İmralı Heyeti Sözcüsü ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, haklarındaki fezlekelerin Başbakanlık'a gönderilmesine ilişkin, "Bizim açımızdan cezaevleri bir mücadele alanından ibarettir, tıpkı Meclis gibi" dedi. Önder, hükümetin yasama dönemini bitirmeden istifa edeceğini söyledi.
Adalet Bakanlığı, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder ve HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü'nün dokunulmazlıklarının kaldırılması hakkındaki fezlekeyi, Meclis'e gönderilmesi için Başbakanlık'a sundu. HDP'li vekiller hakkındaki fezleke böylece 283'e yükseldi.
"Tarihin çöp sepetine gidecekler!"
Dokunulmazlıkla ilgili ANF'ye konuşan Sırrı Süreyya Önder, "Hukukun göstermelik bile olsa genel kurallarına riayet edilmeyip askıya alındığı bir ülkede yaşıyoruz. Burada dokunulmazlıkların kaldırılması, belki de bu hukuksuzlukların en sıradanı. İnsanların yaşam hakkının ihlal edildiği bir ülkede, formel olarak kitabına uydurmaya çalıştıkları bir hukuksuzluğu dert edecek halde değiliz" dedi.
Önder, söz konusu 'hukuksuzluğun' ne anlama geldiğini ise şöyle açıkladı: "Karınca kanat takınca zevali yakın olur. Bundan önceki faşist uygulamaları seçilmiş siyasiler üzerinden güncelleyen siyasetçilerin hepsi tarihin çöp sepetine gitti. Halkların vicdanında da en itibarsız yere mahkum oldular. Bunların akıbeti de bundan farklı olmayacaktır. Bugünkü durumun '90'lardan temel farkı vardır; o da, o günkü halk örgütlülüğü düzeyi ile bugünkü düzey arasındaki farktır."
"Cezaevleri tanımadığımız, bilmediğimiz yerler değildir" diyen Önder, "Bizim açımızdan cezaevleri bir mücadele alanından ibarettir, tıpkı Meclis gibi. Kişisel olarak bunu dert eden hiçbir arkadaşımız bulunmuyor" diye kaydetti.
"AKP hükümeti istifa etmek durumunda kalacak"
Önder, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu benim şahsi kanaatim; bu seçim dönemi bitmeden, bu Meclis yasama dönemi bitmeden hükümet istifa etmek durumunda kalacaktır. Yaşayıp göreceğiz. Ortada yüzde 50 oy almış partinin öz güveninden eser yok. İtibarı Cumhurbaşkanı tarafından yerle bir edilen, sözüm ona bakanlar ve Başbakan var! Bu sürdürülebilir bir şey değil. Kendi iç çekişmeleri artık mızrağın çuvala giremeyeceği aşamaya gelmiş. Aynı zamanda Suriye ve bölge konusunda aldıkları pozisyonlar uluslararası mahkemelerde yargılamayı gerektiren vahamette suçlar içeriyor. Bütün bunları göğüsleyecek irade de yok bunlarda."