Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, anayasa değişikliği referandumuyla ilgili olarak "Kampanya yapmayacağız, çünkü masraf getiriyor ve ayrıca gerilimi artırıyor. Ortamlarda 'hayır' dediğimizi dile getiriyoruz. Kimseyle bir araya gelip ortak bir çalışma yapmak istemiyoruz" dedi.
Karamollaoğlu, il örgütü üyeleriyle birlikte Antalya Öğretmenevi'nde gazetecilerle bir araya geldi. Karamollaoğlu, karmaşık bir dönemden geçildiğini, Türkiye'nin de yer aldığı bölgenin dışında yaşayanlar tarafından yeniden şekillendirildiğini söyledi.
Mevcut haritanın uygun görülmediğini belirten Karamollaoğlu, şöyle dedi:
"Yeni bir taktik uygulanıyor. Bu hengamede nerede olacağımızı bir türlü belirleyemiyoruz. Kör dövüşü yapıyoruz. 'Geliyorum' diyen tehlikeler var. Ortadoğu kan gölüne döndü. Türkiye ABD'nin gazına geldi ve Suriye direnişine katıldı. Ancak Ruslar'ı kimse hesap etmedi. İran da devreye girince muhaliflerin başarılı olma şansı ortadan kalktı. Suriye'de böyle olacağı ve kan gölüne gireceğimiz belliydi. Başladığımız yere döndük. Kendi stratejimizi belirlemezsek Ortadoğu'nun bölünmesine engel olamayız."
"İsrail'le yeniden dostluk kurduk"
Türkiye'nin birilerine dayanmadan Ortadoğu'da kendi başına politika izleme imkanını kaybettiğini ileri süren Karamollaoğlu, Türkiye'nin müttefiklerini belirlemede büyük hata yaptığını vurguladı.
Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Sırtımızı dayadığımız ülkeler bizi arkamızdan hançerliyor. Hükümet de bunu kabul etti. Son dönemde yeniden İsrail ile dostluk kurduk. Dış tehdit varken başkanlık sistemi gündeme gelmesi gereken en son konuydu. Bizi kamplaşmaya doğru itiyor. Halbuki biz onu körükler bir tavır sergiliyoruz. İç politikamızda, ekonomide geldiğimiz nokta çıkmaz sokak. Varlık Fonu adeta yokluk fonu. Fon dediğimiz şey bizim kıymetlerimiz. Ne kadar birikmiş değerimiz varsa hepsi pazarlanıyor. IMF'nin getirdiği şartlardan daha beter şatlar getirir. Darboğazın içindeyiz. Ekonomimiz canlanmıyor. Doğu Anadolu boşalıyor. Tarım politikaları yanlış. Fabrika neredeyse kalmadı."
"Kandil'le aynı safa konmak"
Türkiye'nin en büyük sorununun ne yapacağını bilememesi olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, "Hükümet olmak 'Posta koymak' demek değil. Benim söylediklerim karşısında ya 'Uyduruyorsun', ya da 'Biz bunun tedbirlerini aldık da senin haberin yok' derler. Beni Kandil'dekilerle aynı safa koymanın mantığı yok. Ben Kandil'le hiçbir zaman ayna safa düşmedim" diye konuştu.
"Türkiye'de kaos var"
Temel Karamollaoğlu, Türkiye'nin politikalarında zihin karışıklığı olduğunu iddia etti. Hükümetin problemlerle ilgileneceğine başkanlık sistemiyle uğraştığını ileri süren Mollaoğlu, şöyle devam etti:
"Referandumda 'evet' de 'hayır' da çıksa hiçbir şey değişmeyecek. Cumhurbaşkanı her şartta zaten etkili. Sadece Cumhurbaşkanının partili olması geliyor. Zaten Cumhurbaşkanı partili gibi davranıyor. Maalesef kutuplaşma meclise sıçradı. Türkiye'de kaos var. Bir problemi önleyeceğim derken başka bir problem yaratıyorsunuz. Başkanlık sisteminde adalet mekanizmasını oluşturabilecek problemler doğacak. İktidar herhangi bir şekilde bir mesele ile suçlanırsa hakimlerin vereceği karar o zaman önem tutar. Türkiye'de böyle bir endişe var."
Kampanya yok
Referandum öncesi tavır ve söylemlerin zamanla yumuşayacağını düşündüğünü anlatan Karamollaoğlu, siyasetçilerin buna mecbur olduğunu söyledi. 'Hayır 'oy vereceklerle ortak çalışmayacaklarını vurgulayan Temel Karamollaoğlu, "Kampanya yapmayacağız, çünkü masraf getiriyor ve ayrıca gerilimi artırıyor. Ortamlarda 'hayır' dediğimizi dile getiriyoruz. Kimseyle bir araya gelip ortak bir çalışma yapmak istemiyoruz" dedi.