Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin Kadıköy ilçe teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğinde içki ile ilgili sözlerine cevap veren Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Başbakanın hafta sonu yapacağını söylediği açıklamalardan tedirginlik duymadığını söyledi.
NTV'de yayınlanan Yazı İşleri programında Mirgün Cabas ve Ruşen Çakırın sorularını cevaplayan Özkök şunları söyledi:
İçki içmeyene saldırıldığını görmedim
İçki içmeyenlere saldırıldığını hiç görmedim. Ama bunun aksi örneklerini çok gördüm. İçki içenlere saldırıldığını çok gördüm. Ankara’daki olayı herkes ekranlardan gördü. Ancak başka bir şey var. Başbakan iftar masasında insanları hedef gösteriyor. Artık kontrolünü kaybetti. Ben başbakanı içki içmeye zorlamadım. Kaynaş insanlarla. Git o mekânlara, su veya meyveye suyuyla kadeh kaldır. Dolmabahçe’deki görüşmemizde gel içkiye karşı kampanya yapalım dedim. Kadeh kaldırmayı yanlış anladı. Yabancı konuklara bu jesti yapıyor. Kendi insanlarına da yap bunları demek istedim.
Ergenekon tirajımızı 500 bine çıkardı
Olay nereden başladı. Deniz Feneri davası Almanya’da görülmeye başlanınca ve Alman gazetelerinde yayınlanmaya başlanınca biz de verdik. Deniz Baykal’la ilgili iddiaları gündeme getirmemişiz. Biz Bülent Ersoy’la ilgili iddiaları bile yayınladık. Ergenekon’la ilgili iddiaları da yayınladık. Hoş bir şey değil ama bizim tirajımızı 500 bine çıkardı. Bakın ben Cumhurbaşkanının Ermenistan ziyaretini eleştirdim. Ama gece sayfa değiştirdim eleştirdim çünkü Başbakan’ın açıklamaları Cumhurbaşkanının açılımını gölgede bıraktı.
Cumartesi için tedirgin değilim
Cumartesi açıklayacağı şeyler için tedirgin değilim, benim dokunulmazlığım yok. Ama onun var her istediği hakareti yapıyor. Tarihe bakın hiçbir iktidar basının üzerine bu kadar hakaretamiz ifade ile tehditkâr bir tavırla gitmemiştir. Benden değilsen üzerine giderim tavrı. SPK kanunu açık, başbakanın yaptığı açıklamaların cezası 5 yıl hapis. Onun yaptığı açıklamalar yüzde 8 değer kaybettirdi, ama SPK harekete geçmedi.
İddiamız mahkeme kayıtlarından
Bir gazetecinin elindeki bilgileri biriktirmesi diye bir şey olabilir mi? Haftanın birkaç günü özel haberimiz yok diye manşet sıkıntısı çekiyoruz. Bizim iddiamız mahkeme kayıtlarından.
Uzanlar’ın iddiasıyla hareket ediyor
Başbakanın gündeme getirdiği iddiayı 2001 yılında Uzanlar medyaya taşımıştı. Araştırdık o zaman Uzanlar bizden daha pahalı alıyor kâğıdı. Tüm gazetelerin kayıtlarına bakılsın kim kaç paraya alıyor kâğıdı. 5 yıldır fiyat artıramıyoruz. Dengir Mir Mehmet Fırat, dokunulmazlık zırhına saklanarak bizi kâğıt kaçakçılığıyla suçluyor. Nasıl oluyor anlatsın bakalım? Ayrıca Gümrük ve Maliyeyi de suçluyor.
Erdoğan’a para verildiğine inanmıyorum
İnsanlara yardım diye toplanan paraların yüzde 60'ı kayıp. Ama şunu da söyleleyim, Ben Başbakan'a para verildiği iddiasına kesinlikle inanmıyorum. Deniz Baykal iddianameden bulup çıkardı. Erdoğan'ın bence davaya dahil olması lazım.