Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, eski İstihbarat Daire Başkanı ve Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu'nun, "TSK, angajman seviyesini gemi komutanına indirdi; gemi komutanlarına olası bir tacizde Ankara’ya sormadan 'vur emri' yetkisi verildi" iddiasını yalanladı. Müderrisoğlu, "Kasım 2015'te, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi ile sonuçlanan olaydan sonra, bugün için olası 'vur emrinin' fırkateyn komutanı veya F16 pilotuna bırakılmadığını ama saha ile Genelkurmay Karargahı arasında doğrudan ve anlık bağlantı bulunduğunu hatırlatmakla yetinelim." düşüncesini dile getirdi.
Müderrisoğlu, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye kurulan şer sahnesinde oynatılan 'kuklaların' Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi olduğu, şimdilik Fransa'nın 'kuklacı' rolünü üstlendiği, 'finansmanı' ise Birleşik Arap Emirlikleri'nin sağladığı organizasyon gün gibi aşikar." görüşünü savundu.
Müderrisoğlu, "Türkiye'yi, Akdeniz'deki en meşru haklarından mahrum etmek isteyen oluşumun aynı zamanda Ege'de de boş durmadığı biliniyor. Ege denizinin şu anda yüzde 44'ünü kontrol eden Yunanistan'ın 'savaş sebebi' olduğunu bile bile karasularını 12 mile çıkarma hevesini yeniden tetiklemesi oldukça tehlikeli bir oyuna işaret ediyor. Ege'nin yüzde 73'üne sahip olarak, Türk gemilerinin Yunan karasularından geçmeden açık denizlere çıkamayacak hale gelmesini hedefleyen bu plan, Allah muhafaza bir kıvılcıma bakar hale gelmek üzere!" değerlendirmesinde bulundu.
Müderrisoğlu, "Türk devlet aklı, kısa süreli ama etkili sonuçlar üretebilecek bir çatışma senaryosuna oynayan tarafların oyununa gelmeyecek derecede dikkat ve özenle çalışıyor. Ankara'nın milli menfaatlerini kararlılıkla sonuna kadar koruma iradesi, Akdeniz ve Ege'nin gerek ısınan sularında gerek hava sahasında teyakkuzdaki askeri unsurların önemini ve angajman sınırlarının hassasiyetini en üst düzeye taşıyor. Kasım 2015'te, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi ile sonuçlanan olaydan sonra, bugün için olası "vur emrinin" fırkateyn komutanı veya F16 pilotuna bırakılmadığını ama saha ile Genelkurmay Karargahı arasında doğrudan ve anlık bağlantı bulunduğunu hatırlatmakla yetinelim." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
Ne olmuştu?
Eski İstihbarat Daire Başkanı ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Bülent Orakoğlu, "TSK, angajman seviyesini gemi komutanına kadar indirerek gemi komutanlarına olası bir tacizde Ankara’ya sormadan 'vur emri' yetkisi verildi." iddiasında bulunmuştu.