Çevre

Orman yangınlarıyla mücadelede yeni stratejiler

İklim değişikliği tehlikeli orman yangınlarının giderek artmasına neden oluyor. Bilim insanları orman yangınlarıyla mücadelede yeni stratejilere kafa yorulması gerektiği görüşünde.

27 Ağustos 2023 12:00

İnsan faaliyetlerinin neden olduğu iklim değişikliği dünya genelinde orman yangınlarını o kadar tehlikeli bir boyuta taşıdı ki artık eski stratejiler yangınla mücadelede işe yaramıyor.

Avustralya'daki Tazmanya Üniversitesi'nden filocoğrafya ve yangın bilimleri uzmanı David Bowman, "İtfaiyeciler birden bire hiçbir kural tanımayan yangınlarla karşı karşıya kaldı" diye açıklıyor bu durumu. Bowman son kırk yıldır yangınlarla ilgili yaptığı araştırmalarla tanınıyor. Bowman'ın söylediğini açıklamak gerekirse; itfaiyeciler şimdiye kadar, sonraki gün rüzgar etkisini artıracak hava daha sıcak olacaksa, geceleri düşen hava sıcaklıklarını yangında bir sonraki güne hazırlanmak için kullanıyordu. Ancak Bowman, yangınların artık geceleri de devam ettiğini ve tıpkı gündüz olduğu gibi bir seyir izlediğini söylüyor. Bilim insanı bu nedenle Avustralya'da Aralık ayında başlayacak yangın sezonu nedeniyle endişeli. Çünkü hava sıcaklıkları bu yıl dünya genelinde çok yüksek seyrediyor.  

Yangınlardan çok etkilenen Kanada'da itfaiyecilerin verdiği bilgilere göre yangınlar o kadar yoğundu ki, uçaklardan atılan yangın söndürme suları daha yere ulaşamadan havada buhar oluyordu. Kanada'nın yangın sezonu Ekim ayına kadar devam ediyor ama bu yıl bugüne kadarki en kötü dönem yaşandı. Yunanistan büyüklüğündeki bir alanda binlerce yangın çıktı. Bu da geçen yıla göre on kat artış anlamına geliyor. Yangınlar yüz milyonlarca ton karbondiokside neden oldu. Bu da Hollanda'nın bir yıl boyunca neden olduğu toplam karbondioksit oranına tekabül ediyor. 

İklim değişikliği yangın riskini artırıyor mu?

Dünya genelinde Yunanistan'dan Kanada'ya kadar farklı ülkelerde çıkan yangınların tek bir sebebi yok. Hatta çok karmaşık nedenleri var. Örneğin tarım alanlarının kullanımındaki değişiklik ve kötü ormancılık yönetimi bunda rol oynuyor ama insanların iklim değişikliğindeki rolü de etkili. Sıcak günlerinin sayısının fazla olması, kuraklık ve yağışların az, zeminin kuru olması sebebiyle kuruyan bitki örtüsünün çabuk alev alması, yangınların büyüklüğünü etkileyen faktörler.  

Avrupa'daki yangınlar

ABD'nin Idaho kentindeki Boise Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğretim görevlisi olan Mojtaba Sadegh, "Kuru, sıcak ve rüzgar gibi koşullar büyük alanların yanması için harika bir reçete ve birçok bölgede giderek artıyor" diyor. Amerikalı uzman sıcaklığın daha fazla kuraklığa, kuraklığınsa sıcaklığa neden olduğunu hatırlatıyor. 

Büyük yangınlar o kadar sıcaklığa neden oluyor ki, kendi hava modelini yaratıyor ve rüzgarın istikametini etkiliyor. Böylece yangın daha hızlı yayılabiliyor. Örneğin ABD'nin Oregon Eyaleti'nde 2021 yılında çıkan yangınlar bu özellikteydi. 
Bazı araştırmalara göre gezegenimiz ısındıkça yangın sezonunun süresi de uzuyor. Akdeniz ikliminde ilkbahardaki son yağmurlarla sonbahardaki ilk yağmurlar arasındaki süre uzadı. Rüzgarlar alevleri körüklediğinde, tehlikeli koşullar oluşuyor. Bu koşullar her zaman yangına sebep olmuyor ama uzun süreli sıcak ve kuru hava, her geçen gün yangın riskini biraz daha artırıyor. Yangınlar genellikle yıldırım çarpması, elektrik hatlarındaki arızalar ve bazı durumlarda da kundaklama sonucu çıkıyor.  

Yangınla mücadelede yeni yaklaşımlar 

Son yıllarda ortaya çıkan yeni yangın türleri, hazırlık, önleme ve direncin, şimdiye dek yapılan yangının söndürülmesine yoğunlaşılmasından çok daha önemli olduğunu gösteren yaklaşımları ortaya çıkardı. 

Yangın uzmanı Bowman'a göre siyasetçiler sıklıkla yangın söndürme uçakları gibi pahalı teknolojik ürünlerin cazibesine kapılıyor. Ancak bunlar pahalı ve zemini tahrip ediyorlar. Ayrıca sis ya da kötü hava şartlarında verimli olmuyorlar. Tazmanya adasındaki memleketi Hobart'ta yangın çıkması halinde bir kaçış planı geliştiren Bowman, "Yangınların artık mücadele edilemeyecek kadar yoğunlaştığı bir durumda artık bunun için bir teknoloji bulunmuyor" diyor. 

"Kontrollü yangınlar" 

ABD'de Tarım Bakanlığı geçen yıl yangınlarla mücadele için yeni bir stratejiyi kamuoyuna açıkladı. Bakanlığa göre ABD topraklarının dörtte biri orta ile çok yüksek düzeyde yangın riski altında. Bunun nedeni ise çok uzun süre doğal biçimde çıkan yangınların söndürülmesine konsantre olunması. Doğal yollardan çıkan yangınlar düzenli olarak ölü, organik maddeleri ve yoğun bitki örtüsünü düzenli olarak temizlediği için ekolojik faydaları var.

ABD'deki yeni strateji, doğal yollardan çıkan yangınlara benzeyen daha kontrollü yangınları öngörüyor. Bunun sonucunda ormanlar azalabilir. Ancak böylece kontrol edilemeyen çok daha geniş alanlara yangının yayılma rismi azaltılabilir. Tabii bunun için havanın ılık olması gerekiyor.  

Avustralya ve Kuzey Amerika'daki yerli halklar bu "kontrollü yangınları" Avrupa'nın kolonosi olmadan çok önce uyguluyordu. Ancak bu stratejinin de sorunlu tarafları var. İklim değişikliği ile küresel ısınma, itfaiyecilerin kontrollü olarak çıkarabileceği ılıman günlerin sayısını azalttı. Havanın aşırı sıcak ya da rüzgarlı olması gibi aşırı koşullarda yangın zemin yerine ağaç dallarına yayılabiliyor.  

Kanada'daki yangınlar 

Kanada'da, doğal yollardan çıkan yangınlar kendi haline bırakıldı ve kendi kendine söndü. Ancak yangının yol açtığı duman tehlikeli. Kanada'daki yangınların sonucunda bu yangın sezonunda hava kalitesinin kötüleştiği yönündeki uyarılar, Amerika'nın bütün doğu sahillerinde yapıldı. 

Araştırmacılar ve siyasetçilerin çoğunluğu, fosil yakıtların yol açtığı, gezegenimizin ısınmasına neden olan karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına acil olarak ihtiyaç duyulduğu konusunda hem fikir. Ancak Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın 2022 raporuna göre insanlık emisyon hedeflerine ulaşsa bile, orman yangınları artacak. Bunun için de raporda, "Yangınla yaşamayı öğrenmek zorundayız" ifadesine yer veriliyor.