Tarihçi- yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, İstanbul'daki harfiyat sorununa dikkat çekerek, "Hafriyatın döküleceği alanlar artık endemik bitkilerin ve eski eserlerin bulunduğu güzel manzaralı vadiler..." değerlendirmesini yaptı.
Ortaylı yazısında, "İstanbul’un il sınırlarının içi doldu. Komşu illerin, Kocaeli gibi yerlerin ilçeleri -misal Gebze- bütün gün buraya taşınıyor. Çorlu, artık uzak sayfiye kasabası değil İstanbul’un günlük hayatına dahil bir kalabalık kent durumunda. Şehir surları içinde boş alan yok. Arazi fevkalade kıymetlendi, bir yandan da acayip gökdelenler yükseliyor. Temel hafriyatı kocaman dağlar kadar. Bunları taşıyan kamyonlar bir büyük şehrin yaşam usulüne aykırı olarak 24 saat trafikteler. Hamla başı (yük) iş görüp yevmiye aldıkları için son sürat geziniyorlar. Mahkemeler bunların yaptığı kaza davalarıyla dolu, aldırış edilmiyor. Çıkan hafriyatın toprağı için dökülecek yer aranıyor. İstanbul arazisinin, taşı toprağı altın değil, artık zümrüt olan, platin olan bu memlekette, arsa sahipleri de eskisi gibi değil; gözü kulağıyla malının üzerinde. Hafriyatın döküleceği alanlar artık endemik bitkilerin ve eski eserlerin bulunduğu güzel manzaralı vadiler..." ifadesini kullandı.