Yaşam

Rakel Dink: Aramızda daha çok ‘hain’ var!

Lozan'da Dersim Ermenileri Dayanışma Günü nedeniyle düzenlenen etkinliklere Rakel Dink, Ayşe Hür, Hovsep Seyrani, Erdal Doğan ve Sarkis Seropyan konuşmacı olarak katıldı

29 Eylül 2014 20:50

İsviçre’nin Lozan kentinde Dersim Ermenileri Dayanışma Günü nedeniyle ’Hay Dersim’ adıyla düzenlenen etkinlikler düzenlendi. Etkinlikte konuşan Rakel Dink, 2005’te yaptıkları çalışmalar nedeni ile dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç  tarafından ‘Hain’ nitelemesine maruz kalan eşi Hrant Dink ve arkadaşlarını hatırlatarak “Burada görüyorum ki aramızda daha çok ‘hain’ var” dedi.

“1915’ten 1937-38’e ve bugüne” başlığıyla düzenlenen etkinliğe Rakel Dink, Ayşe Hür, Hovsep Seyrani, Erdal Doğan ve Sarkis Seropyan’ın konuşmacı olarak katıldı.

 

‘Hrant’ın gösterdiği duruş ilham verdi’

 

Elif Yıldırım’ın Demokrat Haber’de yer alan haberine göre, Dersim Ermenileri Dernekleri temsilcileri Stefan Cem Halavurt ve Rober Recep Kayan’ın derneğin oluşum süreci üzerine konuşmaları ile başlayan etkinlikte, katılımcılar dernekleri desteklemeye çağrıldı.

"Sevgili Hrant’ın canı pahasına gösterdiği inanç ve duruş Dersim Ermenilerine ilham verdi” diyen Stefan Cem Halavurt, “Derneklerinin temel olarak 1915 öncesi ve sonrasında yaşananları bir soykırım olarak kabul ettiğini” söyledi. “İnkarcı ve asimilasyoncu bakış açılarını reddediyoruz” ifadelerini kullanan Halavurt, “Dersim halkını soykırım sürecindeki payını samimi olarak kabul edilmesi gerektiğini” savundu. Halavurt, derneğin her yıl Dersim’de katıldığı festival etkinliklerinin kültürlerin birbirine yakınlaşmasında büyük rol oynayacağını belirtti.

Dersim’in sosyo-politik ve tarihsel yapısının bilimsel temelde çözümleneceği bir sempozyum düzenlemeyi amaçlayan Dersim Ermenileri Dernekleri, bölgedeki kilise, manastır ve okulların restore edilmesini hedefliyor. Halavurt Dersim merkezinde yeni bir kilise yapımı, bu kapsamda verilecek dil dersleri ile eğitim burslarının da derneğin amaçları arasında olduğunu ifade etti. 

 

‘Yaralarımız kardeştir’

 

Ayşe Hür, Hovsep Seyrani, Erdal Doğan ve Sarkis Seropyan’ın konuşmacı olarak yer aldığı ‘Yaralarımız Kardeştir’ konulu panel de yoğun ilgi gördü.

1915’te Dersim’in pek çok Ermeni’ye sığınak olduğunu belirten Hovsep Hayreni, “1938 Dersim katliamının ardından 1994’te boşaltılmış, yakılmış iki yüzden fazla köyü örnek vererek soykırımın bugün de farklı yöntemlerle sürdürüldüğünü” öne sürdü. 

Konuşmasında politikacıların sık sık kullandığı “Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülke” kalıbına gönderme yapan Sarkis Seropyan, Dersim Ermenileri ya da Alevilerinin de bu yüzdelemedeki yerinin sorgulaması gerektiğini kaydetti. 
MHP’li Yusuf Halaçoğlu’nun Türkiye’de yaşayan azınlıkların kodları hakkında yaptığı açıklamayı hatırlatan Seropyan “Soykırımın bugün de hala azınlıklar üzerindeki bu tür güvenlik kodlamaları ve damgalamalar ile devam ettiğini” iddia etti.
Tarihte iki dönem dışında devlet kuramamış olan Ermenilerin, Hay’lardan beri Anadolu topraklarının yerlisi kadim bir halkı olduğunu anlatan Seropyan Ermenilerin ana yurdunun yukarı Fırat bölgesi olduğunu belirtti. Ermenilerin bu bölgede varlığının M.Ö. 600’lü yıllara dayandığını anlatan Seropyan acılar kadar bölge halkının akrabalığının da yadsınamayacak bir gerçek olduğunu vurguladı.

Konuşmasında “Hem dünya vatandaşı, hem Dersimli, hem Ermeni, hem Jan, hem Anna, hem Garabet olmayı başarabilirsiniz” diyen Ayşe Hür ise kimlik kavramındaki akışkanlığa dikkat çekti.

 

‘Şengal’de Ezidilere, Kobani’de Kürtlere’

 

Soykırım hukuku üzerine konuşan Avukat Erdal Doğan da “Dersim Soykırımı” üzerine uluslararası mahkemelerde 2012 yılında yapılan dava başvuruları hakkında bilgi verdi.

“Dersimli Alevi ve Ermenilerin ortak paydası çoktur” diyen Erdal Doğan BM ve uluslararası kurumlarda daha etkin çalışılması gerekliğini belirtti. “1915’e benzer durumların Şengal’de Ezidilere, Kobani’de Kürtlere uygulandığını” savunan Doğan, birlikte hareket edilmesi çağrısında bulundu.

Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel ve Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu’nun da hazır bulunduğu etkinlikte Ermeni müziğinin dünyaca ünlü temsilcisi Djiwan Gasparyan da sahne aldı.

Etkinlikte son sırada konuşan Rakel Dink 2005’te yaptıkları çalışmalar nedeni ile dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç tarafından ‘Hain’ nitelemesine maruz kalan eşi Hrant Dink ve arkadaşlarını hatırlatarak “Burada görüyorum ki aramızda daha çok ‘hain’ var” dedi. Dink, “Gerçek arayışının dizginlenemeyecek bir olgu olduğunu” söyledi.

“Bugün de ölüm sessizliğini eşelemeye devam eden insanlar var” diyen Rakel Dink “Duymaya dahi dayanamadığımız soykırım ve zulüm hikayelerinin gerçekte yaşandığını, yaşayanların bu utancı etlerinde kemiklerinde hissettiğini” ifade etti.

“Kılıç artıklarının fısıltıları artık seslendiriliyor, yaşanan onca acının gerçeği gölgeleyemeyeceğinin kanıtıdır” ifadelerini kullanan Dink, “O günlerde baskı ve zulümle dillerini, dinlerini, adlarını değiştirip kabukları içerisine saklanan Ermenilerin torunlarının bugün köklerini aradığını” söyledi.

Dink, Dersim Ermenileri’ne “Kendinizi de geçmişinizi de özgürleştirin. Bu yüzleşme korkularımızı ve kaygılarımızı yenmemize ve gerçeği kabul etmemize yardımcı olacaktır” çağrısında bulundu.

“Toplumun gerçekle yüzleşebilmesinin önü ancak böyle açılacaktır” diyen Rakel Dink “Bizi birbirimize yakınlaştıran ortak paydamız acılarımızdır” dedi.