldukça etkilediğini ifade eden Sarıgül, sandığa küsmeden 5 yıl boyunca çalınmadık kapı bırakmadan çalıştığını ve 99'da yapılan seçimleri büyük bir farkla kazandığını anlattı. 
Başbakanlık hedefiyle ilgili olarak, bunun kararını halkın vereceğini anlatan Sarıgül, siyasette delegenin oyuyla ömür boyu genel başkan olunabileceğini ancak başbakan olunamayacağını söyledi. Baykal'ın delege oylarıyla yıllarca genel başkan seçildiğini hatırlatan Sarıgül, buna rağmen Baykal'ın başbakan olamadığına dikkat çekti.
 

Her siyasetçinin gönlünde başkanlık yatabilir

 
CHP’deki hedefiyle ilgili konuşan Sarıgül, “Her siyaset yapanın gönlünde başkanlık yatabilir. Siyasi parti başkanı olmak istemekle değil toplumun istemesiyle olur.” açıklamasını yaptı.
 

Deniz baykal hasmım değil

 
Hakkındaki raporların Baykal ve ekibi tarafından çıkarıldığını da söyleyen Sarıgül, Gürsel Tekin için de dava arkadaşı olarak nitelendirdi.
Sarıgül, CHP eski genel başkanı Deniz Baykal’la ilgili tavrını soran Enver Aysever’e “Baykal beni çok yaraladı ama siyasi rakibimdir, hasmım değildir.” cevabını verdi.
 

Cemaatle diyalogum iyi

 
"Belediye Başkanlığım sırasında benim hiçbir zaman ötekim olmadı, cemaatlerle de diyalogum son derece iyi oldu. Şişli’de cemaatteki yurttaşlarımızın büyük bölümünün oyunu aldım hepsini Allahım yüz bin defa razı olsun. Biliyorlar ki Sarıgül sosyal demokrat bir çizgisi var ama göreve geldiği zaman kesinlikle ve kesinlikle ayrım yapmaz."
 

Gezi'nin tam ortasındaydım

 
"Gezi olayı gençlerin uyanışı, müthiş haykırışıdır. Gezi’nin tam ortasındaydım, rol çalmadım. Gezi Olayı gençlerin özellikle benim oğlum Ömer’in yaşındaki 20 yaş kuşağının bir uyanışıdır, müthiş bir haykırıştır, Gezi’yi çok iyi bir şekilde anlamak lazım. Ben ilk gün Gezi olaylarında vardım; Gezi olaylarının ne başı ne sonu tam ortasındaydım. Belediye Başkanı olarak da lojistik bir görev yaptım. Ben çok daha fazla içinde olsaydım o gençlerin emeğine sevgisizlik yapmış olurdum; gençler de ‘Sarıgül burada siyaset yapıyor, şov yapıyor, emeğimizin üzerine geliyor’ derlerdi. Gezi’de biz vardık ama ben rol çalmadım."
 

Başörtülü de olsun pantolonlu da

 
"Başı açık olan da başı kapalı olan da bizim olmalı. Biz inançlarından, giyimlerinden, kuşamlarından dolayı kimseyi yargılamamız lazım ama bunu yaparken İktidar da sadece kendi düşüncelerinin özgürlüğünü savunmamalı. Örneğin, cemevlerinin ibadethane olması konusu, Diyanet’ten Alevi yurttaşlarımızın pay alması konusunu da aynı ölçüler içerisinde planlaması lazım. Örneğin, CHP Milletvekili Sayın Şafak Hanımefendi Meclis’e pantolonla girdiği zaman ona da hayır dememek lazım."