AKP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mustafa Şentop, AKP’nin milletvekili adaylarının belirleme sürecinde yaşananları anlattı. Şentop, milletvekili aday listelerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “genel anlamda” müdahalesi olduğu yönündeki açıklamasıyla “Buradaki bütün arkadaşlar uzun yıllar Cumhurbaşkanı’mızla siyaset yapmış isimler. Aynı amaçları ve hassasiyetleri benimsedikleri için listeyi ona göstermek ve üzerine konuşmak gibi bir ihtiyaç da yok” demek istediğini ifade etti.
Aday belirleme sürecinde komik anlar yaşandığını da söyleyen Şentop, “Çoğu kişi referans olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve Başbakanı’mızın adını vermiş. İletişim bilgilerine bakıyoruz, Cumhurbaşkanlığı santral numarasını yazmış! “Nereden tanışıyorsunuz?” diye soruyoruz, “Bir açılışta yanına gidip selam vermiştim” diyor!” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in milletvekili adayı yapılmamasına yönelik de değerlendirmede bulunan Şentop, “Osman Gökçek’in mülakatını benim başında olduğum heyet yaptı. Vasıflı bir çocuk. Babasından da fazla istikbal vaat eden birisi olduğuna kanaat getirdim. Kendisine de söyledim, eğer soyadı Gökçek olmasaydı, mutlaka değerlendireceğimiz adaylardan biri olurdu” diye konuştu.
Mustrafa Şentop’un Habertürk gazetesinden Kübra Par’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
“Aday listeleri hazırlanırken Erdoğan’ın geniş manada müdahalesi oldu” diye bir açıklama yapmıştınız. Nasıl bir müdahaleydi?’
Açıklamam tam olarak böyle değildi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın aday belirleme konusunda ya da başka konularda müdahalesine gerek yok, süreçler zaten onun arzu ettiği sonuçları üretecek şekilde kurulmuş ve işliyor. Parti tüzüğündeki kurallar Tayyip Erdoğan’ın siyasi tecrübesinin neticesi. Ayrıca buradaki bütün arkadaşlar uzun yıllar Cumhurbaşkanı’mızla siyaset yapmış isimler. Aynı amaçları ve hassasiyetleri benimsedikleri için listeyi ona göstermek ve üzerine konuşmak gibi bir ihtiyaç da yok.
İsimler belirlenirken kendisiyle doğrudan fikir alışverişinde bulundunuz mu?
Böyle şeyler olabilir. Sonuçta bu partide yıllarca genel başkanlık yapmış bir isim. Bazı yakınları ya da 30-40 yıldır siyaset yaptığı insanlar kendisinden referans olmasını isteyebilir, ama konu dışarıdan görüldüğü gibi değil. Kimse kendi istediği kişilerle ilgili ısrarcı davranmıyor. 30 Mart öncesinde de önerdiği insanlar oldu, ama hiçbir zaman dikte etmedi. Yakından tanıyıp, önerdiği kimi isimlerden, aday belirleme süreçlerinde öne çıkamadıkları için vazgeçtiği oldu.
Mülakatlarda aday adaylarına neler sordunuz?
En çok “Niçin milletvekili olmak istiyorsunuz?” ve “Milletvekili olsanız neler yaparsınız?” sorularını sorduk.
Esprili anlar yaşandı mı?
Paralel yapıyla bağlantılı adaylar kendilerini belli ediyordu. Hoşumuza gideceğini düşündükleri temel şeyler üzerinden konuşmaya çalışıyorlardı. 2023 hedefleri, yeni Anayasa, başkanlık sistemi, Yeni Türkiye... Ezberlemiş gibi konuşuyorlardı! Zaten kişiyi ilk gördüğünüzde ciddiyetini anlıyorsunuz. Çoğu kişi referans olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve Başbakanı’mızın adını vermiş. İletişim bilgilerine bakıyoruz, Cumhurbaşkanlığı santral numarasını yazmış! “Nereden tanışıyorsunuz?” diye soruyoruz, “Bir açılışta yanına gidip selam vermiştim” diyor!
Listeler hazırlanmadan önce Erdoğan-Davutoğlu çekişmesi yaşanacağı söyleniyordu. Sonuçta kimin istekleri ağır bastı?
Bu tür değerlendirmeleri doğru bulmuyorum, işleyiş böyle değil. Kişilerin şahıslara yakınlığını değil süreçler içinde öne çıkmasını dikkate aldık. Bu şekilde yapmazsak bir seçimde başarıyı yakalayabiliriz belki ama bir sonraki seçimde faturası ağır olur. Milletin teveccühünü kazanan adayları seçmek zorundayız. Meclis’te ve yürütmede görev alacak nitelikte olan kişileri de tercih etmeye çalıştık ve il dengelerine dikkat ettik.
‘Kadın adayların yüzde 42'i başörtülü, yüzde 58’i başı açık'
Adayları belirlerken eşinin başörtülü olması, alkol kullanmaması gibi kriterleri dikkate aldınız mı?
Hayır. Sadece kadın adayları belirlerken başörtülü başörtüsüz dengesine dikkat ettik. 100 kadın adayımızdan 42’si başörtülü 58’i başı açık. Türkiye’deki genel tabloya yakın olmasına özen gösterdik.
Üzücü bir intihar vakası yaşandı. Bingöl milletvekili aday adayı Celal Ayrancı, seçilemeyince intihar etti. Olayın detaylarını öğrenebildiniz mi?
Kendisinden yüklü miktarda para alındığı iddia edildi... Özel bir detay ya da geride bıraktığı bir not yok. Gerçek sebebini bilemiyoruz. Celal Ayrancı ile ilgili bu tarz bir şey olduğuna dair bilgi gelmedi ama bazen ufak tefek arzu edilmeyen şeyler yaşanabiliyor. Mesela Tekirdağ’dan aday adayı olan bir arkadaşımı, bir il başkanının danışmanı olduğunu iddia eden kişi aramış ve ‘Size adaylığı garanti edecek bir materyal göndereceğim, adresinizi gönderin ve 60 lira para yatırın’ demiş. Sonra da web sayfasında aday adaylarımız için yayınladığımız kılavuzun çıktısını alıp göndermiş. Bu tür küçük şeyler olabiliyor.
‘Osman Gökçek babasından fazla istikbal vaat ediyor’
Berat Albayrak’ın aday olması ‘akraba kuralına aykırı’ diye eleştirildi...
Cumhurbaşkanı’mız siyasi bir partinin üyesi değil. Ayrıca Berat Albayrak’ı sadece Cumhurbaşkanı’mızın damadı olarak görmemek gerekir. Kişisel nitelikleri bir yana, kendisi, bu siyasi hareketin en önemli isimlerinden biri olan Sadık Albayrak’ın oğludur. Sadık Albayrak, Recep Tayyip Erdoğan’ın dünürü olmadan önce de bu siyasi mücadelenin içinde rol almış, fikir suçlusu olarak uzun yıllar hapis yatmış, bu yolda çok çile çekmiş, değerli biridir.
Osman Gökçek neden aday olamadı?
Osman Gökçek’in mülakatını benim başında olduğum heyet yaptı. Vasıflı bir çocuk. Babasından da fazla istikbal vaat eden birisi olduğuna kanaat getirdim. Kendisine de söyledim, eğer soyadı Gökçek olmasaydı, mutlaka değerlendireceğimiz adaylardan biri olurdu. Başka belediye başkanlarımızın da çocukları vardı, onlar da seçilemedi.
‘Tuğçe Kazaz aday olabilir’
Ayşe Böhürler neden aday olamadı?
İstanbul’da 1. ve 2. Bölge’den 31 aday gösteriyoruz. Başlangıçta çok gibi görünebilir ama mevcut milletvekillerinden devam edecekleri çıkardığımızda seçilecek yere ancak 6 kişi kalıyor. Giremeyenlerle ilgili özel bir durum yok.
Atatürk’le ilgili “Olmasaydı da olurduk” ilanını veren E. Gökhan Özekin’in adaylığı da tartışma yarattı...
Kendisini tanırım. Alperen Ocakları Başkanlığı yapmış, gayretli bir arkadaşımızdır. O lafı nerede, ne zaman etti bilmiyorum.
Tuğçe Kazaz çok çabaladı ama aday olamadı...
Tuğçe Hanım bana da geldi, ama sadece ziyaret etti. Adaylık istediğini söylemedi. Resmi olarak adaylık başvurusu yoktu zaten. Belki ileride aday olur...
Savcı Sayan’ın aday gösterilmesi?
Savcı Bey benim de şahsen tanıdığım bir arkadaşımız. CHP’deki genel başkan değişikliğinden sonra büyük ölçüde dışlanmıştı. CHP mezhep temelinde bir siyasi yapı kurmaya, söylem üretmeye doğru gidiyor. Sayan’ın bu konuda eleştirileri vardı, bizden aday oldu.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız…