Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, stokçuluk ve fahiş fiyatla satış yapılmasının polisiye tedbirlerle engellenemeyeceğini ve TCK’daki ilgili maddelerin de yetersiz kaldığını söyledi.
Ekonomi yönetimi tarafından fiyat artışlarının temel sebeplerinden birisi olarak gösterilen stokçuluğun önlenmesi amacıyla, mevzuattaki cezai hükümlerin artırılması yönünde hazırlıklar sürüyor. Son olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, stokçuluğa ilişkin hapis cezası üst sınırının 3 yıla çıkarılacağını açıkladı. Ancak mevzuatta stokçuluğa yönelik çok somut bir tanım bulunmaması, mevzuat yoluyla stokçuluğun önlenmesini de zorlaştırıyor.
TIKLAYIN - Adalet Bakanı Bozdağ'dan "Stokçuluk" ve "fiyatları etkileme" suçlarının cezai yaptırımına ilişkin açıklama
Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe'nin haberine göre, stokçulukla ilgili hazırlıkları sürdürülen yasal düzenlemeleri DÜNYA’ya değerlendiren ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Türk Ceza Kanununun 237 ve 240’ıncı maddelerinin, stokçuluk ve fahiş fiyatla satış yapılmasını önleyecek yeterlilikte olmadığını söyledi. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, bir fiilin suç sayılabilmesi için bunun yürürlükteki ceza kanunlarında suç olarak tanımlanması gerektiğini belirten Şen, polisiye tedbirlerle sorunun çözülemeyeceğini kaydetti.
“Ancak polisiye yöntemlerden ziyade…”
Son zamanlarda iktisadi düzende yaşanan bozulmalar üzerine kanun koyucunun, Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a stokçuluğun ve aşırı fiyat artışlarının önlenmesi ve cezalandırılması için idari cezalar eklediğini söyleyen Şen, sorunun cezanın yokluğundan veya azlığından kaynaklanmadığını aktardı. Sorunun temel kaynağını, 2021 yılı Eylül ayından bu yana kur hareketliliği kaynaklı artan maliyetlerin oluşturduğunu söyleyen Ersan Şen, “Piyasa koşullarını bozan fiiller ve failleri cezalandırılmalıdır. Ancak polisiye yöntemlerden ziyade, hayat pahalılığına ve alım gücünde azalmaya yol açan sonuçların sebeplerini ortadan kaldırmak gerekir” diye konuştu.