Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Önce İngiltere sonra İtalya, Fransa, ABD ve en son İsveç'ten gelen veriler 0-9 yaş çocuklar ve gebelerle ilgili gözümüzü korkuttu" dedi ve, "Önceden korunmada en az önem verdiğimiz grupları en çok korumamız gerektiği ortaya çıkıyor" diyerek uyardı.
"Karadeniz'de arttığına dair sinyaller vardı. O dönemde Karadeniz bölgesinde hemen mutant virüs akla gelip en azından diğer illerle olan iletişimine sınırlamalar getirilmesi lazımdı. Eğer getirtmezseniz bu mutant virüs o kadar hızlı yayılıyor ki çok yakında İstanbul'da bir artık dönemi, ardından İzmir'de , Ankara'da sonra Türkiye'nin geneline sirayet edecek bir artık dönemi görülüyor. Salgının özelliği bu bundan kaçış yok" diyen Ceyhan, "Onun için herkes elinden geldiğinde önlem almak zorunda" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Uzmanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan bugüne kadar güvenli kesim olarak görülen 0-9 yaş grubu çocuklar ve gebelerle ilgili ciddi uyarılarda bulundu.
Ankara Masası TV programında konuşan Prof. Dr. Ceyhan özetle şunları söyledi:
"Bir taraftan eğitimi de yürütmeye çalışıyoruz ama… Önce İngiltere, arkasından İtalya, Fransa, ABD en son da İsveç iki gün önce mutant virüs daha çok özellikle 0-9 yaş arasındaki çocukları etkiliyor diye rakamlar yayınlayınca gözümüz korktu açıkçası. Şimdi 0-9 yaş grubu en az bulaştıracak ve kendileri en etkilenecek grup diye düşünürken ve o yüzden de önce kreşler, okul öncesi sınıflar açılırken… Şimdi birden bire bu tablonun ortaya çıkması, bu yaş grubunun da gerek kendi sağlıkları açısından, gerek evlerindeki riskli insanlar açısından önemli olduğu ortaya çıktı."
10-20 yaş arası da riskli
"Şöyle bir düşünün İsviçre mesela, 0-9 yaş arasındaki vaka sayıları mutant virüsü yayınlanmaya başlayınca yüzde 132 artmış, ikinci sırada 10-20 yaş arası izliyor ve yeni yeni gebe kadınlarla ilgili bazı bilgiler gelmeye başladı. Orda da dikkatli olmalıyız.
Yani mutasyon virüs de böyle bir davranış değişikliği getiriyorsa önceden korunmada en az önem verdiğimiz grupları en çok korumamız gerektiği ortaya çıkacak.
O yüzden okullarda elden geldiğince bazı tedbirler falan alınıyor ama ailelerin de çocukları eve geldiklerinde evlerinde riskli bir kişi varsa örneğin kalp hastası, kanser hastası, bağışıklık eksikliği olan, yaşı yüksek bir kişi varsa, çocukları onlarla maskesiz ve mesafesiz temas ettirmemeye çalışmaları lazım."
Küresel aşılama önemli
"Aşılar hiçbirimizin beklemediği erken bir dönemde geliştirildi ve kullanıma girdi. Görmediğimiz bir hızla hazırlandı ve konuldu önümüze… Bu tabi çok büyük bir avantaj. Bu bir salgını bitirmenin en etkili ve insancıl yönü aşılama…
Ama konu bir pandemi olunca, yani küresel bir salgın olunca yeteri kadar insan dünyada bağışık hale gelmedikçe kendimizi güvende hissedemeyiz. Unutmayalım ki bu salgın Çin’de bir insanın yarasa temasıyla başladı.
Dünya Sağlık Örgütü açıkladı, 130 ülkede henüz aşıya ulaşılamadı. Diyelim biz bitirdik, Angola’da devam ediyor. O gelip Türkiye’de yeni bir salgın dalgası başlatabilir.
Diyelim ki toplumun yüzde 10’unu aşıladık. Kişisel olarak o bireyler korunuyor ama maalesef aşılananlar da başkalarına bulaştırabiliyor. Aşılama toplumun yüzde 60’ı bağışık hale gelmeden tedbirlerin ortadan kalkmasını sağlamıyor."
“Virüsü öldüren bir ilaç bulunamadı”
"Virüsü öldüren bir ilaç maalesef henüz bulunamadı. Ama kullanılan ilaçlar ne yaptı mutasyonu hızlandırdı. Virüs kendini o ilaçlardan korumak için genetik yapısında değişiklikler meydana getirdi. Mutasyonun artmasının bir nedeni de bu…
Bu nedenle pandemi aşılamasında birincil hedef toplumun en az yüzde 60’ını bağışık hale getirecek bir aşılama uygulamak. Yani yüzde 60’ı yakalamak için toplumun yüzde 80’ini aşılamanız lazım. Zaten geri kalanı çocuk. Henüz dünyada çocuklara uygulanabilecek bir aşı geliştirilmedi. Demek ki yetişkinlerin tamamına yakınının aşılanması lazım. Aşı olayım mı olmayayım mı diye düşünürken bunun toplum sağlığı açısından da bir görev olduğunu düşünmek zorundasınız. Yoksa biz senelerce bu salgınla yaşamaya dayanamayız."
Prof. Ceyhan aşı olanları uyardı
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ABD’de aşılanmalarına rağmen Covid-19 geçirenlere dikkat çekerek, “Aşı yapılanlar da, aşısızlar kadar maske ve mesafe önlemlerine uyması gerekiyor” uyarısında bulundu.
Ceyhan, ABD’de aşı olanlarla ilgili yeni bir vaka raporu yayınlandığını açıkladı. Minnesota’da 14 ve Oregon’da 4 kişinin mRNA aşısı olmalarına rağmen Covid 19 geçirdiğinin rapor edildiğini vurgulayan Mehmet Ceyhan sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı:
"İnaktif aşıyla ilgili henüz detaylı veri yok ama, aşıların hastalığın seyrini hafifletmekte etkili olduğu, yine de aşı yapılanların da, aşısızlar kadar maske ve mesafe önlemlerine uyması gerektiği sonucu çıkıyor.”