İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen Birinci ''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında mahkeme heyeti üyesi Sedat Sami Haşıloğlu'nun, Ahmet İhtiyaroğlu'nu tanıyıp tanımadığını sorduğu Boğaç Kaan Murathan, ''2000'li yıllarda senede 2 operasyon geçiriyorduk. Ahmet İhtiyaroğlu da Serkan Akça ile bize işkence yapan Adil Serdar Saçan'ın ekibindeydi'' diye cevap verdi.
Haşıloğlu'nun ''Bayrampaşa Cezaevinden tahliye olduğun 4 Mart 2008 ile Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atıldığı 29 Mart 2008 tarihine kadar ne yaptın?'' diye sorduğu Murathan ''Eşimle cezaevinde evlendim. Düğün yapamamıştık. Eşimin dedesi yatalak hasta olduğu için düğünümüzü görmek istedi. Ben de bu süre zarfında kına işleri ve içeride olduğum sürece aksattığım şirket işleri ile ilgilendim. Bu sırada eşim hamile olduğu için onu İstanbul'a ailesinin yanına bıraktım. Haftanın 4 günü Alanya'da şirketimin işleri ile uğraştım, kalan günlerde İstanbul'a eşimin yanına geldim. Olaydan 2 gün önce de eşimle Alanya'ya döndük'' dedi.
'Aydınlık'takiler benden iyi olabilir'
Murathan'ın sorgusundan sonra söz alan Sedat Peker, ''Aydınlık grubundaki insanlar, benden iyi olabilir. Ancak biz ayrı dünyaların insanlarıyız. İdeolojik görüşlerimiz farklıdır'' diye konuştu.
'Sorguya çağrılmak garibime gitti'
Sedat Peker, şunları kaydetti:
''Cezaevinde yatarken Serdar Akça ile konuşmak için bazı iş adamları geldi. Serdar Akça hakkındaki şikayetleri geri almamı rica ettiler. 'Meslekten atılırsa çoluğu çocuğu aç kalır' dediler. Ben de onun avukatı aracılığıyla istediği yörüngede ifadeler verdim. Meslekten atılmadı. Öğrendim ki benim iftira attığımı iddia ederek, suç duyurusunda bulunmuş. Son günlerde kamuoyunda şike soruşturması söz konusu oldu. O konuyla ilgili beni nasıl ifadeye çağırmadılar anlamış değilim. Garibime gitti. Her dosyada bir numaralı sanık ben oluyordum. Sonradan öğrendim ki Serdar Akça organize suçlar bölümünden ayrılmış. O yüzden alınmadığımı anladım. Ben bu zamana kadar yaptığım her şeyi söylerim.''
'Adalet Bakanlığı arsamı 20 milyon dolara aldı'
Sanık Bedirhan Şinal'ın ''Sedat Peker'in 3 milyar dolar serveti var'' iddialarına Peker, ''Ben para konusunda çok şanslıyım. Ailem, akrabalarım varlıklı kişiler. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Benim her zaman param oldu ve harcadım. 3 milyar dolar büyük para. Bu para sebebiyle ülkeler arasında savaşlar çıkıyor. Ben de ekonomik olarak zor bir süreç yaşadım. Cezaevindeyken eşimin dostumun parasıyla geçindim. Kartal'da bir arsam vardı. 1,5 milyon dolar değerindeydi. Şu anda oraya Kartal Adliyesi kuruldu. Adalet Bakanlığı benim arsamı 20 milyon dolara satın aldı'' dedi.
İlhan Selçuk'un rahmetli olmadan önce Sedat Peker ile bir ilgisinin olmadığı sözlerini hatırlatan Peker, ''Allah'tan İlhan Selçuk ölmeden açıkladı. Bunları söylemeden ölseydi ne olurdu bilmiyorum. Benim de kendisiyle bir ilgim yoktur'' diye konuştu.
'Kendimi şanslı hissediyorum'
Futbolda şike iddiaları kapsamında gözaltına alınan Olgun Peker ile aralarında 2 yaş olduğunu belirten Peker, ''Benim için 'Olgun Peker'in manevi babası' diyorlar. Kendimi yaşlı hissediyorum. Ben mutlu bir insanım'' dedi.
Perinçek: Gülen'le görüşmedim
Tutuklu sanık Doğu Perinçek de çapraz sorguda adı geçtiğini belirterek söz aldı. Perinçek, kendisiyle görüşmek isteyen herkes ile görüşeceğini ifade ederek, ''Kendime güvenim tam ama Sedat Peker ile ne görüştüm, ne de bir görüş talebiyle karşılaştım. Kendisine hiçbir yerde rastlamadım. Abdullah Gül ile de görüştüm. Görüşmeyi reddediğim tek kişi Fethullah Gülen olmuştur. Çünkü Türkiye'yi bugünlere sürükleyeceklerini bildiğim için görüşmedim'' dedi.
Duruşma, 8 Aralık Perşembe gününe ertelendi.