Kültür-Sanat

Osmanlıların fedaileri “Deliler” beyazperdeye taşınıyor

Orhan SENCER / İSTANBUL, (DHA) - OSMANLI İmparatorluğu ordusunun fedaileri olarak anılan “Deliler”, göz kamaştırıcı bir hikâye ve dev bir prodüksiyonla beyazperdeye taşınacak

01 Mayıs 2018 12:39

Orhan SENCER / İSTANBUL, (DHA) - OSMANLI İmparatorluğu ordusunun fedaileri olarak anılan “Deliler”, göz kamaştırıcı bir hikâye ve dev bir prodüksiyonla beyazperdeye taşınacak.

Hazırlıkları yaklaşık 2 yıldır süren ve Angel Yapım imzası taşıyan Türk yapımı film “Deliler”, dünyaca ünlü diziler Game of Thrones ve Vikings kalitesinde dev bir prodüksiyonla Türk sinema tarihine damgasını vurmaya hazırlanıyor. Yönetmenliğini Osman Kaya’nın üstlendiği filmde, Erkan Petekkaya, Cem Uçan, Yetkin Dikiciler, Kamil Güler, İsmail Filiz, Nur Fettahoğlu ve Demet Tuncer’in de aralarında olduğu dev bir oyuncu kadrosu yer alıyor. Film, Fatih Sultan Mehmet tarafından Vlad Tepeş nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda’nın şatosuna gönderilen Osmanlıların en cesur süvarileri Deliler’in bu görev sürecinde yaşadıklarını konu alıyor.

Son zamanların en yüksek bütçeli filmlerinden olan ve çekimleri devam eden Deliler’in vizyona girme tarihi ise henüz açıklanmadı.

CEM UÇAN: GAME OF THRONES, VIKINGS GİBİ DİZİLERİ VE BU TÜR FİLMLERİ ONLARDAN DAHA İYİ YAPABİLİRİZ

Filmin yapımcılarından ve başrol oyuncularından Cem Uçan, çekimlerin bir kısmının gerçekleştiği Aksaray’da gazetecilere açıklamalarda bulundu. Uçan, 8 yıldır bu proje üstünde çalıştığını belirterek, “Deliler, Osmanlıların en cesur süvarileri. Dünyada taklidi yapılan ilk askeri birlik. Bütün proje tasarımını ve genel hikâyeyi ben hayata geçirdim. Senarist arkadaşlarımla bunu diyaloglandırıp bir dünya haline getirdik. Çok zor bir iş çekiyoruz. Son dönemin en yüksek bütçeli işini çekiyoruz. 7 haftadır buradayız, son 1 haftamız kaldı. Görsel anlamda bir şov ve müthiş bir hikâye izlettireceğiz. Game of Thrones, Vikings gibi dizileri ve bu tür filmleri onlardan daha iyi yapabiliriz. Bu filmi izleyen herkes daha ne dediğimi çok iyi anlayacak. İnanılmaz bir görsel şov var. Aksiyon olarak müthiş bir film çekiyoruz. Çok zor setuplar çektik, çok tehlikeli anlar yaşadık çekimlerde” dedi.

“BU FİLM, BU ÜLKENİN YÜZ AKI”

Filmin konusundan da bahseden tecrübeli oyuncu, “1459-60 yıllarında, Fatih Sultan Mehmet döneminde geçiyor. Vlad Tepeş nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda, dünyadaki Drakula filmlerinin ana teması olan karakter. Fatih Sultan Mehmet’in babası II. Murat Romanya’yı fethettiği zaman Romanya kralı mukavemet göstermiyor ve ‘Bundan sonra burası Osmanlı toprağıdır ve benim adıma burayı yöneteceksiniz ama sizden teminat olarak iki oğlunuzu alıyorum’ diyor. Vlad ve Radul iki kardeş ve Fatih Sultan Mehmet ile Edirne sarayında çocukluklarını birlikte geçiriyorlar.  II. Murat onlara kendi çocuklarına davrandığı gibi davranmış. Çocuklar birlikte büyüyor, kan kardeşi oldukları bile söyleniyor. II. Murat ve Romanya kralı öldükten sonra Vlad, Fatih Sultan Mehmet tarafından Eflak’a Voyvoda olarak atanıyor. Ancak Vlad, çocukluğundan beri içinde yoğun şiddet karakteri olan ve Fatih Sultan Mehmet’e kardeş gibi gözükse de bilenmiş biri. Orada Vatikan ve Ejder Tarikatı’nın yönlendirmeleri ve dikteleriyle Fatih Sultan Mehmet’e karşı kin ve nefret besliyor. Vlad, 23 bin 734 Türkmen, Boşnak, Sırp, Arnavut ve Bulgar’ı kazığa oturttuğunu kendisi beyan ediyor. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet haberci gönderiyor. Vlad, bu habercinin de başına sarığını çakıp geri gönderiyor. Fatih Sultan Mehmet, ‘Osmanlı’nın deli çocuklarını getirin bakalım, bu mevzu nedir gidip öğrensinler’ diyor ve bütün hikâye buradan başlıyor. Bu film, bu ülkenin yüz akı. Çok büyük emek harcadık. Dünya yapıyor, Hollywood yapıyor, biz de ağzımızı açarak izliyoruz. Bu filmin hem Türk filmi olması, hem Türk bir ekibin yapması, yapımcısının bir Türk olması ve bütün ekibin Türklerden oluşması çok gurur verici bir durum. Biz dünya standartlarında işleri rahat rahat yapabiliriz; yeter ki yapmak isteyelim” ifadesini kullandı.

“İZLEYİCİLER ALIŞIK OLMADIĞI BİR ERKAN PETEKKAYA GÖRECEK”

İzleyicilerin, alışık olmadığı bir Erkan Petekkaya göreceğini vurgulayan Uçan, şunları söyledi:

“Erkan ağabey, müthiş bir karakter ortaya çıkardı ve izleyiciler alışık olmadığı bir Erkan Petekkaya görecek. Bu işe gerçekten ruhunu koydu, ona da çok teşekkür ediyorum. Vlad’ın o dönem çizilmiş yağlı boya tabloları var. Kostüm ve tipoloji anlamıyla çok güzel bir postür ayarladık. Tam bir Vlad vardı.”

İSMAİL FİLİZ: HİÇBİR CANLIYA ZARAR VERMEDİK

Deliler’den Aşgar’ı canlandıran İsmail Filiz, filmde kullanılan kostümler için hiçbir canlıya zarar verilmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Her insan projeye başlarken büyük bir heyecanla başlıyor. Proje size ilk aktarıldığında inanıyorsunuz ve onun peşinden koşmaya başlıyorsunuz. Ancak bazen aksaklıklar oluyor tabii ve içinizden bir şeylerin koptuğunu hissediyorsunuz. Cem bu konuda çok heyecanlı, çünkü 8 yıllık emeği var ve hayalini gerçekleştiriyor. Bana ilk anlattığında aynen bu şekilde heyecanlıydı, hala da aynı heyecanı görüyoruz. Aynı heyecanı biz de yaşıyoruz. Her sahneyi heyecanlı çekiyoruz. Kostümlerimiz inanılmaz iyi, mekânlarımız muhteşem. Burası Hıristiyanlığı yayan 4 papazdan birinin bulunduğu mekân. Bu bölgede yaklaşık 800 kilise var. Özellikle belirtmek isterim, hiçbir canlıya zarar vermedik. Üstümüzdeki kürk gerçek değil. Bu arada 2018 yılının en pahalı bütçeli filmlerinden biri bu. Bu iş karşılığını gerçekten bulacak.

KOSTÜM KUMAŞLARI GAME OF THRONES’UNKİLERLE AYNI YERDE ÜRETİLİYOR

Cem Uçan tekrar söz alarak, filmin kostüm kumaşlarını Game of Thrones’unkilerle aynı yerde ürettirdiklerini açıklayarak, şöyle konuştu:

“Game of Thrones bütün kostüm kumaşlarını Denizli’de ürettiriyor. Biz de aynı fabrikada ürettirdik köstüm kumaşlarımızı. Vikings ve Game of Thrones kalibresindeki filmlerin teçhizat ve teknolojisiyle çekimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de pek fazla kullanılmayan ‘cooke lens’ ile çekim yapıyoruz. Color seyircinin alışık olmadığı bir color olacak. Türkiye ile aynı anda tüm Avrupa’da vizyona gireceğiz. Bir aktör olmanın dışında bu film ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ ve ‘En İyi Yönetmen’ ödüllerini almalı. Gerçekten müthiş görüntüler var.”

UÇAN: KİMSEDEN DESTEK ALMADIK

Filmin bütçesi konusunda kimseden destek almadıklarını da vurgulayan Uçan, “Kendi bütçemizi kendimiz ayarladık. ‘Ben müthiş bir şey yapacağım, bana yardım eder misiniz’ demeyi sevmiyorum. Bize biri yardım edecekse önce yaptığımız işi onlara gösterelim. Takdir ederlerse, başımız gözümüz üstüne. Bu filmin dizi versiyonuyla alakalı uzun süredir kafamda bir fikir var. Senaristlerimiz çalışmalara başladı. İlk 5 bölüm yazsınlar, çok içimize sinerse dizisini de çekeriz. Ancak 160 dakikalarda değil, daha insani saatlerde, 60-70 dakika müthiş bir şey izlettireceğimiz bir diziyi, anlaşacağımız yayıncı kuruluşa kabul ettirebilirsek yapmak isteriz.”

NUR FETTAHOĞLU: ÇOK CİDDİ BİR EMEK VAR, İNŞALLAH KARŞILIĞINI ALIRIZ

Alaca karakteriyle izleyicilerin karşısına çıkacak Nur Fettahoğlu, çekimlerin muazzam geçtiğini belirterek, “Hepimiz çok heyecanlıyız. Kostümünden lensine kadar büyük bir özen gösterildi. Olur mu yapabilir miyiz diye çok kaygılandık ama sahneleri izleyince gerçekten gördük ki, çok muazzam işler çıkarılmış. Çok ciddi bir emek var, inşallah karşılığını alırız. Uzun zamandır at binmiyordum, bu rolle tekrar ata da binmeye başladım. Onlarla bütünleşmek çok farklı bir şey. Doğa da muazzam burada. Huzurlu bir ortamda ağır sahneler çekiyoruz” diye konuştu.

DEMET TUNCER: ‘YABANCI FİLM’DE OSCAR’I HAK EDİYOR

Roza karakterini oynayan Demet Tuncer, filmin Oscar’ı hak ettiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Bildiğiniz gibi ben Amerika’da yaşıyorum. Bu proje için Türkiye’ye geldim. Yapımcımız Cem Uçan, bana senaryoyu gönderdi. Okudum ve vizyona bayıldım. Hikâye çok güzel, daha önce yapılmamış bir hikâye. Amerika’daki birkaç yapımcı arkadaşıma da çıtlattım, onlar da bayıldı. Geldim buraya ve yapılanlara baktım, gerçekten çok gurur duydum. Game of Throne ve Vikings tadında, o renklerde, o vahşiliği ve doğallığı gösteren bir şey gördüm. Onu da yansıtmışlar zaten. Keşke ‘Yabancı Film’ için Oscar adayı olsak. Gerçekten hak ediyor çünkü.”