Norveçli sosyolog ve uluslararası ilişkiler profesörü Johan Galtung, "Gelecekte "olgunluğa ermiş Hamas" ile Irak Şam İslam Devleti IŞİD bir araya gelip, Osmanlı’nın millet sistemini ve halifeliği canlandırabilecek bir proje geliştirmeli" dedi.
Galtung'un görüşlerini aktaran Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, Galtung'un fikirleri arasında "Türkiye'nin Ermenistan ile kalıcı dostluk için Ağrı Dağı’nı “Barış Dağı” haline getirmesi gerektiğinin" de bulunduğunu söyledi.
"Evet, Galtung’un akla hayale sığmaz fikirleri var" diyen Alpay, "Ama gelecekte böyle şeylerin asla mümkün olamayacağını kim iddia edebilir ki?" yorumu yaptı.
Alpay'ın Zaman'da "Galtung’un bölgede barış formülü: 1-2-6-20" başlığıyla yayımlanan (26 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
İsrail öldürmeye devam ediyor. 7 Temmuz’da başlattığı saldırıda bugüne kadar çoğu kadın ve çocuk 2.100’den fazla Gazzeli öldürüldü, yaralı sayısı 11 bine dayandı.
Dikkat çeken hususlardan biri, Arap dünyasında Gazze’ye yönelik göreli kayıtsızlık. Nasıl olmasın ki, Araplar birbirlerini öldürmekle meşgul. Suriye’de Beşar Esad’ın halkına karşı açtığı savaşta bugüne kadar 170 binden fazla insan öldü. IŞİD’in (İslam Devleti) Irak’ta şimdiye kadar kaç kişinin canını aldığı bilinmiyor. Mısır’ın diktatörü Sisi darbe yaptığından bu yana 1.400’den fazla muhalifini öldürttü. Fransız filozof Bernard-Henri Levy, Batı’daki göstericilere sormakta haksız mı: Gazzelilere gösterdiğiniz dayanışmayı niye öteki Araplara göstermiyorsunuz? (Wall Street Journal, 30.07.2014.)
Bölgemizde giderek büyüyen yangın nasıl sönecek? Bölgeye huzur ve barış nasıl gelecek? Bu soruları, barış araştırmalarının kurucusu Norveçli sosyolog ve uluslararası ilişkiler profesörü, dostum Johan Galtung ile konuşmak fırsatını buldum. Galtung, Uluslararası Barış Araştırmaları Derneği, IPRA’nın “Evrensel değerler yoluyla kalıcı barış” temalı 25. genel kurulu dolayısıyla 10-12 Ağustos’ta İstanbul’daydı. 10 Ağustos akşamı kendisiyle baş başa bir yemek yedim. Tayyip Erdoğan’ın ilk turda cumhurbaşkanı seçildiği günün sonunu, onun iyimser telkinleriyle geçirmek iyi geldi.
Galtung’un hayran olduğum yanı, ileri yaşına rağmen büyük bir enerjiyle dünyayı dolaşması ve tam da “evrensel değerler yoluyla kalıcı barış” için sürekli fikir üretmesi. Bugün imkânsız görünenin yarın mümkün olduğuna dair inancı ve vizyonu. Galtung’a göre, bölgeye barış İsrail’de rejim değişikliğiyle başlayan bir süreçle gelecek. İsrail’deki rejim meşruiyetini giderek yitirmekte ve dünyadan tecrit olmakta. Yakında ABD dahi İsrail’e artık taşınamayacak bir yük haline geldiğini söyleyecek. Bu yönde güçlü işaretler var. Hitler nerede duracağını bilmedi; Netanyahu da bilmiyor. İsrail istihbarat örgütünde ve ordusunda Netanyahu’yu eleştiren sesler giderek yükseliyor. Galtung, “Önümüzdeki 2 yıl içinde İsrail’de çok önemli değişiklikler olmazsa, buna şaşarım. Eğer mevcut rejim 5 yıl daha ayakta kalırsa, buna çok çok şaşarım…” diyor.
Galtung şöyle diyor: 1964’ten beri Ortadoğu sorunlarına kalıcı çözümün ne olabileceğini düşünüyorum. Bundan bıkmış olabileceğimi düşünebilirsiniz, ama hiç bıkmadım. Bulduğum çözümü, “1-2-6-20” formülüyle ifade ediyorum. (1) Bağımsız Filistin devleti dünyaca tanınır. (2) İsrail ile Filistin arasında 1967 sınırlarıyla ve Kudüs’te iki başkentli barış yapılır. (6) İsrail, Filistin, Lübnan, Suriye, Ürdün ve Mısır, 1958’de Avrupa gibi, olabildiğince açık sınırlarla, su ve enerji birliği kurar. (20) Bölgenin 20 devleti 1975’te temeli atılan AGİT benzeri bir Batı Asya Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (BAGİT) içinde bir araya gelirler. Galtung bunun için Türkiye’yi Antalya’da bir konferans toplayıp (1975’te Finlandiya’nın oynadığı rolü üstlenerek) “bu benim rüyam” dediği BAGİT’in kuruluşuna öncülük etmeye çağırıyor.
Galtung’un kimilerini öfkeyle havaya sıçratacak fikirleri de var. Bunlardan biri, olgunluğa ermiş Hamas ile IŞİD’in bir araya gelip, Osmanlı’nın millet sistemini ve Halifeliği canlandıracak, bütün bölge halklarının da kabul edeceği bir proje geliştirmeleri… Bir diğeri, Ermenistan ile kalıcı dostluk için Ankara’nın Ağrı Dağı’nı “Barış Dağı” haline getirmesi… Evet, Galtung’un akla hayale sığmaz fikirleri var. Ama gelecekte böyle şeylerin asla mümkün olamayacağını kim iddia edebilir ki?
Galtung’un görüşlerinin ayrıntılarını Yonca Poyraz Doğan’ın kendisiyle yaptığı mükemmel mülakatta bulabilirsiniz. (Today’s Zaman, 18 Ağustos.) Doğan’ın haftalık mülakatları Zaman’da da çıksa ne iyi olurdu.