İktidara yakınlığıyla bilinen Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, "Eğer AK Parti kuruluş ruhunu ve felsefesini unutur, geleneksel Ankara bürokratik zihniyetine uyarsa Türkiye yandı demektir. Böyle bir durumda AK Parti de 2019'da iktidardan düşer" görüşünü savundu. Kütahyalı, "Daha çok bürokrasi ve vergi dediğiniz zaman iş yapma durumunda olan ekonominizi zehirleyip, ona güven vermiyorsunuz demektir. Ne vergi geleceği belli olmazsa, siz bir işe girebilir misiniz? Hayır, giremezsiniz çünkü her iş bir fizibilite ile bir tahminle yapılır" diye yazdı.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Vergiler, bürokrasi ve AK Parti" başlığıyla yayımlanan (29 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Eğer bir ülkede hükümet mitolojideki Deli Dumrul karakteri gibi her dakika vergi çıkarıyorsa ve bu vergileri tahsil etmek için de vatandaşının ümüğünü sıkıyorsa o ülkede ekonomik büyüme ve gelişme olmaz, olamaz...
***
Hiç unutulmasın ki tarihte demokrasiler vergiye karşı isyanla başlamıştır...
***
Vergiye karşı halk devlete isyan etmiş ve Meclis denilen kurum bu sayede oluşmuştur...
***
Meclis, kral vergi almasın diye kurulmuş bir örgütlenmenin tarihteki adıdır...
***
Ontolojik olarak yani doğuşu itibariyle meclislerin görevi halkı devletin vergi teröründen korumaktır...
***
AK Parti Hükümeti'nin ve meclis grubunun bu gerçeği asla unutmaması ve bu kritik dönemde vergi indirimlerine hatta yeni iş teşebbüsleri konusunda vergi muafiyetlerine gitmesi şarttır...
***
AK Parti insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesiyle iktidara geldi. Sermayeyi tabana yaydı ve girişimcilerin önünü açtı. Bu sayede çok ciddi bir iktisadi büyüme gerçekleşti...
***
Eğer AK Parti kuruluş ruhunu ve felsefesini unutur, geleneksel Ankara bürokratik zihniyetine uyarsa Türkiye yandı demektir. Böyle bir durumda AK Parti de 2019'da iktidardan düşer...
***
Daha çok bürokrasi ve vergi dediğiniz zaman iş yapma durumunda olan ekonominizi zehirleyip, ona güven vermiyorsunuz demektir...
***
Ne vergi geleceği belli olmazsa, siz bir işe girebilir misiniz? Hayır, giremezsiniz çünkü her iş bir fizibilite ile bir tahminle yapılır...
***
Bir bakkal dükkânı açtığınız zaman bile bir hesap yaparsınız. Ben şuna, şu kadar masraf ediyorum, günde şu kadar ciro yapacağım, şu kadar vergi vereceğim, şu kadar da kâr kalacak diye...
***
Sonra düşünürsünüz ve kendinize sorarsınız... "Acaba benim kazancım yaptığım yatırımın karşılığı oluyor mu?"
***
Türkiye bürokrasiyi ve vergileri minimuma indirerek bol parayı ülkeye çekebilen ve müteşebbislerin önünü açan bir ülke olmak zorundadır.
Başka yol yok...