Sağlık

Oyuncak ayıdan hemşire olur mu?

Tıbbi ölçüm teknolojisi ile bilişimi birleştiren yeni teknolojiler çok hızlı bir gelişme sürecinde. Son buluşlar arasında çocuğun oynarken ateşini, nabzını, kanındaki oksijeni ölçebilen oyuncak ayı, zürafa ve aslanlar da var.

08 Temmuz 2016 17:38

Çocuğunuzun yumuşacık tatlı bir oyuncak ayıyla oynarken ateşinin ölçülüp akıllı telefonunuzun ekranında göründüğünü düşünün.

Tabi bu öyle bildiğimiz oyuncak ayılardan değil.

Bu, çocukları korkutmamak için sevimli yumuşak dış görünüşünün arkasında gelişkin ölçümler yapabilen bir "hemşire ayı".

Ayının patilerini sıktığınızda içindeki alıcılar vücut ve ortam sıcaklığını ölçerek bir akıllı telefona bildiriyor.

Hemşire ayının arkadaşları Uzun Zürafa ile Cesur Aslan da hareketlilik, nabız ve kandaki oksijen ölçümlerini yapabiliyorlar.

Fikir 24 yaşındaki Hırvat kökenli bir bilişim öğrencisi olan Josipa Majic'in.

Majic'in bu fikirle kurduğu Teddy & the Guardian Animals adlı şirket şu anda Zagrep, Londra ve California'da faaliyet gösteriyor.

Josipa Majic buluşunu nasıl geliştirdiğini BBC'ye anlatırken, "O kadar müthiş doktorlar olmasına rağmen yine de çoğu zaman hastanın o anki ruh halinin ihmal edildiğini yakından izledim" diyor.

Ölçüm aletleri ve bileşenleri giderek ucuzlarken, Majic "meditek" diye kısaltılan tıbbi teknolojide büyük gelişme potansiyeli görüyor.

Bu konuda yalnız da değil. Avrupa Birliğinin yeni bilişim teknolojisi geliştirme projelerine sağladığı destekten yararlanmak için başvuran çok sayıda girişimciden biri.

Bu konuda hazırlanan bir yıllık rapora göre, tıbbi teknolojiye 2010 yılında yapılan yatırım 1 milyar dolarken, 2015'de bu altıya katlanarak 6 milyar euro olmuş.

Jose Ignacio Berdu'nun vücut ısısı ölçen bebek zıbını "Termibodi" projesi yalnızca 10 bin euroluk bir yatırımla yola çıkmış.

İspanya'nın başkenti Madrid merkezli şirkette bugün hem sağlık alanında eğitim görmüş, hem de anne baba olan bir çok insan çalışıyor.

Zıbın verileri anne babanın ya da doktorun telefonuna yolluyor ve eğer vücut ısısı tehlikeli bir seviyeye gelirse alarm veriyor.

Termibodi, bebeğe giydirildiği anda çalışmaya başlıyor, çıkarıldığında duruyor. Dolayısıyla açık unutulması ya da açılmaması gibi bir sorun yok.

Akıllı zıbın şimdi Avrupa Birliği'nden lisans bekliyor.

Endokrinoloji (İç salgı bilimi) uzmanı doktor Eduardo Jorgensen'i bir meditek ürünü geliştirmeye iten diyabet hastası 10 yaşında bir kız çocuğunun sıkıntıları olmuş.

"Artık insülin pompası kullanmak istemediğini çünkü okulda herkesin kendisiyle alay ettiğini söylüyordu" diyor.

İspanya'da yaşayan Jorgensen, bu konu üzerinde düşünürken MedicSen adlı bedava akıllı telefon uygulamasını geliştirmiş.

MedicSen pankreas bezini taklit eden bir bantın vücuda yapıştırılmasıyla çalışıyor. Uygulamanın öğrenme algoritması bantı kullanan kişinin kanındaki glukoz ve insülin düzeyini gözlemliyor, egzersiz ve beslenme faktörlerini hesaba katıyor ve o kişiye özel tavsiyeler üretiyor.

Örneğin, akıllı telefonunuza "Karbon hidratı azalt", "Egzersiz yap" ya da "Yatmadan önce insülin dozunu artır" gibi tavsiyeler gelebiliyor.

Bu uygulama 2016 yılının Ekim ayına kadar tam kullanıma girmeyecek çünkü hala denemeleri sürüyor.

Deneme aşaması geçildikten sonra yetkili makamlardan 2B sınıfı tıbbi cihaz onayı da alması gerekecek.

Kim Baden Kristensen Brain+ adlı Danimarka şirketinin kurucularından ve genel müdürü.

Hem sağlıklı insanları hem de beyin zedelenmesi ya da depresyon geçirenlerin kullanabileceği bir "zihinsel eğitim" aracı geliştirmiş.

"Londra'da bir kafede oturmuş beynin esnekliğiyle ilgili bir kitap okuyorken, birden beyinle ilgili teorik bilgilerin ne kadar ileri olduğunu ama bunların uygulamaya konulmasında ne kadar geri olduğumuzu farkettim" diyor.

Masrafı kısmen Kopenhag Üniversitesi tarafından karşılanan uygulamalar (Biri bedava, diğeri abonelik şeklinde alınabilen iki uygulama var) dikkat, hafıza, sorun çözümü, planlama ve dil kullanımını bir dizi egzersiz ve oyunla geliştirmeyi hedefliyor.

Şirketin diğer kurucusu Ulrik Ditlev Eriksen şu anda dünya çapında 1 milyon 200 bin kişinin, hastaneler ve rehabilitasyon merkezleri yoluyla ya da kişisel olarak uygulamaları kullandığını ve büyük şirketlerle lisans anlaşmaları yaptıklarını anlatıyor.

Örneğin şu anda egzersiz yapanların vücut değerlerini ölçmeye yarayan bir çok alet var.

Bunların şimdilik lisans alması gerekmiyor çünkü sadece bilgi toplamaya yarıyorlar.

Fakat, sağlık uygulamaları ve aletleri teşhise ve tedaviye yönelik tavsiyeler vermeye başladığında işler biraz karışıyor.

Bu tavsiyelerin doktor tavsiyeleriyle çelişmesi halinde ne olacağı sorusu ortaya çıkıyor.

Şimdi özellikle ilaç kullanımı ve dozu konusunda tavsiye veren aletlere yönelinmesi artık bu konuda yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Bir açıdan yetersiz bilgi tehlikeli olabilir, ama başka bir açıdan baktığınızda meditek alanındaki ilerlemeler hayat kurtarabilir ve ihtiyaca yetişmekte zorlanan ulusal sağlık hizmetlerini rahatlatabilir.