T24 Dış Haberler
Hizbullah tarafından kullanılan elektronik çağrı cihazlarının salı günü saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlaması sonucu Lübnan genelinde binlerce kişi yaralandı. Uzmanlar ve ismini vermeden konuşan yetkililer, cihazların teslim edilmeden önce sabote edilmesiyle düzenlenen "benzeri görülmemiş" bir saldırı olduğunu ifade ediyor. Aralarında Amerikalıların da bulunduğu yetkililerin aktardığına göre; her bir cihazın içine bir ila iki ons kadar küçük patlayıcı madde, cihazlar henüz teslim edilmeden yerleştirilmiş olabilir. Bu değerlendirme, patlama anlarına ait video görüntülerde patlamanın şiddeti ve biçiminden yola çıkılarak da yapılabiliyor. Öte yandan çağrı cihazlarının Tayvan'dan sipariş edildiği ifade ediliyor.
Patlamaları ne tetikledi?
Operasyon hakkında bilgi sahibi Amerikalı ve diğer yetkililere göre; İsrail, Hizbullah'a yönelik "çağrı cihazı" operasyonunu, Lübnan'a ithal edilen Tayvan yapımı yeni bir çağrı cihazı grubunun içine patlayıcı madde gizleyerek gerçekleştirdi.
Yetkililerden bazılarına göre; Hizbullah'ın Tayvan'daki "Gold Apollo"dan sipariş ettiği çağrı cihazları Lübnan'a ulaşmadan önce tahrif edilmişti. Çağrı cihazlarının çoğu, şirketin AR924 modeliydi. Ancak başka üç model de sevkiyata dahil edilmişti.
Yetkililerden ikisi, bir ila iki ons kadar küçük patlayıcı maddenin her bir çağrı cihazındaki pilin yanına yerleştirildiğini söyledi. Patlayıcıları patlatmak için uzaktan tetiklenebilen bir anahtar da yerleştirilmişti.
The New York Times'a konuşan yetkililer, Lübnan'da saat 15.30 sularında çağrı cihazlarının Hizbullah liderliğinden geliyormuş gibi görünen bir mesaj aldığını söyledi. Bu mesaj, patlayıcıları harekete geçirdi.
Yetkililerden üçüne göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkaracak şekilde programlanmıştı.
Yetkililerden birkaçı ,Tayvan'daki Gold Apollo şirketinden 3 binden fazla çağrı cihazı sipariş edildiğini söyledi. Hizbullah çağrı cihazlarını Lübnan'daki üyelerine dağıttı, bazıları da İran ve Suriye'deki Hizbullah müttefiklerine ulaştı. İsrail'in saldırısı açık olan ve mesaj alan çağrı cihazlarını etkiledi.
Çağrı cihazlarının tam olarak ne zaman sipariş edildiği ve Lübnan'a ne zaman ulaştığı hâlâ belirsizliğini koruyor.
Patlamanın gücü ve hızı, patlayıcı maddeden kaynakladığını gösteriyor
Saldırı görüntülerini inceleyen bağımsız siber güvenlik uzmanları, patlamaların gücü ve hızının bir tür patlayıcı maddeden kaynaklandığının açık olduğunu söyledi.
Yazılım şirketi WithSecure'da araştırma uzmanı ve Europol'de siber suç danışmanı olan Mikko Hypponen, “Bu çağrı cihazları muhtemelen bu tür patlamalara neden olacak şekilde bir şekilde modifiye edilmişti; patlamanın boyutu ve gücü bunun sadece bataryadan kaynaklanmadığını gösteriyor” dedi.
The Washington Post'a konuşan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Uluslararası Güvenlik Programı Direktör Yardımcısı Emily Harding de İsrail'in Hizbullah'ın çağrı cihazları için kullandığı tedarik zincirine sızarak bunları fiziksel olarak donatmanın bir yolunu bulmuş olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Harding, siber saldırı ihtimalinin, çağrı cihazlarının "son derece düşük teknolojili doğası göz önüne alındığında" çok da yüksek olmadığını kaydetti. Harding'e göre çağrı cihazları ses ve kamera kaydı yapamadığı için hareketlerin ve toplantıların izlenmesi söz konusu olduğunda cep telefonlarından daha az risk oluşturuyor.
Çağrı cihazı
"Tarihteki en kapsamlı fiziksel tedarik zinciri saldırısı"
Bir ulusal güvenlik düşünce kuruluşu olan Silverado Policy Accelerator'ın başkanı Dmitri Alperovitch de “Bu belki de tarihteki en kapsamlı fiziksel tedarik zinciri saldırısı gibi görünüyor: ithal edilen cihazları patlayıcı içerenlerle değiştirmek ve hepsini aynı anda bir tür komuta ve kontrol kanalı aracılığıyla tetiklemek" ifadelerini kullandı. Operasyonun “istihbarat kazancı/kaybı kararını vermeyi” gerektirdiğine dikkat çeken Alperovitch, İsrail'in Hizbullah ajanlarını yaralamaktan elde edeceği faydayı, iletişim cihazlarına daha uzun bir süre “erişim sağlamaktan” elde edeceği faydaya karşı tartması gerektiğini ve bunun “belki de daha büyük bir istihbarat avantajı sağlayabileceğini” söyledi.
TIKLAYIN | Lübnan: Çağrı cihazlarının patlatılması İsrail'in suçu ve ulusal egemenliğin ihlali
"Saldırı en savunmasız yerden hedef aldı"
Tel Aviv Üniversitesi'nde İsrailli bir siber güvenlik analisti ve araştırmacı olan Keren Elazari, saldırıların Hizbullah'ı en savunmasız olduğu yerden hedef aldığını söyledi.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in gözetimine karşı giderek daha savunmasız hale geldiğini düşündüğü cep telefonlarının kullanımını sıkı bir şekilde sınırlandırmıştı. Elazari, "Bu saldırı onları Aşil topuğundan vurdu çünkü merkezi bir iletişim aracını ortadan kaldırdılar. Bu tür cihazların, çağrı cihazlarının daha önce de hedef alındığını gördük ama bu kadar sofistike bir saldırı olmamıştı" dedi.
Atlantik Konseyi Orta Doğu programları kıdemli direktörü William Wechsler, çağrı cihazı patlamalarının “Hizbullah için son derece utanç verici” olduğunu ve potansiyel olarak önemli bir tırmanmayı tetikleyebileceğini söyledi.
Sosyal medyada yayımlanan videolarda, patlamalar nedeniyle ağır hasar görmüş gibi görünen çağrı cihazları ve cihazların sahipleri tarafından taşınırken dükkanlarda patladığı anlar görülüyor. Bir süpermarkette çekilen bir videoda, insanların meyve arabalarının etrafında toplandığı sırada bir patlama olduğu görülüyor.
Gazze'de 7 Ekim'de başlayan savaşla birlikte İsrail ve Hizbullah arasında yükselenen çatışmanın son salvosu, çağrı cihazlarının patlatılması oldu. Olay, Lübnan'da yaklaşık 1 yıldır devam eden Gazze savaşı sürecinde en büyük kitlesel can kaybı ve yaralanmaya sebep olan olay oldu. Saldırı, ülkenin sağlık sistemini sarstı. Sağlık Bakanı Firas Abiad, ülke genelinde en az 2 bin 800 kişinin yaralandığını, bunların çoğunun yüz, el ya da mide yaraları olduğunu söyledi. En az 9 kişi hayatını kaybetti.
Lübnan Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail'in “suç teşkil eden eylemini kınamak amacıyla” çarşamba günü ülkedeki okul ve üniversiteler kapatıldı. İran medyasına göre patlamalarda ölenler arasında Hizbullah'ı temsil eden bir milletvekilinin oğlu ve yaralananlar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi de bulunuyor.
T24 yazarı Füsun Sarp Nebil, çağrı cihazlarının hacklenerek Lityum pillerinin bir yazılım ile patlatıldığı yorumlarına katılmadığını ifade ettiği yazısında şu kritik soruları sordu:
Nebil, cihazlara üretim ya da teslimat sırasında müdahale edilmiş olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu yazdı. TIKLAYIN | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? |