Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, ilk unutulmaz Cumhuriyet Bayramı'nı 1940'lı yıllarda Bandırma'da yaşadığını belirterek, "O günün unutamadığım duygusu da, kıskançlık.. Evet.. Evet.. Aynen öyle..
Ağabeyimi kıskanmıştım. O izciydi. Pırıl pırıl izci elbiseleri içinde nasıl çarpıcıydı..
Yetmezmiş gibi, bir de trampet takımındaydı, okulun.. Şehri ana caddeden boydan boya yürüyen okulun en önünde, atılan adımlara ritm vererek yürür ve yürütürdü trampet takımını.. Karşılıklı kaldırımlara doluşmuş insanlar da nasıl çılgınca alkışlarlardı onları..
Nasıl hasetle bakardım aralarındaki ağbime.. O yıllarda bütün bayramlar aslında çocuklar içindi sanki.. Dini, milli her bayramda, "Bayram" yapardık.. Ve öğrenirdik.. Neler neler öğrenirdik.. Eğitimdi aslında, bayramlarımız.. Hıncal'ı Hıncal yapan eğitimlerin en kalıcılarını farkında bile olmadan, Şeker, Kurban, Cumhuriyet, Gençlik, Çocuk ve Zafer bayramlarında aldım ben." diye yazdı.
Ankara'da Hipodrom'da saatler süren geçit törenlerinde "Ulusal gururu" yaşadıklarını ifade eden Hıncal Uluç, "Milli bayramlar, ulusal duyguları, dini bayramlar, aileyi, dostluğu, komşu, mahalleli olmayı, paylaşmayı, sevmeyi ve saymayı öğretti bize yıllarca.. "Biz" olmayı öğretti. Bayramlarımız!.. O bayramları özlüyorum.. O bayramları istiyorum. Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu ve mutlu olsun!.." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...