Netflix'te yayınlanan Adolescence (Ergenlik) isimli mini dizi, hafta sonu platformun dünya çapında en çok izlenen yapımı oldu.
Eleştirmenler ergenlik dönemindeki çocukların sosyal medya etkisiyle şiddet ve zorbalığa yönelimine ilişkin "kusursuz" bir fotoğraf ortaya koyduğunu söylüyor.
Dört bölümlük dizi İngiltere'de 13 yaşında bir çocuğun, okuldan tanıdığı akranı bir kızı bıçakla öldürmesi ekseninde yaşananları konu alıyor.
Dizi, "Aslında suçlu kim, bu neden yaşandı ve önlenebilir miydi?" gibi temel soruları soruyor.
Tek plan olarak çekilen yaklaşık bir saatlik bölümlerden oluşan dizi bu özelliğiyle de izleyiciyi olayların merkezine koyuyor.
Yapım, tutuklamanın sabahı, polislerin okuldaki soruşturması, psikologla suçlu çocuğun konuşması ve karar öncesi ailenin bir günü olarak cinayetin farklı aşamalarına pencere açıyor.
Yetişkinlerin, çocukların sosyal medyada kullandıkları dile olan yabancılığı, kadın düşmanı internet ünlülerinin genç erkek çocuklar üzerindeki etkisi dizinin büyük başarıyla dikkat çektiği başlıklar arasında.
Dizi kadına nefretle özdeşleşen incel ideolojisinin, çocuk yaştakilere nasıl ulaşabildiğini de gösteriyor.
Andrew Tate faktörü
Başrol oyuncusu Stephen Graham aynı zamanda dizinin yazarı.
BBC'ye konuşan Graham, yapımı kaleme alma fikrinin erkek çocukları tarafından işlenen iki cinayet sonrası geliştiğini anlattı.
Graham, bu tür olayların "düzenli olarak yaşandığı" bir yer haline nasıl gelindiği konusunu sorguladığını söyledi ve "Anlayamıyordum. Bu yüzden gerçekten bu konuya eğilmek ve buna ışık tutmaya çalışmak istedim" diyor.
The Guardian gazetesinden Lucy Mangan, dizinin televizyon ekranında on yıllardır gördüğü mükemmele en yakın iş olduğunu yazıyor.
Dizinin yazarı Jack Thorne, yapımın erkek öfkesine mercek tutmak istediğini söylüyor.
BBC'ye konuşan Thorne, katil çocuk Jamie Miller'ın, Andrew Tate gibi isimlerin "anlatılarından etkilenen" bir karakter olarak yazıldığını anlatıyor.
Dizinin üçüncü bölümünün neredeyse tamamı çocuk psikoloğu ile Jamie arasında bir odadaki iletişimi içeriyor.
Burada psikoloğu canlandıran Erin Doherty, BBC Radio 4'ün Today programına şunları söylüyor:
"Bu dizi, bugün hala konuştuğumuz sorunları katmanlara bölerek, 'Hadi şimdi bunlar üzerine konuşalım' diyecek kadar cesur.
"Bunları konuşmak bizim sorumluluğumuz. Umarım da dizi bunu başarıyor. Ebeveynlerin, teyzelerin, amcaların, hatta sadece arkadaşların bu konuyu ele almasını sağlıyor."
Çocuğunuz üzerinde ne kadar kontrole sahipsiniz?
Adolescence (Ergenlik) isimli yapım, oyunculuk ve çekim tekniği ile de alkışlanıyor.
Times yazarı Tom Peck, değerlendirmesine "Vay canına. Sadece vay canına. 'Vay canına' kelimesini yaklaşık 700 kez daha yazmak, ardından 'Netflix'te Ergenlik'i kaçırmayın' demek ve sonra da bitirmek istiyorum" diyor.
Dizi özellikle aileler için güç bir izleme.
The Telegraph yazarı Anita Singh, buna katılıyor ve dizinin "zor bir izleme" olduğunu söylüyor ve "O kadar derinden ve yıkıcı bir dram ki, uzun süre aklımdan çıkmayacak" diyor.
Baba rolündeki Graham'ın oyunculuğunu da öven Singh, "Kırılganlık, öfke, cesaret ve korku arasında gidip geliyor. Başardığı şey sıra dışı" yorumunu yapıyor.
BBC eleştirmenlerinden Hayley Campbell da dizinin mercek tuttuğu problemleri çözmeye çalışmadığının altını çiziyor:
"Konuyu gündeme getiriyor, buna mercek tutuyor. Bu dizi, özellikle genç erkeklerde, Andrew Tate gibi kişilerin popülerlik kazandırdığı kadın düşmanlığının yükselişiyle ilgili. Adı dizide bir kez geçmekle birlikte dizi onunla ilgili değil.
"Burada dramatik ve vurucu olan daha çok çocuğunuz üzerinde ne kadar az kontrole sahip olduğunuzu, telefonlarında olanı ne kadar az bildiğinizi göstermesi."
BBC eleştirmeni Scott Bryan, dizinin bir diğer korkutucu yanının, mevcut atmosferde ne zaman yayınlanmış olsa aynı etkiyi yaratacak denli güncel olduğunu savunuyor.