Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Emine Erdoğan'ın kuzeni Gürsel Baran'ın ATO'nun yeni başkanı seçilmesiyle ilgili olarak "Osman Gökçek, seçim sonucu açıklamasında FETÖ ile ilgili bazı açıklamalarından ötürü seçimi kaybettiğini ifade etti. Acaba dendiği gibi Salih Bezci ve Rifat Hisarcıklıoğlu 2014-15-16 yıllarında ATO ile FETÖ arasındaki ilişkilerin araştırılacağından mı çekindiler?" görüşünü savundu.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Ankara’da tuhaf bir olay..." başlığıyla yayımlanan (5 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Geçtiğimiz 3 Aralık'ta Ankara Ticaret Odası Başkanlık seçimi yaşandı. Bu seçimde herkesin beklentisi Osman Gökçek'in kazanmasıydı ama sonuç sürpriz oldu...
***
Herkesin bildiği gibi Osman benim çok yakın dostumdur ama açık söyleyeyim sonuçları öğrendiğim ana kadar ben ATO seçimleriyle hiç ilgilenmedim. Sadece bir kere bundan 2 hafta önce Osman "FETÖ ile 2014'ten sonra ATO'da hâlâ yakın ticari ilişki içinde olanların defterlerini açacağım dediğimde hiç beklemediğim kişilerden tepki gördüm, bana karşıolumsuz bir hava oluştu, şaşırdım" demişti bana. Onun dışında Osman'a bir rakip çıktığından bile haberim yoktu. Ankaralıların Ankara'ya düşkünlüğüne saygım sonsuz ama ben büyük şair Yahya Kemal gibi Ankara'nın en güzel tarafının İstanbul'a dönüşü olduğun düşünenlerdenim.
Zorunlu olmadıkça Ankara'ya gitmemeye çalışırım...
***
Bu seçim olayı sonrası ilk olarak sanki Erdoğan ailesi Gökçek'e karşı bir aday çıkardı ve o yüzden o aday kazandı gibi lanse edildi.
Tüm basında Erdoğan soyadı kullanılarak böyle yazıldı. Böyle olup olmadığını araştırdım. Cumhurbaşkanımızın ve aile bireylerinin konuyla en ufak bile alakalarının olmadığını ve hatta bu tür haberlerden rahatsız olduklarını kesin olarak öğrendim...
***
Peki o zaman ATO seçimlerinde ne olmuştu? Kim kimin arkasında durmuştu? Net olarak görülüyor ki Rifat Hisarcıklıklıoğlu ve eski Başkan Salih Bezci son hafta viraj alarak Osman Gökçek'in karşısına geçmişti. Zaten doğal olarak ATO içindeki AK Parti muhalifleri Gökçek'e ilk günden beri karşıydı. Tüm bu ekipler birleşmiş ve bu sonuç doğmuştu. Bir de bunun üstüne yukarıda söylediğim imaj operasyonu yapılmıştı ki bir kamuflaj olsun...
***
Zaten yeni seçilen ATO yönetimini ilk tebrik edenlere bakılınca tuhaf ittifak ortaya çıkıyordu... CHP'nin en müfrit ve Erdoğan karşıtı milletvekillerinin başında gelen Aykut Erdoğdu yeni yönetimi övüp tebrik ediyordu. Aynı şekilde Meral Akşener'le kol kola olan ve en aşırı Erdoğan karşıtı duruşlardan birine sahip Sinan Ogan yeni yönetimi övüp tebrik ediyordu. Tüm Erdoğan karşıtı yayın organları kazanan yeni yönetimi övüp tebrik ediyor, Osman Gökçek'e dümdüz gidiyordu. Tuhaf olan Gökçek'lerle de yakın diye bilinen Rifat Hisarcıklıoğlu gibi bir ismin bu muhalif blokla beraber hareket etmesiydi. Hele Salih Bezci'nin tavrı şok ediciydi. Anlaşılan bu iki isim sadece Osman'a değil Melih Gökçek'e de meydan okuyup kavga etmeyi seçtiler...
***
Osman, seçim sonucu açıklamasında FETÖ ile ilgili bazı açıklamalarından ötürü seçimi kaybettiğini ifade etti. Acaba dendiği gibi Salih Bezci ve Rifat Hisarcıklıoğlu 2014-15-16 yıllarında ATO ile FETÖ arasındaki ilişkilerin araştırılacağından mı çekindiler? Niye son anda bu tuhaf tablo oluştu? Açıkçası ben anlayamadım bu olayı. Niye Hisarcıklıoğlu ve Bezci böyle bir kavgaya hatta savaşa girmek istediler?