Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı toplantıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği Çin'den gelen 1 milyon doz yeni tip Koronavirüs (Covid-19) aşısının ücretsiz olduğu' yönündeki iddialara yanıt verdi. Koca "Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz. Bu iddiamın halen arkasındayım. Bu, ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle de ticari sır olarak korunması gereken bir durumdu." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu ile 17.00'de başlayan toplantının ardından bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Karadeniz'de nüfusa oranla vaka sayısında yaşanan artışa değinen Bakan Koca, "Bugün Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin, sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle, yani düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiğini, hangi kriterlerin esas alınması gerektiği ve illerde nasıl bir kısıtlama veya açılma yapılması gerektiğini tartıştık. Tam kapanma gibi bir durumu düşünmüyoruz." dedi.
Aşıdaki son duruma ilişkin de bilgiler veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Sinovac'la sözleşme yaptık. Toplam 100 milyon doz için sözleşme yapıldı. BioNTech'le ilgili 4.5 milyon doz mart sonu olmak üzere sözleşme yapıldı, 30 milyona kadar opsiyonel. Sputnik'le ilgili Türkiye'de toksikolojisi başladı. Onunla ilgili de ayrı bir hazırlığımız devrede." ifadelerini kullandı.
Fahrettin Koca'nın Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamalar şöyle:
"Bu mücadele yaşadığımız acıları ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedeli ortadan kaldırmıyor. Virüsün hayatımızdan çıkacağı güne dair umudu hep güçlü tuttuk. 83 milyon mücadelenin her boyutunda çok önemli tecrübeler edindik. Pek karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurumu önemli stratejiler geliştirdiler.
"Aşıların ikinci dozu güvence altındadır; aşı tedarik sorunumuz yok""
"Bugüne kadar aşılama çalışmalarında yaklaşık 1.5 milyonu 2. doz olmak üzere 8 milyon aşı seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık. Küresel düzeyde en başarılı ülkeler arasındayız. İlgi edilen her ürünün temininde güçlük vardır. Aşı programı adaletle ve şeffaf şekilde yürütülmektedir. Bugün aşıyı temin edebilirken yarın temin edebilirliğinin garantisini kimse veremez. Bugün itibarıyla bir tedarik ve temin sorunumuz yok. Birinci doz aşı olan tüm vatandaşlarımızın ikinci dozu güvence altındadır. Yapılabilecek eleştirileri elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullandığımızdan emin olmanızı istiyorum.
İlk doz aşıyla koruma başlamıyor 42 gün korunmak zorundayız. Aşının ilk dozunu yaptırmış olmak bizi rehavete değil tedbire sevk etmeli. Bazı illerimizde buna yönelik özel çalışmalarımız var.
"Yerinde Karar" dönemiyle birlikte kurallara uyum konusunda güvenlik kuvvetlerimiz denetimleri arttıracak, Sayın İçişleri Bakanımız da kararlılıklarını ifade ettiler. Milletimizin sağlığını muhafaza edeceğiz.
"Biz aşıyı en bütün ülkelerden daha ucuza alan milletiz"
Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ülkeler arası ilişkileri etkileyeceğini bunun ücret kısmında ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı bütün ülkelerin aldığı fiyattan en az fiyattan alan milletiz. Bu iddiamın arkasındayım. Bu karşılıklı ticari sır olması gereken bir durumdu. Bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor. Dolayısıyla teminatları dahi garanti altına aldık.
İddia şu: Deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise bunu devlet malzeme ofisine, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu veya bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı?
Firma özetle diyor ki, buradaki amaç siz bizden teminatı istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bizi de temsil eden firmaya biz bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu kim söylüyor? Üretici firma. Hani üretici firma bağışlamıştı Türkiye Cumhuriyeti'ne. Ayrıca bunun ilgili de kurumlar vergisi ayrıca yapılmış. Vergiyle ilgili ayrıca sorunu yok.
Israrla aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac olarak bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir tek distribütörü var. Firmanın yetkilisi de firma. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Aracı kuruma bir kuruş verilmedi. Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz direkt olarak firmayla yaptık. Biz ekstra ücret vermedik. Biz pazarlığı Sinovac ile yaptık. Ben özellikle siyasi arenaya çekmek istemedim. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak isteyenler var. Bu devletler özelinde korunması gereken, devamında aşının gelişini etkileyebilecek çabası içinde olmayalım. Eriştiğimiz kadar aşıya erişmek istiyoruz. Biz daha erken FAZ-3 çalışmasına başladığımız bu anlamda görüşmelerimizi sözleşmelerimizi yaptık. Peki bu aşının gelişini etkilemek için niye uğraşıyoruz. Devlet sırrını niye ortaya döküyoruz. Bana muhalefet lideri açıp sorabilirdi. Bu konuyla ilgili bana sorabilirdi. Var mı böyle bir iletişim anlayışı?
Vatandaşımıza veremeyeceğimiz hiçbir konu yok. 1) Aşıyı ucuza alıyoruz 2) Bu aşıya erişim için her imkanı kullanıyoruz. Önümüzdeki aylar aşıya daha yoğun erişeceğimiz söyleyebilirim. Önümüzdeki aylarda daha fazla aşıya ulaşacağımızı söyleyebilirim.
Soru- cevap
Karadeniz'deki vaka sayıları dikkat şekilde ortaya çıktı. 1 Marttan itibaren tam kapanma ya da şehirler arası kısıtlamalar olacak mı? Türkiye'ye özgün bir mutasyon söz konusu mu?
Özellikle Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin sayın cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle düşük orta yüksek çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiği, hangi kriterlerin esas alması gerektiği, illerde nasıl kısıtlama ya da açılım olabileceği konuştuk. Tam kapanmayı düşünmüyoruz. Vaka sayılarının giderek arttığını görüyoruz. Mutasyonun bazı illerde etkisini arttırdığını görüyoruz. (Özellikle doğu karadeniz) Daha çok İngiltere mutasyonu dediğimiz daha yaygın. Güney Afrika ile ilgili 49a yakın bir mutantın görüşldüğünü söyleyebilirim . Bize özgü bir mutantın olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz. O nedenle tedbirler daha önemli olmaya başladı. Bu bulaşıcılığın maskesiz daha çok arttığını söyleyebiliriz.
BioNTech'le ilgili ilk etapta gelebilecek aşı miktarı 800 bin oldu. Toplam 4.5 milyon olarak netleşti mart sonuna kadar. İlk 800 bin doz aşı da muhtemelen 10 gün içerisinde gelecek.
Kaç milyon doz aşımız var? 130 milyon dozluk aşının ne zaman gelmesi planlanıyor?
24 Kasımda biz Sinovac'la sözleşme yaptık. Toplam devamında 50 milyon doz için yapıldığını söylemiştim 100 milyon doz için sözleşme yapıldı. Biontech'le 4,5 milyon'dan 30 milyona kadar opsiyonel. Sputnik'le ilgili Türkiye'de toksikolojisi başladı. Onunla ilgili de ayrı bir hazırlığımız devrede. Rus aşısının Türkiye'de üretimiyle ilgili bir hazırlık. AstraZeneca'yla görüşmelerimiz de bugünlerde daha yoğun. Zannediyorum önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde bir ön sözleşme imzalanabilir.
Bizim amacımız en geç bu Mayıs ayında aşılama sürecini tamamlamak. 105 milyon doz aşıya erişeceğimizi biliyoruz. Şuan net kesin olan en geç Mayıs sonuna kadar. Bu 52,5 milyon kişinin aşılanması demek.
65 yaş üstünde esneme olacak mı?
42 gün sonra koruyuculuğu başlıyor. 65 yaş üstü olup 2 haftanın bitmediğini biliyoruz. Aşılama oranının yüksekliğine bağlı olarak illerde buna bağlı esnetme yapılabilir. Aşılama oranı da parametrelerin arasında yer alacak.
Yerinde karar çalışmalarının ayrıntıları neler?
Bilim kurulumuz bu konuyu tartıştı. Bu konuda pazartesi günü ben kabineye sunmuş olacağım. Cumhurbaşkanlığımız başkanlığındaki kabine tartışır. Cumhurbaşkanımız prensip ederse kabul edilmiş olur. Esas önemli olan illerin vaka sayıları vaka test oranının yoğun bakım doluluk oranı gibi birtakım parametrelerle nasıl yapıldığı üzerinde tartışıldı. Düşük orta yüksek ve çok yüksek olduğunu her hafta iller bilmiş olacak. Her hafta hangi il hangi kararı aldığını bilmiş olacak.
Yüz yüze eğitim başlıyor. Pazartesi aşı bitmiş mi olacak?
Başlamış olacak. Köy okullarıyla başladık. Bu başlangıçla birlikte daha fazla yoğunlaşmış olacak. Aşının tedarikiyle ilgili bir durum.
Kaç gönüllü üzerinde denemeler yapıldı? Yerli aşımız yüzde kaç etkili?
200 kişinde düşünülüyor. 84 kişiye aşıları yapılmış oldu. 28 gün sonra 2.doz aşısı yapılmış olacak. Nisan sonuna faz-3 çalışmasına geçebileceğimizi düşünüyorum.
Parti kongreleri, maçların locaları gibi bu kalabalıklarla ilgili değerlendirmeniz nedir?
Salgında bulaşın yakın temasla birlikte daha da arttığını hep anlatır olduk. Vatandaş bu bulaşı biliyor. Vatandaşımıza kalabalık ortamlardan uzak kalmalarını ifade etmiştik. Bu bilgilendirmede bir değişiklik yok. Bunun üzerine bir şey söylemem herhalde fazla olur. Özellikle kalabalık ortamdan kaçınmasını özellikle söylemek istiyorum. Hepimizin hassasiyetle üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Ücretsiz PCR yapıldığı iddiası
Israrla siyasi arenaya bu mücadelenin çekilmemesi noktasında kararlıyım. 83 milyon vatandaşımıza da eşit davranarak bu mücadeleyi sürdürmekten yanayım. Bahsettiğiniz durumla ilgili, dün İl Sağlık Müdürlüğümüz bir açıklamada bulundu. PCR testinin yapılabilirliği hekimlerimizin sorumluluğunda, bir semptom olduğunda talep edilerek yapılabiliyor. Özel bir durum söz konusu değil. Özel kuruluşlarda yaptırabilirler ama o durumda da özel kuruluşlarda semptomu varsa ücret ödemeyip semptomu varsa ücret ödeyip yaptırabilirler. Bizim kamu kurumlarımızda hekim sorumluluğunda semptomu olan kişiye hekim talebiyle PCR testi yapılır.