T24 Kültür Sanat
Gazeteci Doğan Satmış tarafından kaleme alınan 'Nemrut'u Bize Armağan Eden Kadın' kitabı, 20'nci yüzyılın başında 1901 yılında doğup, 1980'li yıllarda hayatını kaybeden ama yaşamının önemli bölümünü Türkiye'de sırasıyla Tarsus, Malatya, Ankara, Adıyaman, Gaziantep'te geçiren öncü bir arkeolog kadının; New Yorklu Theresa Goell'in öyküsünü anlatıyor.
Theresa Goell, kitabın arka kapağında şu ifadelerle betimleniyor:
"Kırklı yaşlarının ortasında bir kadındı... Boşanmıştı, çocuklu, dul bir anneydi. Kulakları hiç duymuyordu, sağırdı. Erkeklerin ilgi alanı olan arkeoloji ile uğraşıyordu. Muhafazakâr bir Yahudi olarak Müslüman bir ülkede çalışmaya geldi ve hayatını Nemrut Dağı'na adadı. Çünkü ona, yani Nemrut'un kralı Antiokhos'a aşıktı."
Doğan Satmış, Karakarga Yayınları'ndan çıkan kitabın önsözünde Goell'in Nemrut Dağı için ne kadar önemli biri olduğunu şöyle anlatıyor:
Birincisi, burası Kral Antiokhos’un yaptırdığı bir tapınak. İkincisi o dönemde yaşamış Komagene halkı için Krallarına taptıkları dini, kutsal bir alan; yani bir “hac” yeri. Son olarak yine dönemin Kralı Antiokhos’un mezarı.
Dünya tarihi içinde, bir kral için bir dağ yapmak eşsiz bir olay ve başka bir örneği de galiba yok. Dağın ne kadar büyük olduğunu anlamak için oraya gitmekten başka çare yok. Dağdan indikten sonra, değişik yönlerden kilometrelerce uzaktan bakıldığında, bu yapay tepenin nasıl fark edildiğini görmek insanı çok şaşırtıyor. Theresa Goell, Nemrut'ta Zengin bir Amerikalının kızıydı, New York’ta varlık içinde yaşayabilirdi. Ama yakınlarının dediği gibi çağının “Indiana Jones” özelliklerini taşıyordu. Amerika’daki bu hayatını, ailesini, çocuğunu, her şeyi geride bıraktı ve kendini sadece işine verdi. Kazılarda görevli Adıyamanlı bir köylü, Theresa Goell'in New York'tan getirdiği Brooks Brothers marka ceketiyle poz veriyor.
Theresa’nın araştırmalarını kitaplaştıran Donald Sanders, şöyle anlatmıştı onun önemini: “Theresa, Nemrut Dağı’nda çalışmadan önce bölgede yol, su ve gezginlerin dinlenebileceği bir yer yoktu. Şimdi her iki tarafa giden asfalt yollar, oteller ve hanlar ve sadece su veren değil, aynı zamanda tamamen işlevsel bir kafeterya var. Orayı bilen çok az kişi vardı, şimdi burası bir turizm merkezi ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.” Theresa, tüm bunları başardıktan sonra da küllerini yine Nemrut’a gönderdi. Birlikte Nemrut Dağı’ndaki arkeolojik kazılarda çalışan yöre insanlarından Abuzer Dedo onu şöyle anlatmıştı: “Bir gün bana, ‘Abuzer, hadi beni karşıda görünen dağın zirvesine götür’ dedi. Ben de götürdüm. Zirvede oturdu, rüzgâra bıraktı kendini. Altımızda Fırat vardı öyle görkemli bir manzaraydı ki, ben oraya önceden çıkmıştım ama o manzaranın öyle güzel olduğunu o zaman Theresa ile fark ettim. Theresa bana orada, ‘Abuzer ben bir gün ölürsem benim küllerimi burada rüzgârda savur, küllerim rüzgâra karışsın. Ağaca, çiçeğe, böceğe, Fırat’a… Çünkü ben o zaman ölmeyeceğim, sonsuza kadar burada yaşayacağım. Küllerim buradaki çocuklara, kadınlara cesaret verecek, onlar da okuyup benim gibi araştıracaklar.’ demişti. Ben de gülmüştüm. Ama gerçekten yıllar sonra o zirvede Theresa’nın küllerini rüzgârla savurdum. Şimdi her gün buraya gelip bakıyorum o dağın doruğuna, sanki orada Theresa’yı görüyorum. Kokusu havaya karışmış, Theresa’yı ciğerlerimde teneffüs ediyorum. Evet ‘Ben ölmem.’ demişti. Bence de Theresa ölmedi...”
Amerikalılar da onu bir kahraman olarak görüyorlardı, gazeteci Anita Gates şöyle yazmıştı: |
Doğan Satmış kimdir?
1961’de Siverek’te doğdu, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi, İngiltere’de yabancı dil eğitimi aldı. Gazeteciliğe 1981’de Anadolu Ajansı’nda muhabir olarak başladı. Günaydın ve Bugün gazetelerinde görev yaptı. Hürriyet’te Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü olarak 17 yıl çalıştı.
Gazetenin ilk Okur Temsilcisi (Ombudsman) oldu ve bu görevi beş yıl sürdürdü. Referans Gazetesi’nde köşe yazıları yayımlandı. Sabah Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmen Yardımcılığı yaptı. 2009’da yayım hayatına atılan Habertürk Gazetesi’nin kurucu Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı’ydı, köşe yazıları kaleme aldı. Yayın Danışmanı ve köşe yazarı olarak Cumhuriyet Gazetesi’nde yaklaşık 1,5 yıl bulundu. Uluslararası Gazetecilik Merkezi’nin (ICFJ) bursundan yararlanarak Amerika Birleşik Devletleri’nin Cleveland kentindeki Plain Dealer Gazetesi’nde konuk editörlük yaptı.
Dünya Ombudsmanlar Birliği Derneği üyeliği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeliği, Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Komitesi üyeliği yaptı. Halen Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi ve Basın Konseyi Dayanışma ve Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu üyesidir. Daha önce yayımlanmış on bir kitabı bulunuyor.