Çevre

Sargasso Denizi’ndeki plastik kirliliği canlı yaşamını tehdit ediyor

Bilim insanları Kuzey Atlantik Okyanusu'nda önemli oranda mikro plastiklere rastladı

21 Ağustos 2019 17:13

Greenpeace’ten bilim insanları bebek kaplumbağaları ve diğer canlılara yuva olan Kuzey Atlantik Okyanusu’ndaki Sargasso Denizi’nde yüksek oranda mikroplastik tespit etti. Ekip, bir örnekte 1,298 mikroplastik parçacığa rastladı, bu oran Büyük Pasifik Çöp Girdabı’ndaki seviyenin de üstünde. 

Sargasso Denizi, kara kaynaklı plastik kirliliğinin biriktiği beş okyanus girdabından biri.  

Greenpeace’in “Okyanusları Koru” kampanyası kapsamında Esperanza gemisinde yapılan bu araştırma söz konusu kirliliğin tek kullanımlık plastik şişelerden ve plastik ambalajlardan kaynaklandığını ortaya koydu. 

Greenpeace İspanya Plastik Kampanya Sorumlusu ve deniz biyoloğu Celia Ojeda şöyle konuştu: 

“Buradaki güzel masmavi sular inanılmaz derecede saf görünüyor ama yaptığımız araştırma farklı bir hikaye anlatıyor. Topladığımız örnekler bize deniz yüzeyindeki mikroplastiklerin yoğunluğu hakkında çok önemli bilgiler veriyor. Korkunç bir haber, ancak şu ana kadar bulduğumuz mikroplastik miktarı, geçen sene Büyük Pasifik Çöp Girdabı’nda yaptığımız araştırmayla benzer hatta bazı durumlarda onu bile aşıyor. Kaplumbağalar, yılan balıkları ve diğer yaban hayatı Sargasso Denizi'ni bir yuva olarak kullanıyor ancak bu güvenli bölge şimdi plastik tehdidi altında.”

Sargasso Denizi bilimsel keşif gezisine öncülük eden Greenpeace ABD Kıdemli Okyanus Kampanya Sorumlusu Arlo Hemphill ise şöyle konuştu:  

 “Yeni bir okyanus anlaşması olmadan, Sargasso Denizi gibi özel okyanus alanlarını korumanın yolu yok. Bu anlaşma, bu gibi alanları korumamızı sağlayarak, okyanusları aşırı avlanma tehditlerinden ve gemi trafiğinin etkisinden kurtaracak ve plastik kriziyle daha iyi başa çıkabilmelerini sağlayacak.”

Okyanuslar iklim değişikliği, aşırı avlanma, derin deniz madenciliği, petrol çalışmaları ve plastik kirliliği nedeniyle tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir tehlike altında. Bilim insanları sucul yaşamı korumak ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için 2030 yılına kadar okyanuslarımızın en az üçte birinin okyanus koruma alanları kapsamına alınması gerektiğini söylüyor.

Birleşmiş Milletler’de kabul edilecek güçlü bir Küresel Okyanus Anlaşması, okyanusların korunmasını sağlayabilir. Küresel Okyanus Anlaşması’nın üçüncü müzakereleri Birleşmiş Milletler’de 19-30 Ağustos'ta gerçekleşecek. Son toplantının 2020 yılında Nisan ayında yapılması planlanıyor.