Yaşam

'Oğlumun katilinin yakalanmasından mutlu değilim'

Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde öldürülen motorculardan Engin Öksüz'ün babası Hasan Öksüz konuştu

13 Ağustos 2014 17:30

İstanbul'dan motosikletiyle çıktığı Güneydoğu turunda Şanlıurfa'da öldürülen Engin Öksüz'ün babası Hasan Öksüz, katilin yakalanmasının kendilerini çok mutlu etmediğini ve olayda çelişkiler olduğunu belirtti.

İstanbul’dan motosikletleriyle Güneydoğu turuna çıkan Abdullah Türk (51) ile Engin Öksüz’ün (33) cesetleri 24 Temmuz’da Şanlıurfa’da bulunmuştu. Cinayetle ilgili yapılan soruşturma kapsamında dün katil zanlısı olduğu öne sürülen Hasan Y. (39) gözaltına alınmıştı.

Haberi duyan 64 yaşındaki acılı baba Hasan Öksüz, duygularını şöyle dile getirdi:

“Katil yakalandığı için mutluyuz diyemeyeceğim. Buna sevinmek mi lazım ağlamak mı lazım bilemiyorum. Katil yakalandı. İyi oldu ancak benim o gencecik çocuğum geri gelmeyecek. Yazık günah. Biz bir aydır ağlıyoruz. Buna alışmak çok zor. Bundan sonraki hayata alışmak zor. Benim çocuğumu tanıyanlar, herkes pırlanta gibi çocuk olduğunu söylerler. Ama maalesef bir insanın iyi olması onun yaşaması için bir sebep değilmiş demek ki. Sen gözüne bakmaya doyamıyorsun başkası gözünün yaşına bakmıyor."

Olayda çelişkiler olduğunu belirten baba Öksüz, “Bu işte de çelişkiler olduğunu düşünüyorum. Önce hırsızlık olayı değil denildi. Üzerlerindeki her şey duruyor denildi. Şimdi bize gelen haberlerde hiçbir şeyi olmadığı söyleniyor. Adam yakalanmış parası için aldım demiş. Ve bir kişi olduğu söyleniyor. Ben bir kişi olduğuna inanmıyorum. Benim çocuğum en az 3 kişiye dayanabilir. Bunun altından başka bir şey de çıkabilir. Ben onun göstermelik bir şey de olabileceğini düşünüyorum" dedi.

Öksüz, çocuklarından ayrı geçen yaklaşık bir ayı ise gözyaşları içinde şöyle anlattı:

“Her gün ağlamakla geçiyor. Her gün mezar başına gidiyoruz. Ağlamak var uyku yok. Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Terbiye etmesin. Bunun tarifi mümkün değil. En son internet aracılığıyla konuşmuştuk. Fotoğrafına yorum yapmıştım. ‘Çok yorgun görünüyorsun’ demiştim. Daha sonra, ‘Şansınız bol yolunuz açık olsun’ dedim. o da ‘Sağol babacığım’ dedi. En son yazışmamız buydu. Başına bir şey geleceğini bilsek izin vermezdik. Göndermezdik. Engellerdik. Ama doğa ve tarihi yerleri görme sevdası ölümüne neden oldu."