New York Times gazetesinde yayımlanan başyazıda, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "kendi yarattığı siyasi felaket" içinde bulunduğu belirtildi.
Başyazıda, Erdoğan için "Bir zamanlar bir Müslüman demokrasi modelinin lideri olarak övülen Erdoğan’ın bugün ülkeyi otoriter bir devlete dönüştürmesi sadece Türkiye için değil, NATO’daki müttefikleri için de tehlike teşkil ediyor" denildi.
Avrupa Birliği'ne üyeliğin de "her zamankinden daha büyük risk altında" olduğu belirtilen yazıda, "Obama yönetimi de Erdoğan’ın zarar verici rotasına karşı güçlü bir mesaj yollamalı" denildi.
İşte New York Times'da "Türkiye'nin hatalı dönüşü" başlığı ile yayımlanan (27 Ocak 2014) başyazı şöyle:
"Başbakan Erdoğan geçen hafta Avrupa’yla ilişkileri iyileştirmek için Brüksel’deydi ancak evinde kendi yarattığı siyasi felakete çözüm için kendi içine bakmalı. Bir zamanlar bir Müslüman demokrasi modelinin lideri olarak övülen Erdoğan’ın bugün ülkeyi otoriter bir devlete dönüştürmesi sadece Türkiye için değil, NATO’daki müttefikleri için de tehlike teşkil ediyor.
Son karmaşa, Erdoğan ile eski müttefiki Gülen hareketi arasındaki siyasi savaştan kaynaklanıyor. Hükümet hukukun bağımsızlığını daha çok ihlal edip, gazetecilerin özgürce haber yapmasını engellerken, Erdoğan da sürekli komplo teorileri ve kışkırtıcı bir söylem kullanıyor. Hatta ABD’nin ihanet ettiği imasıyla ABD elçisinin sınır dışı edilmesi gerektiğini söylüyor.
Soruşturma ve Sayın Erdoğan'ın tepkisi siyasi gerekçelerden kaynaklanmış olabilir. Mart'ta büyük önem taşıyan yerel seçimler var. Ama Sayın Erdoğan soruşturmanın adil ve şeffaf olduğu konusunda ısrarcı olmalı. Soruşturmayı rayından çıkarmaya çalışmamalı. Muhalifleri bastırmaya yönelik insafsız yöntem ve çabaları yeni değil. Bunu geçen Haziran'daki protesto gösterilerine karşı yapılan müdahaleler gösterdi. Bu tip hareketler Türkiye'nin her zamankinden daha büyük risk altında olan üyelik sürecinde, AB tarafından talep edilen demokratik reformalarını ayaklar altına alıyor. Bunlar aynı zamanda NATO üyeleri için geçerli olan temel kurallara da ters düşüyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Brüksel’de, Avrupalıların Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne dönmesini talep etmesi gerektiğini söylerken haklıydı. Obama yönetimi de Erdoğan’ın zarar verici rotasına karşı güçlü bir mesaj yollamalı. Türkiye’nin ekonomik gelişimine de katkı yapan zor kazanılmış demokrasini mi geliştireceği, yoksa otoriterizme mi döneceği sorusu; hem Türkler, hem de bölgesel istikrar ve NATO’daki müttefikleri açısından önemli."