Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, internette yayılan IŞİD'li teröristlerin iki Türk askerini yakarak şehit ettiği görüntüler ve El Bab'da şehit düşen 16 askerle ilgili olarak "IŞİD denen vahşi sürüsü 16 evladımızı kalleşçe öldürmüş, ayrıca görüntülere göre 2’sini vahşice katletmiş, biz burada Rus Büyükelçi’yi öldüren FETÖ’cü mü Nusra’cı mı kavgasındayız" diye yazdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenirken "Sayın Cumhurbaşkanım hani 'gün Türkiye olma günü'ydü" diyen Özkök, "'Gün milli seferberlik günüdür' demiştiniz... Biz de aynı duygularla o seferberliğine nefer yazıldık. Ama milli mücadeleyi bu ıstırap fırsatçısı kafalarla mı yapacağız?" ifadesini kullandı.
Erdoğan: Suikastçı, FETÖ'ye mensup, bunu gizlemeye gerek yok
Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet gazetesinin bugünkü (24 Aralık 2016) nüshasında yayımlanan 'Sayın Cumhurbaşkanım hani 'gün Türkiye olma günü'ydü' başlıklı yazısı şöyle:
IŞİD denen vahşi sürüsü 16 evladımızı kalleşçe öldürmüş, ayrıca görüntülere göre 2’sini vahşice katletmiş, biz burada Rus Büyükelçi’yi öldüren FETÖ’cü mü Nusra’cı mı kavgasındayız.
Bitmedi...
Orada 16 yiğidimiz Suriye toprağında, karda kışta can veriyor, bayrağımız ayaklar altında...
Burada Rizeli belediye başkanı, bu kaostan, bu fırsattan, bu acıdan istifade, yangından mal kaçırır gibi Atatürk heykeli kaçırıyor.
* * *
Neymiş, yerine 15 Temmuz heykeli dikecekmiş...
Yahu arkadaş, hiç düşünmedin mi heykelini kaldırdığın o insan kim...
* * *
Hiç mi vefa duygusu, tarih şuuru yoktur sende...
Bilmez misin ki...
Bugün başkanı olduğun şehirde, hâlâ 5 vakit ezan okunuyorsa, oturduğun binanın tepesinde hâlâ Türk bayrağı dalgalanıyorsa, oturduğun koltukta, O’nun kurduğu Cumhuriyet sayesinde oturuyorsan...
Bu, O’nun ve arkadaşlarının yaptığı Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı sayesindedir...
* * *
İnsan bu kadar mı vefasız olur yahu... Minnet damarları bu kadar mı kurur...
Sayın Cumhurbaşkanım...
“Gün milli seferberlik günüdür” demiştiniz...
Biz de aynı duygularla o seferberliğine nefer yazıldık.
* * *
Ama milli mücadeleyi bu ıstırap fırsatçısı kafalarla mı yapacağız?
* * *
Suriye’deki yiğidimizi unutarak, Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarının heykellerini, onunla birlikte Kurtuluş Savaşı şehitlerimizin aziz hatıralarını da hoyratça damperli kamyonlara fırlatıp, ölen polisimizi, askerimizi bir kenara bırakıp, bundan siyasi rant çıkarma peşinde koşarak mı...
* * *
Siz, “Gün Türkiye olma günüdür” dediğiniz gün, bu adamlar Türkiye’yi Türkiye yapan en büyük değerlerimize bu muameleyi yapıyor, milletin seferberlik bayrağını çekeceği, gönül direklerini kırıyor...
* * *
Lütfen siz el koyun buna...
Kılıçdaroğlu milliyetçiliği
Suriye’de hayatını kaybeden çocuklarımız soruluyor.
Devletinin arkasında duruyor.
“Keşke hiç şehidimiz olmasa ama eğer Türkiye kendi geleceğini güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa, belli acılara katlanmak gerekiyor.”
İşte budur... Böyle bir günde, Rize Belediye Başkanı’ndan da böyle birleştirici bir tutum beklerdim.
Tamam, katil FETÖ'cü ama şunu da bilelim
ADAM acayip memnun...
Katil FETÖ’cü çıktı ya... Elini ayağını yıkamış, defteri kapatmış...
Tabii cahil bilemez, bilmek de istemez...
Senin devletin 28 Aralık 1973 günü uluslararası bir konvansiyona imza attı.
Toprağındaki yabancı büyükelçiyi koruma görevi senin devletine ait... Şu küçük dünyandan bir çık, git bir başka ülkeye bak bakalım ne diyor oranın gazetesi, televizyonu...
Bak ben sana söyleyeyim. Şöyle diyor:
“İslamcı bir Türk polisi Rus büyükelçisini öldürdü...”
Tamam burada defteri kapattık...
Ama bil ki oradaki daha yeni açıldı...
Ahmet Hakan'ın sorduğu soruyu ben de soruyorum
Moskova Anlaşması ile tarihi bir imza attık. Suriye politikamızı 180 derece değiştirdik. Davutoğlu politikasına son verdik. Doğru olan çizgiye geldik.
İyi de... Beş yıldır durmadan bunu yazan, yani bu doğru çizgiyi işaret eden Hüsnü Mahalli neden hâlâ içeride... Fikirleri Moskova Anlaşması haline gelmiş bir insanı, “Doğru budur” dediği için içeride tutmak doğru mu.