Kara ve deniz üzerindeki meteoroloji istasyonlarının sıcaklık ölçümlerinin küresel ortalamasına dayanan verilere göre, geçen mayıs ayındaki hava sıcaklığı 20'nci yüzyılın aynı ay için sıcaklık ortalamasının 0,74 santigrat, haziran ayı ortalamasının ise 0,72 santigrat derece üstündeydi.
Ancak çoğu tahminin aksine yıllar içinde sıcaklık farklı trendler gösteriyor. ABD Ulusal Meteoroloji Dairesi'nin verilerine göre 1880 ila 1911 yılları arasında küresel soğuma söz konusuydu. Bu yıllarda sıcaklık ortalaması 20'nci yüzyılın sıcaklık ortalamasının 0,52 derece altındaydı. Bunu 1942 yılına kadar süren bir ısınma süreci takip etti. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 1950'li yılların ortalarına kadar dünya iklimi yeniden soğudu.
Bunun ardından ise şimdiye kadar kaydedilen en sıcak üçüncü yıl olan 1998'e kadar ortalama sıcaklık sürekli artış kaydetti. O günden bu yana ise küresel ısınma yavaşlamaya başladı. 2004-2014 yılları arasında ortalama sıcaklık yüksek seviyede kalmasına rağmen, artış eğilimi göstermedi. Üstelik buna 2014 yılının mayıs ve haziran aylarında kaydedilen rekor değerler de dahil.
Veriler farklı yorumlanıyor
İklimin değiştiğini savunanlar gibi ısınmayı inkar edenler de ABD Ulusal Meteoroloji Dairesi'nin verilerini farklı yorumluyor.
Atmosferdeki karbondioksit artışının küresel ısınmanın sorumlusu olduğunu savunanlar, sıcaklık artışı trendinin özellikle sanayileşme ve buna bağlı olarak fosil yakıtların kullanımıyla bağlantılı olduğu görüşünde.
19'uncu yüzyılın ortasında atmosferdeki karbondioksit oranı 150 ppm idi. ABD Ulusal Meteoroloji Dairesi bu oranı 1959 yılından bu yana Hawaii'deki Mauna Loa meteoroloji istasyonunda düzenli olarak ölçüyor. Ölçümlere göre bu oran o tarihten bu yana yaklaşık 320 ppm den 400 ppm'e yükseldi.
Bu teoriyi eleştirenler ise karbondioksit miktarındaki artışla küresel ısınma arasında son 10 yıldır ilişki kurulduğunu ve bunun sebep sonuç ilişkisini kanıtlamak için yeterli olmadığını savunuyorlar. Ayrıca geçmişte karbondioksit oranından bağımsız olarak da sıcak dönemlerin, hatta şimdikinden daha da sıcak dönemlerin yaşandığına dikkat çekiyorlar.
İklim araştırmacıları ise sadece on yıllık süreçlerin iklim gelişimi açısından güvenilir tespitler yapmak için çok kısa olduğu uyarsını yapıyor.