Yaşam

Ömür boyu siyaset hayatı ıskalatır

Türkiye-AB ilişkileri dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Joost Lagendijk, "Enişte ya da milli damat denmesi hoş geliyor."

04 Eylül 2011 03:00



T24- Zaman'ın köşe yazarı Joost Lagendijk Türkiye-AB ilişkileri dendiğinde akla ilk gelen isimlerden. Uzun sayılacak bir süre Türk-AB Karma Parlamento Komisyonu eşbaşkanlığı görevinde bulundu.




2009 yılında siyaseti bırakarak Türkiye'ye yerleşen Lagendijk şimdilerde Sabancı Üniversitesi'ne bağlı İstanbul Politikalar Merkezi'nde danışman olarak görev yapıyor. 2006 yılında gazeteci Nevin Sungur ile evlenmesi epey ses getirmişti. Enişte ya da milli damat ile siyaset dışına çıktık, yeni hayatını, evliliğini ve Türkiye günlerini konuştuk. Muhatap, bir futbol fanatiği olunca sohbetimiz ister istemez şike soruşturmasına kadar gitti.


Bayram tatilinde neler yaptınız?
Sakin bir tatil oldu. Yalova'ya kayınpederlerin evinde bütün aile beraberdik.


Kayınpederiniz ve kayınvalidenizle aranız nasıl?
Sık görüşüyoruz. Dil aramızda sorun elbette ama 'nasılsın, nasıl gidiyor' gibi basit şeyleri konuşabiliyoruz. Dağıstan kökenli bir aile. Yalova'da Dağıstan'dan gelen hatırı sayılır bir nüfus var. Kayınpederim yörede çok aktif biri. Dernek faaliyetlerine gidiyoruz beraber. Kayınvalidem çok güzel yemek yapıyor. Onun yemeklerini çok seviyorum.


Onlara nasıl hitap ediyorsunuz?
Annecim, babacım (gülüyor).


Doğu toplumlarında aile ve akraba ilişkilerinin daha sıcak olduğu, Batı'da bireyselciliğin daha ağır bastığı söylenir. Sizin de bunu doğrular bir gözleminiz oldu mu?
Evet bu doğru. Tabii istisnalar da var ya da tam tersi örnekler. Hollanda'da insanlar kendi hayat mücadeleleri ile uğraşırlar. Ancak Noel'de bir araya gelirler. Kariyer düşüncesi insanı bireyselleştiriyor. Burada eğer akrabalarınızdan biri maddi açıdan zor durumdaysa ona destek olursunuz. Bu Hollanda'da yok.


Kendi ailenizde durum nedir?
Ben evin üniversiteye giden ilk ferdiyim. Bizimki küçük bir aile, o açıdan şanslıyım... Kız kardeşimle çok yakınızdır. Geçen ay Bodrum'da hep beraber tatil yaptık.


Türkiye'de yaşamayı seçtiniz. Bu kararda Nevin Hanım etkili oldu herhalde.
Yok hayır, bu yaygın bir yanlış kanaat. 2008'de siyasete devam etmeme kararı vermiştim. O günlerde Brüksel'de Güler Sabancı ile bir toplantıda karşılaştık. Biraz sohbet ettik. Birkaç ay sonra İstanbul'da görüştüğümüzde benim Sabancı Üniversitesi'nde çalışıp çalışmayacağımı konuştuk. Teklif çok güzel geldi. Siyasetten sonra bu tür bir iş yapmayı istiyordum. Nevin'i İstanbul'a yerleşmeye ben ikna ettim.


Onun başka planları mı vardı?
İngiltere, Amerika ya da başka bir yerlerde serbest muhabirlik yapmak istiyordu. En azından bir on yıl daha yurt dışında bulunmayı arzu ediyordu.


Türkiye'de, alışmakta en çok zorlandığınız şey ne oldu?
Dil. Kesinlikle Türkçe. Dil dersleri aldım hâlâ da almam lazım. Ama yavaş yavaş ilerliyor (burasını Türkçe söylüyor). Türkçe çok zor bir dil. Bildiğim bütün dillerden daha zor. Hele hele benim gibi 54 yaşında bir insan için yeni bir dil öğrenmek hiç kolay değil.


Türkiye'de yaşıyorsunuz, çalışıyorsunuz, etrafta herkes Türkçe konuşuyor yine de mi zor?
Haklısın ama işyerinde tamamen İngilizce kullanıyorum, evde İngilizce...


Evde Türkçe konuşmuyor musunuz?
Yok, evde de İngilizce konuşuyoruz. Annesinin ders çalıştırdığı küçük çocuk değilim evde.


Argo ya da küfür biliyorsanız dil olayı tamamdır.
Özellikle Dink'in yargılandığı davayı takip ederken, mahkemeye gelip laf atanlardan epey kelime öğrendim (gülüşmeler). O zaman Türkçem onlara karşılık verecek seviyede değildi. Şimdi biraz bir şeyler söyleyebilirim. Ama benim tarzım değil (gülüşmeler).


Başka alışmakta zorlandığınız şeyler oldu mu?
Son dakika değişen planlara alışmam zor oldu. Müsaitseniz akşam size gelmek istiyoruz ya da hadi bir yerlere gidelim gibi. Hollanda'da o gün yapacaklarınız edecekleriniz bellidir, kolay kolay değişmez.

Genelde yabancılar trafik der en çok zorlandıkları şey sorulunca...
Trafik açısından şanslıyım. İşe vapurla gidiyorum.


Enişte lafını duymaktan sıkıldınız mı?
Yok. İnsanlar çok dostça söylüyorlar. Bir Türk'le evli olmamdan dolayı büyük bir sempati duyuyorlar. Enişte ya da milli damat denmesi bana hoş geliyor.


Türkleştiğinizi düşündüğünüz şeyler olmuştur muhakkak...
Bir tanıdığa ya da onun yakınına yardımcı olmak için çevremi kullanmam ya da hatır için referans olmam benim için yeni şeyler oldu. Bugün ben senin işini halledeyim yarın sen benim. Biliyorum Türkiye'de işler böyle hallediliyor. Ama zorlanıyorum.


Hollanda'yı özlüyor musunuz?


Evet ve çok sık gidiyorum. İrtibatlarımı koparmamaya çalışıyorum. 2012 Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerinin 400. yılı vesilesi ile Hollanda Dışişleri'nin oluşturduğu bir komisyondayım. Konuşmacı olarak davet ediliyorum. Hollanda'da olmayı çok seviyorum ama evim Türkiye.