Sanatçı Fatma Tülin’in farklı dönemlerde ürettiği 130 resmi, ‘Evrenin Teni’ adıyla sergilenmeye başlandı. Tülin “Resmi bir dekorasyon ögesi olarak görmüyorum; resim mekâna karışmalı, mekânı belirlemeli, oluşturmalı” diyor.
Karar'dan İnci Döndaş'ın sorularını yanıtlayan Fatma Tülin şunları kaydetti:
"Sanatta bir kaygınız olmalı. Bir teknik yenilik arayışı ya da kavramsal bir unsur olabilir bu. Neden bu tür bir resmi yapmaya, nasıl karar veriyoruz? Bu seçim rastgele değildir sanatta. Söylemek istediğiniz bir sözü görsel olarak dile getirme kaygısıdır. Söz derken çok karmaşık bir süreçten bahsediyorum. Benim için nesneler, doğa, insanın formu ve yüzeyi plastik bir kaygıdır. Üç boyutluluğu iki boyutta yakalamak, yüzeyi tene dönüştürmek…
"İnsanda ve doğal nesnelerdeki bütünlüğü, devamlılığı durallaştırmak…Yıllar içinde yaptığım işle ilişkim yoğunlaştı, gelişti. Çalışma tempom hızlandı, enerji ve verimliliğim arttı. Ham bir enerji değil söz ettiğim, çalışılmış bir enerji… Bu ifadenin gücünü oluşturur sanatta. Çalışılan alana hakimiyetin artması, kendine güvenin gelişmesiyle daha atak, daha cesaretli girişimlere girişir sanatçı. Aklınıza gelen her tür fiziksel ve plastik kompozisyonu kotarır duruma gelirsiniz.
"Genel olarak baktığımızda ilk işlerden bu yana boyutların büyüdüğünü görüyoruz. Resmi bir dekorasyon öğesi olarak görmüyorum; resim mekana karışmalı, mekanı belirlemeli, oluşturmalı. Gövdemin tüm hareketini kullanarak, resmi benden büyük bir alanla mücadele olarak görmekten hoşlanıyorum."