Bilim Akademisi Üyesi ve İTÜ Jeoloji Mühendisi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Karadeniz'de Bölgenin jeomorfolojisi nedeniyle buradaki akarsular çoğunlukla “örgülü” tabir edilen akarsular olduğunu hatırlatarak, "Onun için bu tür akarsu kenarlarında ve taşma ovalarında yapılaşma yapılmamalı, akarsu vadilerine malzeme depolayarak sel etkisini artırmamalı, akarsu yatakları daraltılmamalı, yönü değiştirilmemeli, riski artıracak baraj ve HES yapılmamalı, heyelanın tetiklenmemesi için ağaç kesimi yapılmamalı." uyarılarını yaptı.
Örgülü akarsuların özelliklerini Twitter hesabından sıralayan Görür, "Arkadaşlar, Karadeniz’deki sel felaketinden sonra eminim 'dere islahı' çalışmaları başlayacaktır. Bu konuda belki faydalı olur diye küçük bir not düşmek istiyorum: Bölgenin jeomorfolojisi nedeniyle buradaki akarsular çoğunlukla 'örgülü' tabir ettiğimiz akarsulardır. Bunların enerjileri yüksektir, dolayısıyla hızlı akar ve çok malzeme (alüvyon) taşırlar. Alüvyonları yatakları içerisinde biriktirirler." ifadesini kullandı.
Görür şunları kaydetti:
"Bazen bu birikim öyle fazla olur ki kendi önlerinde bir baraj yapar ve menbaya doğru şişerek derinleşirler. Bu doğal barajı yıktıklarında da daha da hızlanarak sel oluştururlar. Bu selin aşırı yağışla ilgisi yoktur. Akarsuyun kendi işlevidir. Ama aşırı yağışlarda bu nedenle birbirini tetikleyen ve destekleyen sel zinciri meydana getirirler. Çok fazla kaba taneli alüvyon taşıdıkları için sele maruz kalan yerlerde çok hasara sebep olurlar. Onun için bu tür akarsu kenarlarında ve taşma ovalarında yapılaşma yapılmamalı, akarsu vadilerine malzeme depolayarak sel etkisini artırmamalı, akarsu yatakları daraltılmamalı, yönü değiştirilmemeli, riski artıracak baraj ve HES yapılmamalı, heyelanın tetiklenmemesi için ağaç kesimi yapılmamalı. Milletime geçmiş olsun diyorum, baş sağlığı diliyorum. Ölenlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Sevgiyle."