BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın, Abdullah Öcalan’la görüşmelerin sürdüğü yönündeki açıklamalarıyla ilgili “Tek kaynaklı bilgi. İkinci bir kaynağa doğrulatma şansımız yok, dolayısıyla inanmamız için bir gerekçe de yok” dedi
Kürt sorununun çözümü için İmralı Cezaevi’nde Öcalan’la görüşmelerin sürdüğüne ilişkin haberi mercek altına alan BDP, sürece ‘temkinli yaklaşma’ görüşünü benimsedi.
Radikal gazetesinden Rıfat Başaran’ın haberine göre, BDP Eşbaşkanı Kışanak, görüşmeye ilişkin kamuoyuna yansıyan bilgilerin hükümet kaynaklı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Eskiden Öcalan’ın avukatları İmralı’ya gidiyordu, ailesi gidiyordu. Şimdi ise bir buçuk yıldır tecrit var, kimse ile görüşülemiyor ve hiçbir iletişim imkânı yok. Şu anda kamuoyundaki spekülasyonların tamamı hükümet kaynaklı ve işin doğrusu kimsenin başka bir bilgiye sahip olma ihtimali yok. Bu gerçek mi, yönlendirme mi, kasıtlı bir yayın mı, bilemiyoruz.
BDP’nin de BDP dışında Kürt kamuoyunun da, hükümet kaynaklı spekülasyonlar dışında bir şey bilmesi lazım. Bu yaptıkları, söyledikleri doğruysa bile iyi bir sonuç vermez. İyi bir sonuç verebilmesi için insanların güvenmesi lazım. Güvenilir, sağlam, başka bir kaynaktan doğrulanacak bilgiye ihtiyacımız var. Bilgiler hükümet kaynaklı, ikinci bir kaynak yok ve bizim inanmamız için gerekçe de yok. Tecride son verilmeli ve iletişim olanakları olmalı. Tek taraflı üretilen bu spekülasyonlara hiç kimse itibar etmez. Açmak istedikleri olumlu bir yol varsa, böyle olmaz.”
DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ise BDP ve DTK’nın ‘temkinli’ yaklaşımını yorumlarken, “Temkinli olmak zorundayız. Hassas bir konu. Umarım gelişme yaşanır, 2013 yılını barış yılı yaparız” dedi.
Tuğluk: Hassas bir konu
DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ise konuya ‘temkinli’ yaklaşmalarının nedenini açıklarken, “Hassas bir konu. Temkinli olmak zorundayız. Çünkü gerçekse çok iyi bir şey” dedi. Tuğluk şöyle devam etti:
“Umarım gelişme yaşanır. Kesinlikle doğru olan, müzakere yolunu tercih etmektir. Müzakerelerin kesilmesiyle çok ağır şeyler yaşandı. Bu nedenle 2013 yılını barış yılı yapmalıyız. Biz buna hazırız. Hazır olduğumuzu da her zaman ifade ettik.”