Gündem

Pakdemirli’nin “görevden affının” perde arkası: Yangınlardaki yetersizlik, DDK’ya kadar uzanan usulsüzlük ve israf iddiaları

04 Mart 2022 01:51
Gökçer Tahincioğlu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üretilen terminoloji doğrultusunda “görevden af” talebini kabul ettiği Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, özellikle geçtiğimiz yaz yaşanan ve tarihe geçen orman yangınları sırasında gündeme geldi. Ancak geçen yılın eylül ayından itibaren görevden alınacağı söylenen Pakdemirli ile ilgili rahatsızlıklar sadece orman yangınları sırasında yaşananlardan kaynaklanmıyor. Bakanlıkta yaşandığı ve Devlet Denetleme Kurulu’na kadar ulaştığı iddia edilen usulsüzlük iddiaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tasarruf talimatından hemen sonra gündeme gelen 7 makam odasının ve ikisi yolsuzluktan sabıkalı 49 danışmanının bulunduğuna yönelik iddialar, Türkiye’nin dört yanından gelen, tarım politikalarına yönelik şikayetler Pakdemirli’nin bakanlık macerasının sonunu getirdi.

Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesinin ardından 10 Temmuz 2018’de Tarım ve Orman Bakanlığı’na getirildi.

Yangınlar arttı, tedbirler yetersiz kaldı

Kamuoyu, geçtiğimiz yıl yaşanan ve yaz aylarını bütün Türkiye için kabusa çeviren orman yangınları devam ederken Pakdemirli ismini sıkça duydu.

Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, Pakdemirli’nin göreve geldiği 2018’de, Türkiye’de 2 bin 167 orman yangını çıktı. Bir yıl sonra rakam yüzde 56 artışla 3 bin 399’e yükseldi. Yangınların artmasına rağmen yangın yolları, su ikmal araçları ve yangın söndürme uçakları sayısında dikkati çeken bir artış olmaması, büyük eleştirilere yol açtı.

Ancak Pakdemirli ile ilgili en sert eleştiriler geçtiğimiz yıl yaşanan orman yangınları nedeniyle yapıldı. 28 Temmuz 2021'de Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınlarında 8 kişi yaşamını yitirdi, yüzbinlerce hektar orman yandı. Kısa zaman içerisinde 49 ilde 299 orman yangını yaşandığı ve büyük bölümüne etkili müdahale edilemediği anlaşıldı.

Hurda denilen THK uçakları kullanıma hazır çıktı

15’i büyük yangın olarak nitelenen 299 orman yangını için yeterli yangın söndürme uçağı ve ekipmanının bulunmaması sürekli gündeme geldi. Gerekli tedbirlerin alındığını söyleyen Pakdemirli ise özellikle Türk Hava Kurumu’nun uzun süredir hangarda bekletilen, iktidarın THK’nın kimliği nedeniyle kullanımına sıcak bakmadığı öne sürülen uçaklarla ilgili açıklamaları nedeniyle eleştirildi.

Pakdemirli, THK’nin hangardaki uçakları için birçok kez açıklama yapmak zorunda kaldı. Pakdemirli, o dönemki açıklamalarından birinde, "Eksik müdahale yok. Coğrafyaya göre uçak değil helikopterlerin daha faydalı olacağı düşünülmüş, zamanla uçaklar filoya katılmış. THK ile sorunumuz yok, olmaz da. Bu uçak uçabilecek kapasitede değil, uçsa dahi performans verebilecek kapasitede yok" dedi.

Pakdemirli, bir başka açıklamasında ise THK uçakları için, “THK'nın elindeki uçaklar yorgun, motorları çalışmıyor. 4 milyon dolara filan olacak iş de değil olsa bile… O uçak full yakıt, 2,5 tondan fazla su atamıyor, ekonomik olması gerekiyor. Ben 10 -12 ton su atıyorum bir defada'' demişti. Pakdemirli, bir başka açıklamasında ise ''Vizontele'de vardı ya, kaputu açıyorlar, motor yok. Güvensiz, binmek isteyenler buyursun binsin'' açıklamasını yapmıştı.

Buna karşılık, THK Kayyum Heyeti Başkanvekili Abdullah Kaya, THK ile ilgili açıklama yaparken, kurumdaki 9 yangın söndürme uçağından üçünün büyük bakım ihtiyacı nedeniyle atıl durumda olduğunu, 6'sının ise yangınla mücadeleye katılabileceğini söyledi. Kaya, uçabilir durumdaki 6 uçaktan 4'ü için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile anlaşma sağladıklarını bildirdi. Kaya “TUSAŞ, 4 uçağın revizyon malzemelerinin tedarikini ücretsiz olarak yapıyor. Yangın sezonuna yetişmek üzere 4 uçak hazır olacak. Geri kalan 2 uçak için de 2,5 milyon dolara ihtiyaç var, bunu da karşılarsak 6 uçak da sezona hazır hale gelecek'' dedi. Bu açıklama, THK uçaklarının o güne kadar neden hazırlanmadığı eleştirilerine yol açtı.

İhale dışı kaldılar

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme uçakları ihaleleri de aynı dönemde gündeme geldi. Bakanlığın, 2021’de 5 uçak kiralamak için ihale açtığı, litre şartı nedeniyle THK’nın uçaklarının ihaleye giremediği, katılan 4 firmadan en pahalı teklifi sunan Rus firmasına ihalenin verildiği iddia edildi. Üç Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeneceği anlaşıldı.

Kaynak var denildi, bulunamadı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının 2022 bütçesi için sunum yapan Pakdemirli, uçak alımı için 2,4 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyledi. Bütçede bu tutarda bir kalemin olmadığını belirten muhalefet milletvekillerine yanıt veren Pakdemirli, “Ek bütçede var” dedi. Pakdemirli, milletvekillerinin “Ek bütçe nerede?” sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Muhalefet milletvekillerinin, yangın söndürme uçağı alınması için bakanlık bütçesine ek ödenek sağlanması önergeleri ise reddedildi.

Pakdemirli, burada yaptığı açıklamada da “Eğer, uçakla bu işler, teçhizatla çözülseydi Amerika bu işleri çözerdi ve aylarca yangınlar sürmezdi. Kaliforniya’da aylarca yangınlar sürdü. Bu kadar sadece bir teçhizata, bir metal yığınına, bir uçağa, ondan sonra şeye indirgeyerek bu işin üzerinden siyaset yapmayın, ormanın üzerinden de ağacın üzerinden de siyaset yapmamamız gerekiyor” diye konuştu.

DDK’ya yansıyan usulsüzlük iddiaları

Pakdemirli ile ilgili rahatsızlık yarattığı söylenen iddialar yangınlarla sınırlı değil. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na kadar yansıyan bu iddialar, Uruguay’dan canlı hayvan ithalatı sırasında gündeme geldi. İddiaya göre, Uruguay’dan getirilen hayvanların gecikmeli ulaşması nedeniyle bakanlık, indirilmelerine onay vermedi. Bütün girişimlere rağmen bakanlık gerekli onayı vermeyince bazı bakanlık personelinin ithalatçı firmadan 200 bin dolar istediği iddiası bakanlık kulislerinde konuşulmaya başlandı. 120 bin dolara anlaşma yapıldıktan sonra bakanlığın gerekli onayı verdiği öne sürüldü. T24 Yazarı Tolga Şardan, bu iddialarla ilgili ses kayıtlarının Cumhurbaşkanlığı’na ulaştığını, DDK’nin de konuyu incelemeye aldığını haberleştirdi ve bu haberlerle ilgili Cumhurbaşkanlığı’ndan herhangi bir yalanlama gelmedi.

7 makam odası 49 danışman

Pakdemirli, bakanlığa bağlı bütün tesislerde lüks makam odaları yaptırdığı iddiaları ile de gündeme geldi. Pakdemirli’nin 7 ayrı makam odasının olduğu ayrıca 49 danışmanının bulunduğu, bunlardan ikisinin mevzuata aykırı biçimde yolsuzluk vb. suçlardan hükümlü olmalarına rağmen işe alındığı iddia edildi.

Tarım politikaları

AKP içinde son dönemde tarım politikaları ile ilgili tartışmaların olduğu, vekillerin bölgelerinden gelen şikayetleri aktarmalarına rağmen çözüm üretilemediğini belirterek bakanlığın uygulamalarını şikayet ettikleri kulislere yansıdı.

Bütün bu gelişmeler görevden alınacağı birkaç ay önce konuşulmaya başlanan Pakdemirli’nin bakanlık macerasının son bulmasıyla sonuçlandı.

TIKLAYIN | Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli görevden 'affını' istedi; yerine Vahit Kirişçi atandı!

TIKLAYIN | Vahit Kirişçi kimdir?