T24 - FULYA CANŞEN
Almanlar çocuk ve gençlik kitaplarını incelerken kılı kırk yarıyor. Türkiye’de bu durum nasıl bilmiyorum ama kitapçıların çocuklara ayrılmış bölümünün giderek renklendiği kesin. Virginia Woolf: Görünmeyenin Yazarı ve Balık Çorbası buna iki güzel örnek.
Pippi ırkçı mı?
Berlin Teknik Üniversitesi Irkçılık Araştırmaları Kürsü Başkanı Wolfgang Benz, Alman feminist hareketinin yazınsal öncüsü sayılan Pippi’nin ırkçı olabileceği tezini ortaya attı. Pippi hikayelerinin satır aralarında sömürgecilik ve beyaz ırkın üstünlüğüne yönelik imalar bulan Benz, bu iddiasıyla pek çok kadının yüreğine kuşku tohumları serpmeyi başardı. Benz haklı olabilir, çünkü denizci babası Ebrahim’i „Zenci Kral“ diye adlandıran Pippi hikayelerinden birinde de Kongo’dan „bu ülkede yalan söylemeyen kimse yok“ diye bahsediyor. Gerçi yayınevi 1945’de yazılan bu hikayelerden „Zenci Kral“ tanımlamasını iki yıl önce çıkarmış ama „ağaç yaşken eğilir“ ata sözünü şiar edinmiş biz yetişkinler yine de çocuklarımızın ön yargılarla büyümesini istemeyiz. Bu nedenle ben Almanların özellikle çocuk ve gençlik kitaplarını incelerken kılı kırk yarıyor olmasından ziyadesiyle memnunum.
Masal kahramanları da önder olabilir
Türkiye’de bu denetim hangi titizlikle yapılır bilmiyorum ama geçenlerde elime geçen Türkçeye çevrilmiş iki çocuk kitabı, bende Türkiye’deki kitapçıların çocuklara ayrılmış bölümlerinin de rengarenk olduğu izlenimi yarattı. Elma Yayınevi’nin Türkçeye kazandırdığı kitaplardan birinin adı “Balık Çorbası”. Ursula K Le Guin’in kaleme aldığı masal dağınıklılıkla düzenin, temizlikle pasaklılığın, düşünce ile yazının kısacası kadın ile erkeğin uyumunu sıcacık bir dille anlatıyor. Diğeri ise ünlü İngiliz yazar Virginia Woolf’un çocuklar için yazılmış biyografisi Çocuklar konuşmaya üç yaşında başlayan Virginia’nın söylediği ilk sözleri, babasının hazinesinde neler olduğunu, sessiz sözleri nasıl yakaladığını, gizli sözleri nasıl konuşturduğunu Luisa Antolin Villota’nın kaleminden öğreniyor. Bazılarının satır aralarında ırkçılık keşfettiği ama benim buna rağmen çok sevdiğim 1945 yılı ürünü uzun çoraplı Pippi ile Virginia Woolf’un ortak çok yanı var. Yoksa nasıl dünya kadınlarına örnek olabilirlerdi.