Yaşam
RIFAT ILGAZ 100 YAŞINDA İSTANBUL (A.A)
06 Mayıs 2011 15:14
-RIFAT ILGAZ 100 YAŞINDA İSTANBUL (A.A) - 06.05.2011 - ''Hababam Sınıfı'nın yazarı'' olarak 7'den 70'e herkesin gönlünde taht kuran ve 1993 yılında vefat eden şair-yazar Rıfat Ilgaz, doğumunun 100. yılında çeşitli etkinliklerle anılacak. Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz, etkinliklerin, yazarın doğum günü olan yarın İstiklal Caddesi'nde başlayacağını söyledi. Nostaljik tramvayın 14.00 ila 16.00 saatleri arasında yazarın fotoğraflarıyla süsleneceğini ifade eden Ilgaz, tramvayda yazarın bestelenmiş şiirlerinden oluşan şarkıların çalınacağını ve vatandaşlara, üzerinde şairin şiirlerinin bulunduğu ayraçların hediye edileceğini anlattı. Yazarın memleketi Kastamonu Cide'de 2 günlük bir programla anılacağını belirten Ilgaz, ''Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bir koro gelerek, ilçedeki Rıfat Ilgaz Çocuk Korosu'yla birlikte babamın bestelenmiş şiirlerini ve sevdiği türküleri seslendirecek. Bakanlığın desteğiyle 2 yıllık bir emek verilerek çekilen '100 Yıllık Çınar Rıfat Ilgaz' belgeselinin ilk gösterimi yapılacak. 'Rıfat Ilgaz' konulu şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye girenler ödüllendirilecek'' dedi. Ilgaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle yönetmen Önder Uygun tarafından çekilen '100 Yıllık Çınar Rıfat Ilgaz' belgeselinin 14 Mayıs'ta İstanbul Haldun Dormen Tiyatrosu'ndaki düzenlenecek galayla tanıtılacağını kaydetti. Yazarlar Sendikası ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de etkinlikler gerçekleştireceğine değinen Ilgaz, yazarın ölüm tarihine rastlayan ''Cide Rıfat Ilgaz Sarı Yazma Festivali''nin bu yıl da gerçekleştirileceğini ifade etti. ''Rıfat Ilgaz 100 Yaşında'' etkinlikleri kapsamında okul okul gezerek babasının hayatını, eserlerini ve dünya görüşünü anlattığını kaydeden Ilgaz, ''Babamın ölümünden sonra bir şiirini buldum: 'Elim birine değsin / Isıtayım üşüdüyse / Boşuna gitmesin son sıcaklığım'. Onlarca roman, şiir kitabı, yüzlerce yazısı olan bir insanın ölümüne yakın, hayatının imbiğinden geçirip 19 Ocak 1991'de yazdığı son şiir bu. Dört dize bile değil. Bu beni çok etkiledi. Yani giderayak bir işe yarayayım misali. Okulları bu konseptle dolaşıyorum. Gittiğim yerlere onun sıcaklığını götürüyor, öğrencilere kitaplarını okumalarını tavsiye ediyorum'' diye konuştu. -''RIFAT ILGAZ KİTAPLARI HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMEYE YENİ BAŞLADI''- Kendi kurduğu Çınar Yayınları'nın ''Rıfat Ilgaz 100 Yaşında'' etkinlikleri kapsamında İş Bankası Yayınları'yla ''kültürel dayanışma''ya girdiğini anlatan Ilgaz, ''İş Bankası Yayınları, Rıfat Ilgaz'ın tüm eserlerini Çınar Yayınları'nın logosuyla birlikte bir kültür hizmeti olarak yeniden bastı. Yayıneviyle yaptığımız bu ortaklık kitapların dağıtımında işimize çok yaradı. 'Bir elin nesi var, iki elin sesi var' misali. Bu sayede Rıfat Ilgaz kitapları hak ettiği ilgiyi yeniden görmeye başladı'' dedi. -''NECİP FAZIL'IN 'KALDIRIMLAR' ŞİİRİNİ EZBERE OKUDU''- Aydın Ilgaz, sanatçıların dünya görüşleri ne olursa olsun hiçbirinin arasında bir sorun olmadığını, tüm sorunu siyasilerin çıkardığını belirterek, çok dillendirmediği bir anısını anlattı: ''Babam günün birinde Cide'den gelmişti. Yemeğe götürdüm. Sarıyer'den dönüyorduk. Tam Beşiktaş Stadyumu'nun önünden geçiyorduk ki radyo, 'Necip Fazıl Kısakürek öldü' dedi. Babam dondu kaldı. 'Onun anlayacağı dilde söyleyeyim. Allah rahmet eylesin' dedi. Bu olaydan yıllar sonra Bakırköy Belediyesi Bahçelievler'de 'Rıfat Ilgaz Kültürevi' diye bir yer açtı. Babam çok sevindi, 'Ben burada tiyatro yaptırırım çocuklara. Sık sık gelirim' dedi. Mütevazı bir yerdi. Belediye değişince eskisinden farklı görüşteki yeni başkanın yaptığı ilk şey, -ki Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü güne rastlar-, oranın tabelasını indirip yerine 'Necip Fazıl Kısakürek Kültürevi' koymak oldu. Necip Fazıl'ın ailesi, 'Böyle bir şey yanlıştır' diyerek tepki gösterdi. O gün bir sürü gazeteci eve gelip babama konuya ilişkin görüşlerini sordu. Babam, 'Bakın çocuklar, ben kendi şiirimi ezbere bilmem ama size Necip Fazıl'ın 'Kaldırımlar' şiirini okuyayım' dedi ve sonuna kadar okudu. 'Eğer' dedi, 'Bunlar, benim ev diye adlandırılan küçük mütevazı yerimin tabelasını indirip Necip Fazıl'ın tabelasını koyuyorlarsa bizi yumurta gibi tokuşturmasınlar. Çok seviliyorsa, -ki hakkıdır-, o zaman 'Necip Fazıl Kültür Sarayı' yapsınlar. Benim evi alıp ona vermeleri herhalde onun ruhunu da rahatlatmaz' dedi. Çok geçmeden Necip Fazıl'ın ailesi de bu cevabı vermişti. Ki dünya görüşlerimiz farklı olsa bile hala çok iyi görüşürüz. Velhasıl, sanatçılar arasında hiçbir sorun yokken siyasiler bunları, 'Sen onun adamısın, sen bunun adamısın diyerek' birbirine düşürüyor. Gerçek sanatçı kimsenin adamı olmaz. Babam da olmadı.'' -RIFAT ILGAZ HAKKINDA- Rıfat Ilgaz, 7 Mayıs 1911'de Kastamonu'nun Cide ilçesinde dünyaya geldi. 1930 yılında Kastamonu Muallim Mektebini bitirdikten sonra 6 yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. 1938'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu. Bir süre Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. ''Sınıf'' (1944) adlı 2. şiir kitabının sıkıyönetim kararıyla toplatılmasından sonra 6 aya hüküm giydi. Daha sonra ''Markopaşa'' başta olmak üzere çeşitli dergilerde çıkan yazıları ve yayımlanan kitapları nedeniyle hayatının çeşitli evrelerinde birçok kovuşturmaya uğradı ve değişen sürelerle tutuklu kaldı. 1947'de öğretmenlikten çıkarılınca hayatını öykü, roman, tiyatro oyunu ve gazetelerde köşe yazıları yazarak kazandı. 1974'de Yenigün gazetesinden emekli oldu. 7 Temmuz 1993'te İstanbul’da öldü. Ilgaz, birçok edebi türde eser verdi. İlk şiirleri Kastamonu'da yayımlanan Nazikter ve Açıksöz gazetelerinde çıktı (1927). 1940'lı yıllara kadar çeşitli gazetelerde ve edebiyat dergilerinde yayımlanan, kitaplarına almadığı romantik şiirler yazdı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında toplumcu- gerçekçi şiire yöneldi. 'Yarenlik' adlı ilk şiir kitabı 1943'te yayımlandı. Ardından 'Sınıf' (1944), 'Yaşadıkça' (1948), 'Devam' (1953), 'Üsküdar'da Sabah Oldu' (1954), 'Soluk Soluğa' (1962), 'Karakılçık' (1969), 'Uzak Değil' (1971), 'Güvercinim Uyur mu?' (1974), 'Kulağımız Kirişte' (1983) ve 'Ocak Katırı Alagöz' (1987) geldi. 'Hababam Sınıfı' (1957), 'Karartma Geceleri'' (1974), 'Sarı Yazma' (1976) ve 'Bacaksız' dizisinden çıkan çocuk romanları en tanınmış eserleri arasında. Ocak Katırı Alagöz ile 1987 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülüne değer görülen Rıfat Ilgaz, 'Yıldız Karayel' ile 1982 Madaralı Roman Ödülünü ve 1982 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı aldı.