Feng Shui’ye karşı çıkan yeni akım Punk Shui evinizi darmadağın yapmayı öneriyor. Punk Shui’nin asıl amacı sizi daha yaratıcı kılacak bir ortam yaratmaktır.
Kanepeyi testereyle doğrayın, televizyonu patlatın, kapılara resimler çizin, duvarlara delik açın, tabloları söküp yerine kırık sandalyeler asın… Sabah gazetesinin haberine göre, Feng Shui’ye meydan okuyan yeni dekorasyon trendi Punk Shui eve düzen yerine kaos getirmeyi, hayatı olduğu gibi kucaklamayı öneriyor.
Mükemmel uyumlu mobilyalar, huzur verici renkler, düzenli ve aydınlık iç mekanlar sizi hasta ediyorsa; evinizin en güzel nasıl dekore edileceğini söyleyen televizyon programları, dergiler ve ağza sakız olmuş felsefelerden artık gına geldiyse; içinizden gelen tek şey ortalığı dağıtıp, eşyaları kırıp dökmekse o zaman bu trend tam size göre: Punk Shui!
Radikal bir ev dekorasyon tarzı Punk Shui
Bu yeni dekorasyon trendinin isim babası olan 25 yaşındaki New York’lu tasarımcı/sanatçı Josh Amatore Hughes ise iki ay önce yayımladığı kitabının kapağında bu tarzını şöyle adlandırıyor: “Punk Shui: Anarşistler İçin Ev Dizaynı.”
Adından da anlaşılacağı üzere Punk Shui, evlere huzur, düzen, sadelik, pozitif enerji gibi kavramlar getirmeye odaklanan ünlü dekorasyon anlayışı Feng Shui’nin bir antitezi.
Punk Shui “Negatif ya da pozitif fark etmez, bütün enerjileri eve doldurun” diyor ve önerilerini sıralıyor: “Elinize bir testere alın ve mobilyalarınızı doğrayın, televizyonu patlatın, bir kalem alıp kapılara resim çizin, duvarlara delik açın, kırık aynalar, parçalanmış bir gitar, ayağı eksik bir sandalye gibi akla hayale gelmeyecek şeyleri tablo niyetine duvara asın, banyo perdesi ya da duşakabininizi söküp özgürce yıkanın, mobilyalara boya sıçratın, giysileri etrafa saçın, boş şişeleri ve izmaritleri ortalıkta bırakın. Kural yok, içinizden ne geliyorsa onu yapın!” Kısacası Punk Shui huzursuzluğu, vahşîliği, kaosu kucaklıyor.
Böyle bir girişimin sonucunda ortaya çıkan manzaranın korkunç olacağını, evinizin bir harabe ya da bir çöp evden farkı kalmayacağını düşünüyorsanız hemen söyleyelim: Punk Shui sadece ortalığı darmadağın etmekten ibaret değil. Josh Amatore Hughes’un “Punk Shui: Anarşistler İçin Ev Dizaynı” kitabına bakılırsa işin içinde derin bir de felsefe var.
Herkes aynı ve çok sıkıcı
“Punk Shui’nin asıl amacı sizi daha yaratıcı kılacak bir ortam yaratmaktır” diyor Hughes. Günümüzde herkesin moda olup fazlasıyla yaygınlaşan akımların kuralları içine hapsolmasına ya da ünlü markaların kölesi olmasına tepki gösteren Hughes, herkesin bu sebeple birbirinin aynı hayatlar yaşamaya başladığını, sıkıcılaştığını, kalıplaştığını söylüyor.
Sıradanlıktan kurtulmak içinse tüketime odaklı fabrikasyon tasarımların hayatımızı şekillendirmesine karşı çıkmamız gerektiğini vurguluyor: “Yaşadığınız ortamı tepetaklak eder ve alışık olmadığınız bir hale getirirseniz bu kaos sizi daha yaratıcı yapar. Çünkü kaos her zaman insanı iyi ya da kötü anlamda bir değişime sürükler. Bu açıdan Punk Shui kişinin özgürleşmesi, farklılık yaratması, kendinden bir şeyleri ortaya koyması ve daha da önemlisi öz güven kazanması anlamına geliyor.”
Hughes’un bakış açısı size bir parça yakın geldiyse atmanız gereken ilk adım şu: “İlk olarak evinizde şimdiye kadar uyguladığınız düzeni gözden geçirin. Sürekli tekrarlanan şeyleri bulun ve öncelikle onlara el atın, parçalayın, kırın, dağıtın, bunu yaparken özgürlüğü hissedin ve eğlenin. Ancak bu şekilde yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayabilirsiniz. Sonra isterseniz bu parçaları birleştirerek kendinize özgü bir heykel yapıp salonun bir köşesine koyabilirsiniz!”
Josh Amatore Hughes, New York’ta Çin Mahallesi’ndeki evini tam manasıyla Punk Shui tarzıyla döşemiş ve ardından evine gelen pek çok kişiden iş teklifi almış. Bu yepyeni dekorasyon akımı kulaktan kulağa yayılıp New York çapında büyüyünce de genç tasarımcı Punk Shui Design adlı bir şirket kurmuş. “O son derece düzenli, huzurlu evlerde yaşamak aslında yapay bir hayat tarzından başka bir şey değil. Çünkü sokağa adımınızı atar atmaz yine kaosun içine dalış yapıyorsunuz. O zaman neden hayatı olduğu gibi kabul etmiyor, kaosa evimizde de kucak açmıyoruz” diyen Hughes ekliyor: “Pek çok müşterimin hayatına kaosu davet etmesine, bize öğretilen ve dayatılan kuralları yıkmasına ve orijinal fikirlerini hayata geçirebilmesine yardımcı oldum. Bu özgürlüğün daha da geniş kitlelere yayılması için çalışıyorum.”
Hughes yeni kitabı sayesinde bu seslenişini daha geniş kitlelere duyurmayı başaracak gibi de görünüyor. Fabrikasyon evler ve fabrikasyon hayatlardan sıkılan ve tüm bunlara karşı çıkmaya cesareti olan asi ruhlar yarın, öbür gün birer testere kapıp evdeki her şeyi kesip biçmeye başlarsa sakın şaşırmayın!
Punk Shui Feng Shui’ye karşı
Çılgın tasarımcı Josh Amatore Hughes’un yarattığı dekorasyon trendi Punk Shui ismini Feng Shui’den ilham alıyor. Son yılların en popüler dekorasyon trendi olan ve kökleri eski bir Çin felsefesine dayanan Feng Shui evdeki her şeyin birbiriyle ve doğayla uyum içinde olmasını ve sadeliği savunuyor.
Negatif enerjiyi ortadan kaldırıp huzur, sağlık, aşk, mutluluk, para gibi konuları hayatımıza dahil edebilmek için gereken pozitif enerjiyi yaşadığımız mekanda oluşturmayı vaat ediyor. Ancak Punk Shui bunların tam tersini öneriyor. “Pozitif ya da negatif fark etmez, her türlü enerjiyi evinize almalı, kaosu kucaklamalısınız. Böylece hayatın kendisini de kucaklamış olursunuz” diyor.
Punk Shui’nin Feng Shui’den farkını anlamanız için işte size birkaç örnek:
- Yatak odanıza kırık bir ayna asarsanız bu Punk Shui’dir. Feng Shui’de ise yatak odasında hiç ayna bulunmaması gerekir çünkü yatak odası rahatlamak için ayrılmış bir mekândır, aktif enerji yaratan şeyler burada bulunmamalıdır.
- Punk Shui’de evinizin çeşitli köşelerinde kaktüs yetiştirebilirsiniz. Çünkü dikenler kaosu besler. Feng Shui ise bambu, lâvanta, palmiye bitkileri yetiştirmeyi önerir çünkü bu bitkiler evinizin havasını temizleyip pozitif yaşam enerjisini harekete geçirir.
- Punk Shui’ye göre mutfak istediğiniz kadar dağınık olabilir, hatta masayı tersine çevirip koyabilirsiniz. Ne de olsa çoğunlukla mutfağa girmiyorsunuz. Feng Shui’de ise mutfak özenle yerleştirilmeli, ocak bütün mutfağı kontrol edebileceğiniz bir noktada durmalı ve gelen konuklara sıcak bir karşılama hissi vermelidir.