Magazin

Safiye Soyman’ın 10 günlük gelini evi terk etti

Safiye Soyman’ın MS hastası oğlu Harun Akaröz ile evlenen Gönül Akaröz (Erdoğmuş), önceki gün evini terk ederek baba evine döndü.

13 Ekim 2010 03:00

T24 - Türk sanat müziği solisti Safiye Soyman’ın MS hastası oğlu 38 yaşındaki Harun Akaröz ile 10 gün önce evlenen 28 yaşındaki Gönül Akaröz (Erdoğmuş), önceki gün evini terk ederek baba evine döndü.


Düğünde takılan takıların, düğün bitiminde çıkarılıp alındığını, bu nedenle tartışma yaşandığını belirten Gönül Akaröz, evlilik sözleşmesini sormak için aradığı Safiye Soyman'ın eşi Faik Öztürk’ün evi terk etmesini istemesi üzerine, ağlayarak babaevine döndüğünü söyledi. İspanya'dan bu sabah dönen Safiye Soyman ise, gelininin evlilik sözleşmesini bilerek imzaladığını, babaevine de çocuğunu almaya gittiğini söyledi. 

Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan emekli maden işçisi 56 yaşındaki Ali Erdoğmuş ile ev kadını aynı yaştaki Müzeyyen Erdoğmuş’un 4 çocuğundan en küçükleri Gönül Akaröz’ün, şarkıcı Safiye Soyman’ın MS hastası oğlu Harun Akaröz ile olan evliliği kısa sürdü. 3 Ekim Pazar günü Ankara Gölbaşı Mogan Gölü kenarındaki restoranda yapılan düğünle evlenen çiftin mutluluğu, gazete ve televizyonlarda geniş olarak yer aldı. Ancak Gönül Akaröz, Çankaya'da eşiyle birlikte oturduğu evden önceki gün akşam ayrıldı. Geceyi bir otelde geçirdiğini belirten Gönül Akaröz, dün akşam saatlerinde de, kendisini almaya gelen babasıyla birlikte Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’ndeki babaevine döndü.


Evlilik görücü usulü olmuş

4 yıl önce bir evlilik yaşayan ve 2 yıl önce boşandığı eşinden 2.5 yaşında bir kızı bulunan Gönül Akaröz, Harun Akaröz ile basına yansıdığı gibi Ereğli’de bir yemekte tanışmadıklarını, yengesinin aracılığıyla tanıştıklarını öne sürdü. Ankara Keçiören’de oturan yengesi Demet Elmas ile Safiye Soyman’ın ablasının komşu olduklarını belirten Gönül Akaröz şunları anlattı:

“11 Eylül’de yengem beni aradı ve Safiye Soyman’ın oğluyla evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Ben önce düşünmediğimi söyledim. Sonra annemlerle konuştum ve kabul ettim. Beni Ankara’ya çağırdılar. 14 Eylül’de otobüse bindim ve gittim. Terminalde beni karşıladılar. Safiye ablanın evine gittik. Harun ile tanıştım. Beni beğendiler. 2 akşam orada kaldım. 25 Eylül’de de Safiye abla ve Faik ağabey beni istemeye geldi. 1 Ekim’de nikah, 3 Ekim’de de düğün yaptık.”


‘Düğün biter bizmet takılarımı aldılar'

Düğünde takılan takıların, aynı akşam kendisinden alındığını ileri süren Gönül Akaröz şu iddialarda bulundu:

“Takılar, hırsız gibi bileğimden çıkarıldı. Safiye abla, düğün biter bitmez, daha ailemi yolcu etmeden bileziklerime varıncaya kadar hepsini aldı. Neymiş; Hırsız olayı varmış Çankaya’da. Eve daha önce hırsız girmiş. Ben, ‘1-2 gün takayım, sonra alırsınız’ dedim. O gece problem çıktı. Beni o gece göndermek istediler. Ben altınları takmak isteyince o gece ‘git’ dediler. ‘Sen altın için gelmişsin’ dediler. Ben altın için gelsem zaten kabul etmezdim. Alyansı bile 2 gün önce aldılar. Safiye abla, düğünde kendi küpelerini bana takta. Bir tek eşofman takımı alındı. Başka da birşey yok. Aileme de ‘Herşeyi aldılar’ diye yalan söyledim.”


Evlilik sözleşmesinden haberim yoktu

Safiye Soyman’ın, düğün akşamı yaşanan tartışmadan sonra kendisini hiç aramadığını kaydeden Gönül Akaröz, şöyle devam etti:

“Önceki gün bir televizyon kanalında evlilik sözleşmesi olayını duydum. Bunu sormak için Faik ağabeyi aradım. Bana, ‘Evet, sözleşme yaptım, ben yaptım’ dedi. ‘Benim niye haberim yok?’ dedim. ‘Sana söyleme gereği duymadım, niye söyleyeyim?’ dedi. Sözleşmede de ne olduğunu söylemedi. Sonra Harun’a sordum. Evin ve arabanın annesinin üzerine olduğunu söyledi. ‘Benim üzerime hiçbirşey yok’ dedi. O sırada Faik ağabey aradı tekrar. ‘Sen araba için mi, ev için mi geldin? Sen bizim malımıza gelmişsin. Senin orada işin yok, git’ dedi. Ben de ağlayarak eşyalarımı toplayıp çıktım.”

Gönül Akaröz, nikah için kuföre gittiğinde yanına gelen şoförün işlemler için bazı evraklar imzalattığını, o sırada evlilik sözleşmesine de imza atmış olabileceğini, ancak bundan haberinin olmadığını söyledi.


Boşanma davası açacak

Harun’u sevdiğini, durumunu bile bile, sonuna kadar yanında olmak düşüncesiyle evlendiğini anlatan Gönül Akaröz daha sonra şöyle konuştu:

“İstenmediğim yerde nasıl durabilirim? Ayrıca, Allah korusun yarın öbür gün Harun’a bir şey oldu, malı yok üzerinde, hiçbirşeyi yok. Ben ortada kalıyorum o zaman. Ben ne yapacağım? Çocuğum var benim. Bana bunu yapmayacaklardı. Ben, çocuğumun geleceğini de düşünmek zorundayım. Ev almışlar, araba almışlar. Hepsi yalan. Ev olsun Harun’un üzerine olsaydı. Ama hiçbirşeyi yok. Boşanma davası açacağım. Ben rezil olmuş durumdayım. Benim hayatımı mahvettiler. Oyuna geldim.”


Baba: Gururumuz kırıldı

Gururlarının kırıldığını belirten baba Ali Erdoğmuş da, “Kızımın bir kibrit çöpü bile yok orada. Bu gurur meselesi. Utancımdan minibüse binemedim. Araba tuttum, kızımı karanlıkta getirdim Ankara’dan. Bizi oyuna getirdiler. Kendi reklamlarını bizi kullanarak yaptılar” diye konuştu.


Soyman: Çocuğunu almaya gitmiş

Düğünde ‘bana anne diyen bir gelinim var’ diyerek mutluluk gözyaşları döken Safiye Soyman ise, gelininin baba evine dönmesine anlam veremediğini söyledi. Düğünden bir gün sonra İspanya’ya gittiğini belirten Safiye Soyman'a, bu sabah döndüğü İstanbul'daki evinde DHA muhabiri telefonla ulaştı. Gelininin Zonguldak’a, ilk eşinden olan çocuğunu almaya gittiğini söyleyen Soyman, bunun dışında kendisinin hiçbir şeyden haberinin olmadığını öne sürdü. Soyman şunları anlattı:

“Gelinim Zonguldak'a çocuğunu almaya gideceğini söylemişti. Ben yurtdışındaydım. İspanya’dan sabahleyin Sabiha Gökçen Havaalanı’na inip, evime yeni girdim, haberi de sizden öğrendim. Oğlum ve gelinimin evlendiğinin ertesi günü programım gereği İspanya’ya gidecektim ve gittim. Gelinimin babasının evine gittiğinden haberim var. Ancak gelinimin 2.5 yaşında bir kızı var. Kızımı alıp getirecekti.”


Evlilik sözleşmesini bilerek imzaladı

Gelini Gönül'ün evlilik sözleşmesini bilerek imzaladığını da savunun Soyman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Her evlilikte sözleşme yapılır. Bir tek o değil ki, herkes yapıyor. Evlilikler de bir kere olmuyor ki. Gelinim herşeyi biliyordu. Gelinim nüfus kağıdını nikahta alırken kendisine, ‘bu evlilik sözleşmesi’ dedim ben. Prosedür gereği herkes evlilik sözleşmesine imza atıyor. Bunlar nereden çıkıyor?. Bu iddialar bahane değil. Gelinim ‘memlekete çocuğumu almaya gidiyorum’ demişti. Hiçbirşeyden haberim yok. İspanya’ya gidip, Barselona’dan yeni döndüm, şok oldum. Telefonumu da kapatmıştım, az önce gelip, telefonumu da yeni açtım, hiçbir şeyden haberim yok.”