Dünyanın sayılı orkestra şeflerinden biri olan Nisan Ak, 5 yıl önce New York'ta yüksek lisansa gidebilmek için başlattığı yardım kampanyasından bugün Bruch Oda Orkestrası'nı yöneten bir şef olmaya giden hikâyesini anlattı. Erkek egemen bir alan olan orkestra şefliğinde cinsiyet ayrımcılığıyla sıkça karşılaştığını anlatan Ak kadınlara seslendi: "Her kadın, orkestra şefi olabilir. Bir ton engelle karşılayacaksınız bir ton şey sizi vazgeçirmeye çalışacak. Yılmayın, kararlı olun."
bianet'ten Evrim Kepenek'le konuşan Nisan Ak, New York'ta yüksek lisansın ardından University of South Carolina'da doktora yapıyor aynı zamanda da Türkiye’nin hatta dünyanın sayılı kadın orkestra şeflerinden biri oldu.
Ak, Kendisi gibi orkestra şefi olmak isteyen kadınlara “Bırakmamak, yılmamak ve sonuna kadar mücadele edeceğini bilerek çalışmaya başlamak gerekir.” diye seslendi.
Ak'ın bianet'te yer alan söyleşisinden bir bölüm şöyle:
"Erkek egemen bir alanda kadın bir orkestra şefi olarak yer ettiniz. Bu durum sizi, ilk başlarda endişelendiriyor muydu?
Bu konu benim için endişenin de ötesinde, daha çok pratik hayatta karşılığı olan bir konu. Cinsiyet ayrımcılığı kesinlikle bu alanda var. Bunu yaşıyorum evet.
Bazen pozitif bazen negatif olarak yaşıyorum. Genellikle negatif yaşıyorum. Pozitif olduğunu düşündüklerinde de dahi negatif yaşıyorum. Çünkü erkekler bu iş alanında çok egemen. Üstelik çok geleneksel bir iş alanı yenilik heyecanla kabul edilmiyor.
Kendini kabul ettirmen kanıtlaman gerekiyor. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada böyle. Türkiye de dünyada bu konuda çok çok farklı değil.
Örnek verir misiniz?
Mesela bu alanda bir rol modelimiz yok. Kadın orkestra şeflerinin sayısı az. En büyük sorunlardan biri de bu.
Ben bu işte geliştikçe ve insanlar beni tanımaya başladıkça çeşitli mesajlar almaya başladım. Genç kadınlardan aldım bu mesajları. Şef olmak istediklerine dair mesajlar aldım. Şöyle diyorlardı, “Seni gördüm bu bana ilham verdi.” ya da “Ben de bu işe başlamak istiyorum.
Başka ne gibi ayrımcılıklar yaşadınız?
Benim başıma gelenler arasında daha çok şöyle şeyler oluyor. Türkiye’deyken mesela şöyle cümleler duyuyordum “Kadınlar doğası gereği şeflik yapamazlar, liderlik yapamazlar” vs.
Şimdi işe başladığım için orkestra şefliği öğrencisi değil de bu işin profesyoneli olduğum için de bazı durumlar yaşıyorum. Örneğin bir iş teklifi geliyor sonrasında yemek teklifi geliyor.
Biri beni bir yere davet ediyor gittiğimde anlıyorum ki aslında davetin arkasında başka şeyler varmış.
Çok olan şeylerden biri de insanlar bana gelip “Neden kadın orkestra şefi olduğunu belirtiyorsun? Erkekler hiç orkestra şefi olduğunu belirtiyor mu?” diyorlar.
Tam da bu yüzden. Çünkü ilk olarak kadınım ben. Erkek egemen alanda dünyadaki yüzde onun altında olan bir işi yapıyorum. Kadın orkestra şefleri az, bunun için de bir sıfatımızı var. Bu nedenle vurgulamak istiyorum. Ben de rol model olarak insanların, genç kadınların bu işe başlamasını istiyorum. Bu alanda daha çok varlığımızın olmasını istiyorum."